Kırsal kalkınma bahane bu destekler şahane!

Bir dönemler et ve sütün başkenti olarak anılan Van’da bir taraftan tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğinden şikayet edilirken bir taraftan da devlet eliyle verilen destekleri elimizin tersiyle itiyoruz. Tarım ve Kırsal Kalkı

VAN 7.09.2013 12:10:08 0
Kırsal kalkınma bahane bu destekler şahane!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Avrupa Komisyonu tarafından 2008 tarihnde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) programının 11’inci çağrısı başlarken Tarım ve Kırsal Kalkınma Destekleme Kurumu Van İl Koordinatörü vekili İbrahim Başak sunulan desteklere çağrıda bulunmak için Vanlılara bir kez daha çağrıda bulundu. 2011 yılında Van’da faaliyet gösteren kurumun tarım ve hayvancılıktan kırsal turizme kadar bir çok paketi kapsadığını belirten Başak, Van’ın milyonlarca TL’lik bu desteklerden fazlasıyla yararlanması gerektiğini vurgulayarak 2013 yılı sonuna kadar bir çok yatırımcıya büyük destekler sunmak istediklerini kaydetti.

 

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Van İl Koordinatör Vekili İbrahim Başak tarafından Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun 42 ilde 11'inci proje başvuru çağrı ilanların da, Van'ın da olduğu kaydederek bu desteklerle ilgili birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. IPARD’ın sunduğu tedbirler arasında, entegrasyon işletmeleri (süt, yoğurt, tereyağı), yerel ürünlerin ve mikro işletmelerin geliştirilmesi, kırsal turizm, kültür balıkçılığının geliştirilmesi, et ve et ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, otellerin yapılması gibi çok yönlü konuların desteklendiğini belirten Başak, bu desteklerle ilgili bir çok bilinmeyi Şehrivan aracılığı ile paylaştı.

 

BAŞAK: VAN BU HAVUZDAN EN BÜYÜK PAYI ALMALI!

TKDK’nın IPARD programı ve bu programlar çerçevesinde sunulan destekleri ayrıntılı bir şekilde gazetemize açıklamalarda bulunan İbrahim Başak, Van olarak 2011 yılında yaşanan depremden dolayı yetkiyi geç almalarına rağmen 2 yıl gibi bir sürede yatırımcılara önemli destekler sunduklarını fakat Vanlı vatandaşlara daha fazla destek sunma konusunda istekli olduklarını kaydetti. Yaşanan depremden sonra kurumun zarar görmesi nedeniyle bir çok destek çağrısından Vanlıların faydalanamadığını belirten Başak, duyurusu yapılan 11’inci çağrının bu anlamda çok önemli olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi, “2011 Kasım ayından itibaren 2013 Mayıs-Haziran gibi kurumumuzu faaliyete tekrardan soktuk. Yani 6. Çağrıdan itibaren artık projelerimiz falan sunduk ama yine pek bir talep göremedik. O arada da zaten 7,8,9 ve 10’ncu çağrı geçti. Ancak 10 küçük bir çağrıydı. Daha sonra 11. çağrıya geldik. 11. Çağrıda vatandaşlarımızın bizleri talep etmesini istiyoruz. Çünkü Kurumumuz gerçekten büyük ve bütçeli bir kurum. Kurumumuzun müthiş bir bütçesi var. Kuruluş itibaren ki bütçesi 873.9 milyon Euro’luk bir bütçesi bulunmaktadır. Bunun dışında birde Türkiye Cumhuriyetinin bir katkısı var oda 265 milyon Euro’luk bir bütçedir. Bu ikisini hesapladığımızda 1 milyar 163 milyon Euro’luk bir bütçemiz bulunmaktadır. Bide bunun dışında bizim karşıladığımız % 50-60’lık bizim katkımızın yanı sıra vatandaşlarında katkısı bulunmaktadır. Onu da işin içine kattığımızda 2 milyar 330 milyon Euro’luk bir para ediyor, yani yaklaşık olarak 6 trilyonluk müthiş bir bütçe ortaya çıkıyor. Bu ortak bir havuz 42 yılda kullanılacak olan bir bütçe. İllerden gelen taleplerin ve büyük projelerin durumuna göre bu havuzdan para çekilecek. Bizde Van olarak bu havuzdan fazla oranda yararlanmak istiyoruz.”

 

DESTEKDE SINIR TANIMIYORLAR!

 

IPARD Programı kapsamında ciddi destekler verdiklerini belriten Başak, özellikle 101 tedbiri diye anılan tarımsal faaliyetler için ciddi destekler sunduklarını belirterek, “Bizim destek verdiğimiz alanlar var. Tarımsal faaliyetlerin yeniden yapılandırılması, topluluk standartlarının oluşturulması talepleri var. Bunlardan birincisi süt üreten işletmeler, ikincisi ise et üreten işletmelerdir. Süt üreten üreticilere olan hibelerimiz en az 15 bin Euro’dur, en fazla ise 1 milyon Euro’dur. Et üreticilerine yani Besi üreticilerine hibemiz ise 20 bin Euro ile 1 milyon Euro arasındadır. Burada üreticilerimizde bir de yaş sınırı var 40 yaşının altındaysa yüzde 65’lik bir hibe oranı, 40 yaşının üstündeyse de yüzde 60’lık bir hibe oranı uygulanmaktadır. Ayrıca bayındırlık fiyatlarını da burada esas alıyoruz. Süt üreten üreticilerimiz için en az 10, en fazla 120 inek olma şartımız var, besi üreticilerinde ise; en az 30 en fazla 2500 büyük baş, küçükbaşlarda ise; en az 100 en fazla 300 olmasını istiyoruz. Birde bunun yanında kanatlı besin içinde bir desteğimiz var. Yaşta yine diğerlerinde olduğu gibi şartlar bulunmaktadır, fiyat olarak 15 bin ile 500 bin Euro arasında değişiyor. Broiler dediğimiz 40 günde kesime gelen tavuklar var. Onlarla bir istif kuracaksanız en az 5 bin en fazla ise 50 bin olmak üzere yılda 6 periyot olarak gerçekleştirirseniz bu yılda 300 binlik bir kapasite ediyor. Hindi için ise en az 1 en fazla ise 8 binlik kapasiteler olması gerekmektedir. Bunun dışında Entegrasyon dediğimiz Süt ve Süt ürünlerini işlenmesi, et ve et ürünlerini işlenmesi, meyve ve sebzelerin işlenmesi pazarlanması, su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması bunlar ise fabrikalar yönelik hibe oranlarımız bulunmaktadır. Bunlara olan hibelerimiz ise 3 bin Euro’dur. Bunlardan meyve sebze işlenmesi için 50 bin ile 500 bin Euro arasında değişir iken, su ürünlerinde ise 50 bin ile 150 bin Euro arasında değişen bir hibe oranımız bulunmaktadır.”

