Müdür Sünnetçioğlu’ndan Ramazan uyarısı

Van İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün iftar ile sahur arasındaki zaman diliminde en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak büy?

VAN 4.04.2022 13:02:11 0
Müdür Sünnetçioğlu’ndan Ramazan uyarısı
Tarih: 01.01.0001 00:00

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte uzmanlar da beslenme konusunda uyarılarını sürdürmeye devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bu ramazan ayında da önemli uyarılarda bulunan Van İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, iftar esnasında orucun mutlaka suyla açılması gerektiğini vurgulayarak, mübarek ayda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

Sağlıklı bir şekilde bu Ramazan ayını tamamlayabilmek için uygulanması gereken temel başlıkları sıralayan Doç. Dr. Sünnetçioğlu, “İftar esnasında orucumuzu mutlaka suyla açalım. Suyun ardından çorbayla devam edelim. İmkân dâhilinde 10-15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçelim. Bu dönemde en çok unutulan temel ihtiyaç kaynağı sudur. Oruç tutulan süre içerisinde kaybedilen suyun iftar ile sahur arasında tamamlanabilmesi adına en az 1,5 litre su tüketilmeli ve bu tüketimi saatlere bölüştürmeliyiz. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Bu durum da sağlık açısından risk oluşturabilir, ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırlayabilir” dedi.

“İftar sofrasında mutlaka yeşillik olsun”
İftar yemekleriyle ilgili de önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Sünnetçioğlu, “İftar yemeklerimizde kızartma türü yemekler yerine daha az yağ kullandığımız haşlama, ızgara, fırınlama veya tencere yemeği yöntemini tercih edelim. İftar soframızda mutlaka mevsim yeşilliklerinden oluşan salatalara yer verelim. Bunun yanında hem salatalarda hem de yemeklerde kullandığımız tuz miktarını azaltalım; sofralarımızdan tuzlukları kaldıralım. Hem iftar hem de sahurda temel besin öğelerimiz olan süt ve süt ürünlerini, protein kaynağı olan peynir, yumurta, et, tavuk ve balıktan en az birini, sebze ve meyveleri ve son olarak da tahıl grubunu bulundurmaya dikkat edelim. Dengeli tabaklar, kilo dengemizi sağlamak ve aynı zamanda gün içinde kaybettiğimiz enerji ve besin gruplarını karşılamak adına önem arz eder” dedi.
Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının artmakta ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmakta olduğunu belirten Prof. Dr. Sünnetçioğlu, "Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Günde ortalama en az 2-2,5 litre yani 10-12 su bardağı su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, maden suyu ve benzerlerini sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir. Ek olarak, iftar yemeklerinde lif oranı yüksek yiyecekler kuru baklagiller, tahıl grubu besinleri, sebzeler ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, hurma, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edebilirsiniz" diye konuştu.

İftar sonrası yürüyüş önerisi
İftardan sonra yürüyüş yapılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sünnetçioğlu, “İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olacaktır. Vücudumuz Ramazanda bir ay kadar bir açlık yaşıyor. Bunun sonucunda mevcut depolarını korumaya alma eğilimi göstermektedir. Bu da gün içerisinde yorgunluk, halsizlik gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Gün içerisinde yaşanılan 16 saatlik uzun açlık süresince metabolizma hızı düşmektedir. İftar, sahur ve aralarda bilinçsizce yediğimiz gıdalar, düşen metabolizma hızından dolayı vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Düşen metabolizma hızını arttırmak ve kas iskelet sağlığımızı korumak amacıyla iftardan sonra orta tempolu (yürüyüş, bisiklet sürme, masa tenisi, ip atlama gibi) egzersizler yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

Sahurda nasıl bir yol izlenilmeli?
Son olarak Prof. Dr. Sünnetçioğlu, cümlelerini şöyle tamamladı: “İftar ve sahur arasında geçen süre zarfında bir ara öğün yapabilirsiniz. Bu ara öğünlerde meyve tercih etmeniz, gün boyunca ihtiyacınız olan vitamin, mineral ve su miktarını karşılamada etkili olacaktır. Tatlı tüketimini haftada 2-3 kez ile sınırlandırın ve çoğunlukla az şekerden yapılmış sütlü tatlılar tercih edin. Ara öğünlerinize sağlıklı yağ kaynakları olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumları doğru miktarlarda eklemeyi ihmal etmeyin. Sahur, tüm gün besin alımı yapamayacağımızdan, vücudumuz için oldukça önemlidir. Bu öğünde menünüzü kahvaltı olarak planlayın. Aşırı yağlı yemeklerden kaçının. Tokluk sürenizi uzatmak adına mutlaka yumurta bulundurun. Bunun yanında tüketilen ekmek miktarına da dikkat edin. Oruç süresince susamamak için sahurda tükettiğiniz tatlı gıdaları sınırlandırın. Tahinin de bir yağ kaynağı olduğunu unutmadan miktarını sınırlandırarak tüketimi sağlayın. Sahur yaptıktan hemen sonra uyumak, aldığınız besinleri sindirmede sorun yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle sahurdan en az 45 dakika sonra uykuya hazırlık yapmaya dikkat edin” ifadelerine yer verdi.