KURAN'DA ZEKAT

KURAN'A GÖRE ZEKAT

VAN 3.04.2017 23:20:04 0
KURAN
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

KURAN'DA ZEKAT


KURAN'A GÖRE  ZEKAT


Dinin kurallarını Kuran dışı kaynaklardan öğrenenlere göre zekat; bir yıl boyunca elde bulundurulan malın, kırkta birini vermek şeklindedir. Fakat bu Kuran dışı bir uydurmadır.

Öncelikli olarak müslüman kazandığı parayı yığıp biriktiremez:

“Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır. Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını mı sanıyor? Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır."Hutame"nin ne olduğunu sana bildiren nedir? Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.” (Hümeze, 2–6)

‘Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.’ (Tevbe, 34)

Görüldüğü üzere Kur'an malın biriktirilmesini kesinlikle yasaklıyor. Bu biriktiricileri ateşle, acı bir azapla tehdit ediyor. 1/40 oranındaki yani kuşa çevrilmiş bir zekat uygulamasıyla mal birikmez mi? Bu oran malın birikmesini önleyebilir mi? Allah biriktirmeyi kesin bir dille men ediyorsa, bir bölü kırklık bir oran da bu birikmeyi önleyecek bir oran değil ise halihazırdaki bu zekat uygulaması gerçekçi olabilir mi? Müslümanlar asırlardır bu anlayışla zekat veriyor. Din sadece rab katından indirilen yani vahiy olmayınca ortaya çıkan acı tabloyu görebiliyor musunuz?

Bir yıldır elde bulunmayan mala zekat düşmez iddiası bu yüzden anlamsızdır. 

Ayrıca Allah kazancın olduğu an zekatın verilmesini emreder:


Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve HASAD GÜNÜ HAKKINI VERİN; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Enam, 141)

Ayetlerde gördüğümüz gibi elimize bir mal geçtiği zaman zekatını hemen vermeliyiz. Peki malın ne kadarı verilmelidir?

Atalarının dinine uyanlar kırkta biri yani %2.5'i derler.

Peki Allah ne diyor? Ayetten görelim:

Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz. (Bakara, 219)

Peki ihtiyacın sınırını nasıl belirlemeliyiz? İşte onu da Allah şöyle bildirir:

Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Araf, 31)

Özetleyecek olursak, müslüman eline geçen her parayı-malı, eline geçtiği anda, israfa kaçmamak kriteri ile ihtiyaçları doğrultusunda kullanacak, yığıp biriktirmeyecek ve ihtiyacının arta kalanının o anda infak edecek. 

Tabii bu gerçek müminler dışındakilere ağır gelecek bir durumdur. Müşrikler çok cimri olurlar. Allah onları şöyle haber verir:

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. (Necm, 34)

Gerçek müminler ise tam tersi bir ahlak gösterirler. Allah'ın emrettiği gibi her kazandıklarını, yığıp biriktirmeden, ihtiyaçtan arta kalanı infak ederler:

Onların mallarında dilenip-isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.’ (Zariyat, 19)

‘Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler.’ (Bakara, 274)

Ayrıca müslümanlar beğenmedikleri şeyleri değil en sevdiklerini infak ederler:

‘Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın’(Bakara, 267)
‘Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz.’ (Ali İmran, 92)

Müminler mallarını infak ederken sadece Allah'ın rızasını gözetirler. Müşrik ve münafıklar ise gösteriş için infak ederler:

Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o. (Nisa, 38)

İnfak etmeyip malını yığıp biriktirenler, infak ederken cimrilik edenler karda olduklarını zannederler, gerçekte ise kayıptadırlar:

‘Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.’(Al-i İmran, 180)

Müminler ise infak ettikleri için daha çok zengin olurlar:

“Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir.“ (Bakara, 261)