Kritik süreç: Erdoğan’ı tatsız bir seçime zorlayacaklar!..

Ardan ZENTÜRK

VAN 5.07.2018 10:35:17 0
Kritik süreç: Erdoğan’ı tatsız bir seçime zorlayacaklar!..
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Türkiye seçimini yaptı ama bu seçim, emperyalizmi tatmin etmiş değil, iki yönlü bir strateji ile karşı karşıyayız. 1- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, ellerindeki bütün mekanizmaları kullanarak kendi seçmeninden sert tepki toplayabilecek bir takım tercih tercihlere zorlamak, 2- İnce üzerinden yakalanan siyasi rüzgarı yükselterek İstanbul-Ankara belediye başkanlıklarını CHP’ye taşımak.

Bunları “gelecek okuma” gayretkeşliği içinde söylemiyorum, neo-con/Siyonist lobininTürkiye’ye karşı karargah olarak kullandığı Washington’daki Demokrasileri Savunma Vakfı(İng:FDD)’de seçimden hemen sonra yapılan paneldeki konuşmalardan çıkarımla ifade ediyorum. 

FDD, İsrail-BAE-Suudi Arabistan ittifakının ete-kemiğe büründüğü bir vakıf, Katar hariç, Körfez emirliklerinin paralarıyla Siyonist stratejinin buluştuğu bir yer, tabii ki, 17-25 Aralık kumpasıyla, 15 Temmuz kanlı ihanetinin de planlandığı bir vakıf...

Vakfın Türkiye araştırmaları biriminin başında, dava arkadaşı Morton Abromowitz’ birlikte iki de bir “öyle ya da böyle Erdoğan gitmeli” yazıları döktüren Siyonist eski Ankara büyükelçisi Eric S. Edelman var. Edelman bu işleri, FETÖ kaçağı, CHP’nin Bursa eski milletvekili Aykan Erdemir ve Merve Tahiroğlu isimli şahıslarla yürütüyor. Derdim, paneldeki tüm konuşmacılarla değil, biri dikkate değer. 

 

Emperyalist geri adım istiyor

Oklahoma Senatörü, James Lankford, kendini, dindar bir Amerikalı olarak tanıtıyor. Ülkesiyle ilgili bir yorumu dikkatimi çekti. Bizim anayasamız bize özgürlüklerimizi vermez, bizim anayasamız Tanrı’nın bize verdiği özgürlükleri tanımakla yetinir, diyor. 

Bir evanjelik ve kendisi hakkında söylediklerinden anladığımız kadarıyla, tipik bir “radikal İsevi”, yani bir tür “radikal Hristiyancı” olarak tanımlanmasında bir hata olmayacaktır. 

Haliyle,  İsrail hayranı… Amerikan-İsrail ittifakının ortak güvenlik için yeterli olduğuna inanıyor, Trump’ın Kudüs kararını sonuna kadar destekliyor… 

Türk savcıların tutukladığı Papaz Brunson’u ise, “rehine” kabul ediyor. 

Yaptığı konuşmaya göre, 24 Haziran’da demokratik bir seçim gerçekleştirmedik, partisinin oyları yüzde 42’ye düşmüş, Meclis’teki çoğunluğunu da kaybetmiş Erdoğan buna rağmen bir diktatör, Türkiye’nin de yeri geldiğinde NATO’dan atılması gerekiyor!.. (Dünyada hangi diktatör, yüzde 52’yle foto-finiş kaygısı içinde seçim kazanmış, partisi de Meclis çoğunluğunu kaybetmiş, bu şahıslara göre bunlar önemli değil.)

 

Eski Türkiye özlemi

İsrail’in kampanya ve talebi doğrultusunda F-35’lerin de Türkiye’ye verilmemesini, isteyen Lankford’un şu sözleri zaten her şeyi anlatıyor: 

Bizim artık gerçek kimliğini tanımadığımız, anlayamadığımız bir müttefikimiz var, Türkiye. Orada tanımlamakta güçlük çektiğimiz bir hükümet var. Onların savrulup gitmesini istemeyiz, ama kiminle kalıcı dost olacaklarına karar vermeleri konusunda zorlamalıyız.”

Bu zorlamanın merkezinde S-400 alımının iptal edilmesi var!.. 

Panelde yapılan konuşmalardan Erdoğan’ın Türkiye’yi yeniden NATO’nun sıradan uydusu haline getirecek adımı atmaması halinde kampanyanın hız kesmeden süreceği çok açık. Ağır abluka anlayışı özellikle 2019 yerel seçimi öncesinde devreye girebilir.

İKİ SALDIRIYA DİKKAT: 1- Kılıçdaroğlu gidici gözüküyor, “üst akıl” İnce ile yeni bir kurgu peşinde, hedef, İstanbul’u CHP’ye almak, 2- AK Parti-MHP ittifakından çok rahatsızlar, bozmak için yeni kışkırtmalara hazır olun.

Panelin tamamı için: http://www.defenddemocracy.org/events/results-of-erdogans-snap-election-gambit-implications-for-us-turkey-relat/