Sait Çamlıca
‘Mavi Balina oyunu bir gencimizi daha intihara sürükledi’ başlıklı haberler ne zaman
gündeme gelse, bu okuyacağınız makaleyi yazmayı planlıyorum ancak sürekli
ertelemek zorunda kalıyordum.
‘Mavi Balina’ sadece bir bilgisayar oyununun adı sanılıyor maalesef. Oyunu oynayan
gençler intihar etmeye başlayınca, Dünya’nın ve Türkiye’nin gündemine geldi. Birçok
ülkede yasaklandı. Ancak bilgisayar dünyasını bilenler, en kolay delinen yasakların,
bilgisayar yasakları olduğunu bilirler.
Bilgisayar başında oyun oynayan yani eğlenen bir genç, eğlence içerisinde nasıl
intihara sürükleniyor? Reklamlarla insanları alışverişe veya bir filme yönlendirmeyi
nasıl yaptıklarını herkes biliyor. Kendini öldürecek kadar nasıl yönlendiriyor bir
bilgisayar oyunu gençleri? İnsan psikolojisi üzerine ne kadar uzman olursanız olun,
karşı karşıya olduğumuz problem, çok yeni bir problem. Eski kitaplarda cevabını
bulamayacağımız bir problem ile karşı karşıyayız. İnsan psikolojisi alanında uzman
olmak yetmediği gibi, bilgisayar oyunu alanında uzman olmakta yetmiyor bu problemi
çözmek için, gençlik psikolojisi uzmanı olmakta yeterli olmuyor. ‘İnsanlık tarihinde ilk
defa…’ diye başlayan birçok cümle kuruyorum son yıllarda konferanslarımda. Mavi
Balina oyunu yüzünden intihar eden gençler için de aynı cümle ile giriş yapmak
gerekiyor. İnsanlık tarihinde ilk defa, bilgisayar oyunu oynarken (eğlenirken), kendi
canına kıyan gençler gibi bir problem ile karşı karşıyayız.
Başkasını Öldürmek mi Daha Zor, İntihar Etmek mi?
Hayatın zorlukları ve imtihanları karşısında her insan zaman zaman bunalır. Büyük
bir kısmı intihar etmese bile, ‘intihar etmeyi bile düşündüm’ diyenler az değildir.
Ancak çok büyük bir kısmı, sadece intihar etmeyi düşünür ama vazgeçer. Çünkü
insanın canı tatlıdır. Başkasına kıymak kolay, kendine kıymak zordur. Başkasına
yumruk atarken tüm gücünüzle atarsınız, kendinizi yumruklamanız istense, kendinize
kıyamaz, aynı sertlikte vuramazsınız.
Başkasını öldürmek, cinayet işlemek elbette zordur. Pişmanlık duyanların hikayelerini
çok dinlemiş veya okumuşsunuzdur. ‘Her gece rüyama giriyor. Geceleri kabus
görüyorum. Son bakışlarını unutamıyorum. O bir defa öldü ama ben her gece
pişmanlıktan ölüp ölüp diriliyorum. Canıma kıymayı çok defa düşündüm’ gibi
cümleleri kuran, birçok katil vardır cezaevlerinde. Pişmanlıktan canına kıymayı
düşünürler ama kendilerine kıyamazlar. Cinayet işlediği için vicdan azabından intihar
eden insan sayısı çok azdır.
İntihar etmek bu kadar zor bir karar iken, bilgisayar başında eğlenen bir genci, bu
kadar zor bir karar için nasıl ikna ediyorlar? Bu sorunun cevabına uzmanların çok
ciddi bir şekilde çalışmalar yapması gerekiyor.
Büyük Balık Ne?
Bu konunun bambaşka bir boyutuna dikkat çekmek için yazıyorum bu makaleyi.
Kişisel bir şüphemi paylaşmak için konuya dikkat çekmek istiyorum. Gençleri intihara
sürükleyen bir bilgisayar oyununu yazıp yönetenlerin asıl amacı, bir sonraki adımı ne
olabilir? ‘Öyle bir oyun yazalım ki, bizim oyunumuzu oynayanlar intihar etsin’ diye
kimse uğraşmaz. Böyle bir işten para da kazanamayacaklarına göre, kuru bir fantezi
olma ihtimali çok zayıf.
