Modern birey, Müslüman kişiliğe karşı teyakkuzda…

Dolayısıyla,' İnsan insanın en büyük sorunudur!..'

VAN 26.08.2015 11:42:52 0
Modern birey, Müslüman kişiliğe karşı teyakkuzda…
Tarih: 01.01.0001 00:00
 KAFESTE DOĞAN KUŞLAR…!

(Alejandro Jodorowsky) diyor ki: "Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zanneder."

Hayatlarında insan olmayı başaramayanlar, tıpkı kuşlarda olduğu gibi insan gibi insan olanları hastalıklı zannederler. Hayatları boyu insanlıkta başarı göstermeyenler başkalarının insanlık için yaptıklarını verdikleri mücadelelerini küçümseyerek kendilerini teselli ederler.

Çünkü zihinleri sığdır, işlemez kafaları, kiradadır beyinleri başkaları karar verir onların yerine!..

Dolayısıyla," İnsan insanın en büyük sorunudur!.."

Çünkü sorunları oluşturan, insanlara karşı sorunlar çıkaran insanın kendisidir!..

Kendisiyle barışık olamadığından çeviresiye dolayısıyla âlemle de barışık olamamaktadır!.

İnsanı var eden, kıymetli kılan manevi bağlardan uzaklaşan insan artık kendisinin, yani insanı durmadan kemiren kurdu, rakibi durumundadır…

Modern birey, Müslüman kişiliğe karşı teyakkuzda…

Hal böyle olunca horlanan, dışlanan, yok sayılan, ezilen Müslümanlardır!.

Günümüz insanı, insanı değerlerden yitik ve maddeye, şehvete, makineye yenik. Paraya, konfora, çıkara, hazlara, rahata ve hevaya yenik.

Şiddet, kin, nefret, gerilim, savaş had safhada!..

İnsan yalnız!...

Hem de, bireyselleşmenin, bencilleşmenin, dünyevileşmenin getirdiği bir yalnızlık!.

O insan ki, âlemle barışık olarak yaratılmış, o insan ki, âlem kendisi için yaratılmış istifade etsin imar etsin diye, o insan ki, hem kedisiyle hem de kendisi dışındakilerle barışık olsun diye,

Ama İnsan uzak!...

Kimden sorusunun tek cevabı var "kendisinden!"

İnsan ahlaka ve insanlığa uzak, berekete yani verime uzak; verimi olmayanın bereketten verimden nasiplendirmesi de mümkün olmuyor!.

İnsan kopuk!...

Kimden diye sorulacak olursa kendisinden, ilkelerinden, değerlerinden, kutsalından ki, kutsalı olmayanın kutsanması, onurlanması, değerlenmesi nasıl olsun ki?..

Bütün bunlardan kopuk, uzak olan insan nasıl yalnız olmasın ki?..

İnsan yalnız!...

Kimileri için zevkin sınırı yoktur. Tekrarlanan hazlar, tat vermez olur. O zaman yeni ve değişik zevklerin peşine düşer insan.

Bulamayınca, sıra aklı uyutmaya gelir. Yeni dostları afyon, eroin ve alkoldür artık. Uyuyan, uyuşan ve sızan bir cemiyet ortaya çıkar.

Kazanımı insan gibi yapmak yerine, güçte bulur, kontrolsüz güç şiddet savaş ölüm olarak geri dönüyor.

Böyle bir toplum, dostu düşmandan ayırt edemez. Hürriyet kapısı kapanmaya, esaret kapısı açılmaya başlar.  Ruhun cüzamı olan bu korkunç hastalığa yakalananlar, manen ölüdürler. Ölülerse, mülklerini koruyamazlar.

İnsanın insana iktidarı, insana kaybettiriyor!.

İnsanın paraya mala aşırı düşkünlüğü insanı şaşırtıyor, o nedenle kendisi olamıyor kendisi hakkında ne kadar bilgisi, varsa gerçeklikten saptırıyor…

Ve insan ebedi hayatla geçici hayat arasında bocalayıp duruyor. Özne olan, ebedi olan bir hayatı geçici, fani olan bir hayat tercih ediyor.

Öyle ki, kendisinin değeri olan ne kadar kavramlar varsa anlamını yitiriyor başka amaçlarla kullanmaya başlıyor.

Şu andaki insan, kendisinden uzaklaşmış, kendisi olmaktan aciz olan insan kendisine alternatif olarak insanı yeniden inşa edebilecek mi?

Sözde kendini gücünü oluşturmak için verdiği savaşın, oluşturduğu kin ve nefretin kazananı olacak mı? İnsan adına insanlık adına!..

İnsanla yaratıcısı arasına engeller döşendi…

Korku duvarları, dünyevi tutkular, bilimsellik adına ne kadar cehaletlikler varsa hepsi...

Yerleşik tabular değişmez değiştirilemez, elenmez eleştirilmez sanılan ne kadar uyduruk maddeci şeyler varsa hepsi sanki dinin bir parçasıymış gibi korundu.

Beyinler alabora edilerek, yerine ulus putçuluğu, asabiyet dürtüsü, mal sevdası, müzik, spor, aşk, magazin, moda, seks bataklığı, uyuşturucu ne varsa hepsi dolduruldu.

İnsanın insan olarak ne kadar değeri varsa hayatından soyutlandırıldı. Bütün bunlardan dolayı insanın en büyük sorunu maalesef insan yine oldu!..

Yine başa dönelim Hayatlarında insan olmayı başaramayanlar, tıpkı kuşlarda olduğu gibi insan gibi insan olanları hastalıklı zanneder, insanlıkta başarı göstermeyenler başkalarının insanlık için yaptıklarını verdikleri mücadelelerini küçümseyerek kendilerini teselli etmeye devam ederler!.

İnsan çıplak, siz üzerindeki elbiselere bakmayın, bakmayın falanca markanın modelin elbisesine içinde insan olmayan bir elbise ne işe yaramaz ki, toplumda yarasın!..

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.