Diyarbakır Serbest SMMMO Başkanı Mehmet Erkan Azizoğlu, Van - Hakkari SMMMO Başkanı İbrahim Şahin, Mardin - Şırnak SMMMO Başkanı Mehmet Nurullah Budak, Batman - Siirt SMMMO Başkanı Servet Kurt, Bitlis SMMMO Başkanı Halis Ölekli ve Adıyaman SMMMO Başkanı Nazif Atalay ortak bir bildiri ile barış masasına dönülmesi çağrısında bulundu.
Oda Başkanları adına ortak açıklamayı yapan Van - Hakkari SMMMO Başkanı İbrahim Şahin, süreçle alakalı büyük endişeye kapıldıklarını ifade etti. Ortak açıklamayı yapan Şahin şunları söyledi; "Unutmaya çalıştığımız ama son günlerde tekrar başlayan, insanlara yönelik tüm şiddet eylemleri, bu saatten sonra yapılacak her operasyon, her eylem ve izlenen her olumsuz politika, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecek ve barışı imkansızlaştırabilecek endişesini taşımaktayız. Şiddet ve çatışmalı ortamdan en fazla etkilenen bizler, bölgemizde hem oda olarak hem de diğer STK bileşenleri ile birlikte yıllardır kimsenin ölmemesi için taraflara barış ve çatışmasızlık çağrıları yapmaktan hiç bir zaman geri durmadık. Durmayacağız. Bizler kaybedilen canların üniformasına bakmadan bütün acılara sahip çıkıyoruz." ifadelerini kullandı.
"ACILARI ORTAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Acıları ortaklaştırmaya çalıştıklarını belirterek son zamanlardaki saldırılara da dikkat çeken Şahin; "Bu süreçte hayatını kaybeden tüm insanlarımıza Allah'tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz. Bizler acıları ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Ve son zamanlarda yaşanan linç kampanyalarını, sivil insanlara sırf etnik kimliklerinden dolayı yapılan saldıraları, insanların evlerine ve işyerlerine, gazete binalarına ve siyasi parti binalarına yapılan saldıraları, yakmaları, oradakilere uygulanan şiddeti ve buna sessiz kalan hatta kimi yerlerde destek sunan otorite uygulamalarını kınıyoruz." şeklinde konuştu.
"BARIŞ SÜRECİNE GERİ DÖNÜLSÜN"
Mutlaka barış sürecine geri dönülmesi gerektiğinin de altını çizen Şahin şu ifadeleri kullandı; "Yaklaşık 25 meslek mensubumuzun bulunduğu, 22 ölü ve yüzlerce yaralı sivilin olduğu söylenen, 8-9 gün devam eden sokağa çıkma yasağı ekmek, su, elektrik gibi temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı ve insanların keskin nişancılara hedef olmamak için dışarı çıkamadığı, adete sıkıyönetimin uygulandığı Cizre'deki uygulamaları kabul edilemez bulduğumuzu, Cizre'de polis kurşunuyla hayatlarını kaybeden ve izin verilmediği için gömülemeyen insanlarımıza yönelik uygulamaların son bulması için, bu sorunların çözümünde ve çatışmaların durmasında en önemli aktör ve muhattab olan Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a bunların durdurulması ve tekrar çözüm ve barış sürecine geri dönülmesi noktasında çağrıda bulunuyoruz."
"SALDIRILARA KARŞIYIZ"
Tüm saldırılara karşı olduklarının da altını çizen Şahin son olarak şunları dile getirdi; "Bizler insanlara yönelik bütün saldıraları lanetliyoruz. Ve bu sorunun çözümünün de, kimden gelirse gelsin, tüm saldıralar karşısında aynı hassasiyeti taşımak ve aynı tepkiyi göstermekten geçtiğine inanıyoruz. Şiddet ve saldırı kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun karşıyız, kınıyor ve protesto ediyoruz. Otuz yıldır devam eden ve kırk binden fazla insanımızı kaybettiğimiz bu savaşın bitmesi ve son günlerde Türk-Kürt kavgası ile bir iç çatışma yaratmaya yönelik tüm girişimlerin ve eylemlerin daha fazla acılar yaşanmadan bir an önce bitmesini, çözüm ve müzakere sürecinin derhal başlamsını taraflardan talep ediyor, bugün acıları ve duygularımızı ortaklaştırarak el ele verme günüdür diye düşünüyoruz…"
/ Haber MerkeziKaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi -
