Barış herkesin isteği. Ama…
Buradaki üç nokta‘Barışı, millet iradesine karşı gelenler ve sadece kendi kokuşmuş zihniyetlerinin iktidarı içinde uygun görenler hariç’ anlamına gelir.
Yaklaşık 40 yıldır terör örgütü lideri olarak silahla, ölümle, gözyaşıyla beslenmiş, taleplerini bu yolları tercih ederek dile getiren bir kişinin barış çağrısı yaparak, demokratik taleplerini bundan böyle fikirlerle ortaya koyacaklarını ilan ettiği bugünlerde bir kısım gezi zekalı insanlar sokaklarda elde edemediklerini farklı kulvarlarda aramaya başladı.
Daha düne kadar selam bile vermedikleri insanların yanında durmak, onların destekçisi olmakla ilgili bir çağrı metni de organize etmişler. Murathan Mungan, Nur Sürer, Nejat İşler, Vedat Türkali gibi güya yazar, sanatçı, akademisyen, sendikacı, politikacılar 7 Haziran’da yapılacak Genel Seçimler’de partilerini boşayıp HDP ile dayanışmak için…
İmzalanan metin özetle: “Bu kez sıradan bir seçimle karşı karşıya değiliz. Bu kez ciddi biçimde Türkiye’nin geleceği oylanıyor. Bu kez her seferkinden daha sorumluyuz. Biz aşağıda imzası olanlar, 7 Haziran seçimlerinde HDP ile etkin bağımsız bir dayanışma çalışması yürütmek gerektiğini düşünüyoruz. 2015 seçimlerinde vereceğimiz oyu düşünürken; Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun tarihsel bir dönemeçten geçtiği koşullarda gerçekleştiğini, seçim sonucunda oluşacak yeni TBMM’nin ve kurulacak yeni hükümetin, Türkiye’nin yakın ve orta vadedeki geleceğinin biçimlendirilmesinde gerekli olan siyasal ve yasal düzenlemelerin tek kaynağı olacağını en başa koymalıyız.” diyor.
Meselenin gezi meselesi olmadığını, anlamayanlara bir kez daha anlatıyorlar kısacası. Mesele parti meselesi de değil zaten. Kendilerince yapacakları bu destek çağrısıyla HDP’ye baraj atlatıp kendi kirli emellerine de takla attıracaklar. Terör örgütü lideri, Türkiye Cumhuriyeti bütünlüğü içerisinde birlik ve barış mesajı verirken, sözüm ona günışığından faydalanmamış, kafalarını kumlara gömmüş bu aydın kesim(!) bu çıkışıyla başka bir kaos ve kargaşa ortamının hayallerini kurmaktadırlar. Ancak 5 dilde Nevruz tebriği yayımlayan bir Cumhurbaşkanı’nın barış dolu ve kuşatıcı yaklaşımı altında bu tarz çırpınışların hiçbir faydasının olmayacağını artık görmeliler. Barış, kardeşlik ve birlik için tam mesai yapan Cumhurbaşkanı’mız ve ‘kardeşlerim’ dediği AK Parti hükümeti bu seçim sürecinde daha da dikkatli olmalıdır. Fitne arayışında olan bu güruh için safları daha sıkı tutmak elzemdir. Vatanını, ümmetini ve yaratılmışları yaratandan ötürü seven bir vatandaş olarak tüm büyüklerimizden ricamız odur ki; fitnebazların, soysuzların, hainlerin ekmeklerine yağ sürmeden, fikir ayrılığı yaşadığımız konuları kol kırılsın yen içinde kalsın düsturunca aramızda halledelim. Allah’a (CC) emanet olun...