‘Gençleri kendi canlarına kıyacak hale getirenlerin asıl amaçları, gençleri uzaktan
yöneterek başkalarını öldürecek bir suikastçıya dönüştürmek mi?’ diye bir soru var
aklımda. Kiralık katil bulmak ve katile para ödemek için uğraşacaklarına, bilgisayar
başında, ağlarına düşürdükleri gençleri, kendileri için maliyeti ve riski olmayan katil
olarak kullanmaya başlarsalar ne yapacağız? Sanal ortamda yönlendirilmiş bir kiralık
katili yakalasanız ve konuştursanız bile, arkasında kimin olduğunu asla
bulamayacaksınız.
Mavi Balina oyununun, böylesi bir plan adına, küçük balık olarak kullanıldığını
düşünüyorum. Küçük balık Mavi Balina oyunu ise, büyük balık, bilgisayar başında
yönlendirilmiş katil gençler olabilir. Gençleri yönlendirmek zor değil. Nasıl olsa
hepimizin kullandığı ‘Navigasyon’ programları ABD veya Rusya merkezli. Yollarımızı,
sokaklarımızı, mahalle aralarını, kimin nerede oturduğunu bizden daha iyi biliyorlar.
Siyasi Cinayetler
Dünya siyasetini yönlendirenler, mecbur kaldıklarında, siyasi cinayet işlemekten
çekinmezler. Toplumda kaos oluşturmak için, sevilen liderleri veya kendilerine engel
olsan insanları ortadan kaldırmak için uğraşırlar. Bunun için çok profesyonel katiller
kiraladıkları gibi farklı yöntemler de kullanırlar. Zehirletmek, trafik kazası süsü
vermek, en çok kullanılan ve bilinen yöntemlerdir. Bu yöntemler sayesinde katili
kiralayan kişiler kendilerini saklarlar.
Teknolojinin çok yaygınlaştığı, her köşede kamera sisteminin olduğu, cep telefonu
dinlemeleriyle herkesin kolay takip edilebildiği bir zamanda yaşıyoruz. Kiralık katil ne
kadar profesyonel olursa olsun, bazen cep telefonu dinlemeleri veya sinyalleri
sayesinde bazen de kameralar sayesinde yakalanıyor. Eskiden parmak izi
bırakmamak yeterliydi. Ancak artık bu tür tedbirler yetmiyor.
Ses getirecek büyük cinayetler işlemek isteyenler için ‘Mavi Balina’ gibi, insanı robota
dönüştüren sistemler üzerinde çalıştıklarını düşünüyorum. Bana sorarsanız Mavi
Balina küçük balıktır. Büyük balık, etten ve kemikten oluşan genç katiller
hazırlamaktır.
Devlet ve Aile Tedbiri!
Devlet elbette tedbir almak zorundadır. Ancak her anne baba, aynı çatının altında
yaşadığı evladının, saatlerce bilgisayar başında ne yaptığını da takip etmek zorunda.
İnsanlık tarihinde ilk defa, yan odada oyun oynuyor sandığınız evladınızın, Dünya’nın
diğer ucunda ki insanlar tarafından, katil olarak seçilme ve kullanılma ihtimali var.
Mahallenizde ki uyuşturucu satıcılarıyla çocuğunuzun arkadaşlık yapmasını
engellemek ne kadar önemliyse, bilgisayar başında çocuklarınızın birileri tarafından
kullanılmasına engel olmak da o kadar önemlidir. Çocuklarınıza bilgisayar alırken,
çocuklarınızı bilgisayar kurslarına gönderirken, bilgi ve bilgisayar güvenliğini ihmal
ederseniz, bedelini gelecekte çok ağır ödeyebilirsiniz. Hem kendinizi hem
çocuklarınızı, güvenli internet kullanımı konusunda bilinçlendirmek ve onları takip
etmek zorundasınız.
Bilgi Güvenliği Uzmanı, dostum Faruk Yakaryılmaz beyin ifadesi ile bitireyim
makaleyi.
‘Çocuklarımız ve gençler için, Türkiye’nin bütün sokakları, Bilgisayardan daha
güvenlidir’
Sait ÇAMLICA
Eğitimci - Yazar