 

KIRSAL KALKINMA BAHANE TURİZM DESTEKLERİ ŞAHANE!

 

Başak bu desteklerin tarımla sınırlı kalmadığını kırsal turizm anlamında da ciddi destekle sunduklarını belirterek, “Özellikle yöremize ait yerel ürünlerden en fazla önem verdiğimiz Van Gölü sayesinde kırsal turizmdir. Kırsal turizmin gelişebileceği bir iliz. Bunun dışında Van eski Urartuların medeniyeti olarak da biliniyor, bununda çok büyük bir etkisi bulunuyor. Bizim de bu kırsal da kırsal turizme yönelik çalışmalarımız var. Yüzde 50’lik hibe ile 400 bin Euro’luk bir desteğimiz var. Bunun içine ne girer tek ve çift olmak üzere 25 yataklı oteller girebilir. Onun dışında restoranlar girebilir. Bunlara da kırsalda olmak şartıyla Erciş ve Van Merkez hariç destekler veriyoruz. Şu an Edremit’te destek veriyoruz ama Edremit’te büyük şehir olduktan sonra nüfusu 120 bin olduktan sonra kırsaldan çıkıyor. Bizim turist çekebilecek her türlü işletmeye desteğimiz bulunmaktadır. Vatandaşlarımız bizlere gelsinler bizler arkadaşlarımızla beraber her türlü desteği vermeye hazırız.”

 

BU PARALAR BOŞA GİTMESİN…

 

Her halukarda bu fonun Van’a ve yatırımcılara ayrıldığını ve bu fonların etkili bir şekilde kullanılması gerektiğini bir kez daha hatırlatan Başak, “Bizim büyüklerimiz sayesinde de ülkemiz çok iyi bir konuma gelmiş durumda. Her halükarda bu fonu bizlere ayırmışlar ve bizlerde bu fonu kullanacağız. Şuan da Gürpınar ilçesinde besi üzerinde küçükbaş olmak üzere uygulanan ve gelecek vadeden uygulamalarımız var. Bitme aşamasında olan 2 trilyon değerindeki projemiz var. Onun dışında Edremit’te kırsal turizm dediğimiz bir aqua park projemiz var. Aynı şekilde 600 binlik bir destekle Gevaş ilçemizde bir projemiz var. Başvurularda var ama yeterli ve istediğimiz düzeyde değiller. Bizlerde elle tutulur ve gözle görülür bir artış istiyoruz artık. Paralar havuz dediğimiz sistemde toplanıyor. Bu paralar İllerin verdikleri projelere göre dağıtılıyor. Merkezde 100 üzerinde puanlamaya tabi tutuluyor ve para nereye kadar yettiyse. Tabi projeye para verilmiyor. Bu aşamada bizim para mevlamız yüksek bir miktar ve inşallah gelen projeler usulüne göre hiç takılmadan devam edecek.” Dedi.

 

DESTEKLERDEN NASIL FAYDALANILIR?

 

Öte yandan bu desteklerden nasıl faydalınması konusunda da vatandaşa en iyi şekilde yardımcı olmak için çabaladıklarını belirten Başak, bu kapsamda da danışmanlık hizmeti de sunduklarını ve vatandaşın bu danışmanlıklar aracılığı ile en iyi şeklide desteklerden faydalanabileceğini açıkladı. Bu konuda vatandaşı bilgilendirecek açıklamalarda bulunan Başak, açıklamasında, “Bizim dışardan bir çiftçimiz bu prosedürü takip edemez. O yüzden bizim bu alanda danışmanlık hizmetlerimiz var. Vatandaşlarımız adına bu prosedürü danışman şirketler takip ediyorlar. Bu danışmalıkların ücreti de bizler tarafından ödenmektedir. Ki bu yüzdende kurumumuzun büyük bir artısı da bulunmaktadır. Kendisi bunu yapabilir fakat danışman firmanın yapması kendisinin de yararınadır. Çünkü danışman firmalar hem bunun eğitimini almışlar hem de kurumumuzun bu danışman firmalar eğitim vermesi gibi bir şey söz konusudur. Bugüne kadar ne projeler yapılmış, nasıl yapılmış bu konuda hepsi bilgilendirilecek ve proje verildiğinde hepsini en ince ayrıntısına kadar hepsini takip edebilecek. Bu yüzden de proje sahiplerinin bizi tanıyan danışman firmalarla çalışması onların lehine olacaktır, diye düşünüyorum.”


Ömer Aytaç AYKAÇ

Şehrivan ÖZEL