Platformdan yapılan açıklamada, 1 Kasım’da yapılacak seçimler öncesi bölgede yaşanan kirli savaşın toplumları birbirine düşürmeye, ülkeyi ekonomik olarak çökertmeye yönelik olduğu vurgulandı.
Toplumların sinir uçlarının harekete geçirilmeye yönelik bir kirli planın devreye sokulduğu ve bölgede iç savaş planları yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Bizler Van ve çevresinde yaşayan, Kürtlerle 100 yıldan beridir kardeşçe geçinen ve dertleri ile dertlenen, bölgenin geri kalmışlığında üzerine düşen payı alan Türk kökenli bir topluluğuz. Yaşadığımız bölgenin hedef alındığı ve Kürtler ile Türklerin birbirine düşürülmelerinin planlandığı kirli savaşlarda kaybeden; masum, mazlum ve mağdur olan halklardır. Bu gerçeklik temelinde bölge halkları artık oynanan oyunların farkına varmalı, toplumsal barış ve huzurun haykırışını silahla değil, siyaseti aktif hale getirerek gerçekleştirmelidir.
Bu konuda ülkenin batı halklarına da büyük görevler düşmektedir. Batıda yaşayan doğu kökenli insanlara yönelik saldırılar, halkları birbirine düşürmek isteyen kirli yapıların ekmeklerine yağ sürmekten başka hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Tarihe bakıldığında Kürtler ve Türkler omuz omuza verdiklerinde dünyaya huzurun teminatı olmuşken, bugün bu yapıların birbirlerine düşürülmesi, ancak haçlı zihniyetinin işine yaramaktadır. Sorunların çözümü için konuşma yerine silahların tercih edilmesi, halkların tarihinde de kara bir leke olarak kalacaktır. Çocuklarımıza, geçmiş tarihlerinde utanacakları hatalar bırakmamalıyız. Yaşanan onca sorunun çözümü için artık siyaset kullanılabilecek tek siyasi argüman olmalıdır. Küresünni toplumu olarak bizlerde siyasi yapımızın, yaşadığımız topraklarda aktif rol alması için üzerimize düşen görevi yerine getirmek ve toplumumuzun talepleri noktasında hareket ederek, karar vericileri bu noktada uyarmak istiyoruz.
Topluluğumuzun almış olduğu siyasi kararlara, karar vericiler tarafından saygı gösterilmesi en büyük beklentimizdir. Bu beklentinin yerine getirilmesi, toplumumuza olan saygının işareti olacaktır. Artık temsiliyeti hak eden ve bölgenin en önemli dinamiği haline gelen toplumumuzun, bu haktan mahrum bırakılmaması gerekmektedir. Bu bağlamda bölgede dengelerin korunması adına bizler üzerimize düşeni yerine getirmekle mükellef olduğumuz kadar, karar vericilerin de aynı hassasiyeti göstermesi şarttır. Küresünni Düşünce Platformu bünyesinde yer alan karar organları, gerekli çalışmalarını yaparak bu konuda alınan kararlarını ilgili siyasi yapılara bildirmektedir” denildi.
