Kırk Hadis Şerhi-7

Cundullah Avcı

VAN 13.03.2015 09:41:00 0
Kırk Hadis Şerhi-7
Tarih: 01.01.0001 00:00
 KIRK HADİS ŞERHİ-7:

Kan Bağı mı, Din Bağı mı? 

 

عن أبي حمزةَ أنسِ بنِ مالكٍ رَضِي اللهُ عَنْهُ خادمِ رسولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عن النَّبيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قالَ: {لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأَِخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ}رواه البخاريُّ ومسلمٌ.

 

 

Ebu Hamza, Enes bin Malik (ra)’ten, Oda peygamber (sav)’in, şöyle dediğini rivayet etti: Sizden biriniz kendi nefsi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe hakiki) iman etmiş olmaz. Buhari ve Müslim rivayet etti.

Kuşkusuz müslümanların gönüllerini en sağlam ve köklü bir biçimde bağlayan bağ, kan bağından ziyade iman ve takva esasından kaynaklanan kardeşlik bağıdır ve bu bağ “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz. Yine siz tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size âyetlerini işte böyle açıklar.”[1]  ve “Şüphesiz mü’minler birbiri ile kardeştirler.[2] ayetleriyle vurgulanmıştır.

İslam'da kardeşlik, inanç temeline oturtulduğu içindir ki, mü'minlerin arasını bozacak her türlü sunî ayrımlar ve böbürlenmeler haram kabul edilmiştir. Irk, soy, cins türünden cahilî değerler yerine takva kriteri getirilmek suretiyle toplumsal kardeşliğin ve ahengin bozulmaması sağlanmıştır.  Bu inanç kardeşliğinde aynı zamanda cinsiyetin de bir ehemmiyet bulunmamaktadır. Çünkü inancımız cinsiyetimizle değil, kişiliğimizle meydanlarda, sosyal hayatta aktif  olmamızı emreder. Buna dair "Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır..."[3] ayeti cinsiyet ayrımı yapmadan tüm Müslümanların birbirlerine veli olduklarını bizlere bildirmiştir.

Müslümanlar kardeşlikte tıpkı aksamı birbirine geçmiş mükemmel ve sapasağlam bir bina veya tüm hücreleriyle birbirine bağlı bir vücut gibidir. Müslümanların birbirlerine karşı nasıl bağlı olmalarını gerektiğini Resulullah şöyle ifade etmektedir.  "Mü'minin mü'mine bağlılığı, parçaları birbirini bütünleyen bir bina gibidir." Hadisi rivâyet eden Ebû Musa El-Eş'arî'nin bunu tarif için parmaklarını birbirine geçirdiği rivayet edilmiştir. Ayrıca başka bir hadiste  "Mü'minleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, yardımlaşmalarında bir vücut gibi görürsün. Ki vücudun bir organı ağrırsa, vücudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ için birbirini çağırır." (bk. Buhârî, salat, 88, Mezalim, 5; Müslim, birr, 65; Tirmizî, birr, 18; Nesâî, zekat, 67)

Eğer günümüz Müslümanları Filistin, Cezayir, Filipinler, Doğu Türkistan, Suriye, Mısır, Yemen, Çeçenistan, Afganistan, Pakistan vs... gibi ülkelerde olan mezalimlere karşı sessiz kalabiliyorlarsa, kalplerinde bir acıma duygusu duymuyor ve içleri cız etmiyorsa İmanlarına dönüp tekrar tekrar bakmaları gerekmektedir. