Lideri put yapma, puta tapma!

Lütfü Oflaz ile Sohbet...

VAN 17.02.2013 12:38:09 0
Lideri put yapma, puta tapma!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Lütfü Bey; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra en güçlü lider Kemal Kılıçdaroğlu’dur” derken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da “Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ilelebet ezeli, ebedi lideridir” diyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 Bu ülkede elini sallasan yalakaya değiyor! Partilerde genel başkanlara, medyada da başbakanlara yalakalık yapanlardan geçilmiyor! Lideri put yapma, puta tapma huyundan bir türlü vazgeçilmiyor! Sizin de sorunuzda dile getirdiğiniz gibi, Kemal Kılıçdaroğlu için “Mustafa Kemal’den sonra en güçlü lider”, Tayyip Erdoğan için de “Türkiye’nin ilelebet ezeli, ebedi lideri” deniliyor. Oysa Kemal Kılıçdaroğlu’nun bırakın Mustafa Kemal’den sonra en güçlü lider olmasını, acaba Kemal Kılıçdaroğlu gerçekten lider mi? Yoksa partisi içindeki yenilikçilerin ak dediğine partisi içindeki ulusalcılar kara dediğinde, her iki kesime “Sen de haklısın” diyen Nasrettin Hoca misali biri mi? Kemal Kılıçdaroğlu bırakın Mustafa Kemal’le kıyaslanmayı, Bülent Ecevit’le kıyaslandığında bile hayli sönük kalacak bir CHP Genel Başkanı değil mi? Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit gibi söylemleriyle, eylemleriyle ülkede umut rüzgarları estirip partisini yüzde 42 oy oranına eriştirebildi mi? Kaldı ki Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın seks kasetinin ortaya çıkması üzerine doğan boşluğu fırsat bilip CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmuş biri. Oysa Bülent Ecevit, CHP Kurultayı’nda İsmet İnönü gibi tarihi bir kişiliği yenerek genel başkanlığa gelmişti. Hadi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in liderine yaptığı yağcılığı geçelim; ya AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun liderine yaptığı yağcılığa ne demeli? Malumunuz Süleyman Soylu DP Genel Başkanı olduğu dönemde, bugünkü lideri Tayyip Erdoğan’ı hakarete varan cümlelerle çok ağır eleştirmişti. Bugün lideri Tayyip Erdoğan için “Türkiye’nin ilelebet ezeli, ebedi lideri” diyor ama, dün Tayyip Erdoğan’ı küçültücü pek çok şey söylemişti. Acaba Süleyman Soylu’nun DP Genel Başkanı’yken söylediği Tayyip Erdoğan’ı küçültücü sözlerini mi dikkate alalım, yoksa onun AKP Genel Başkan Yardımcısı olarak Tayyip Erdoğan’ı yüceltici sözlerini mi? Güce tapmak öyle bir şey ki, insanları dün sövdüklerini bugün över hale getiriyor demek ki? Güce tapıp yalakalıkta sınır tanımayan kim varsa ona diyeceğim şudur ki, yalakalıktan vazgeç, yalakalık iğrenç!

DÜN SEÇİM KAZANDIRAN,BUGÜN OY KAZANDIRMAZ!

 İşçi Partisi, “AKP Hükümeti, Apo’yu Kenya’da yakalayıp getiren kahraman subaylarımızı hapse attığı yetmezmiş gibi, şimdide Apo’yu bir genel afla hapisten çıkartmaya çalışıyor” şeklinde bir propaganda yapıyor. Bu propaganda hakkındaki görüşünüz nedir?

Gerçekler çarpıtılmamalı. Bütün dünya biliyor ki, bizim subaylarımız Kenya’ya gidip Abdullah Öcalan’ı yakalamadı. ABD Abdullah Öcalan’ı yakalayıp bizim subaylarımıza teslim etti. Bu teslimatın ardından da subaylarımız Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye getirdi. Ama o gün işbaşında olan DSP Hükümeti, Abdullah Öcalan’ı ABD’nin Türkiye’ye teslim ettiğini bildiği halde bu gerçeği çarpıttı. Sanki Abdullah Öcalan’ı kendileri yakalamış gibi bir propaganda yaptı. MHP de iktidara gelir gelmez Abdullah Öcalan’ı asacaklarını vaat eden bir propaganda yaptı. Kısacası her iki partide Abdullah Öcalan’ın yakalanışını, seçimleri kazanma malzemesi olarak kullandı. Sonuçta seçimde DSP ile MHP oy patlaması yaptı. Oysa ben daha Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildiğinde Leman dergisinde, “Hükümet Abdullah Öcalan’ı asamaz; assa assa onun resmini duvara asar! Çünkü Abdullah Öcalan’ı yakalayan Türkiye değil ki asacak olan Türkiye olsun” demiştim. Hatta bu yüzden de şehit ailelerinin büyük tepkisini çekmiştim. Çünkü o günlerde Türkiye’deki herkes gibi şehit aileleri de hükümetin gerçekleri gizleyen propagandasına inanmışlardı. Abdullah Öcalan’ı bizim subaylarımızın yakaladığını ve kısa bir yargılamanın ardından onun asılacağını sanmışlardı. Oysa gerçekte ABD Abdullah Öcalan’ı asılmaması kaydıyla Türkiye’ye teslim etmişti. Abdullah Öcalan’ı bizim subaylarımızın yakalayıp getirdiği propagandası gerçek değildi. Ancak dün DSP ile MHP’nin yaptığı gerçek dışı bu propagandayı, bugün İşçi Partisi yeni boyutuyla sürdürüyor. Sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi “Kahraman subaylarımız Abdullah Öcalan’ı Kenya’da yakalayıp getirdiği için hapse atıldı” diyor. Ama artık sokaktaki çocuklar bile Abdullah Öcalan’ı bizim subaylarımızın yakalayıp Türkiye’ye getirmediğini, onu ABD’nin Türkiye’ye teslim ettiğini biliyor. Özetle gerçek dışı bu propaganda dün tuttu, ama bugün tutmaz! Dün DSP ile MHP’ye seçim kazandıran bu propaganda, bugün İşçi Partisi’ne dişe dokunur oy kazandırmaz!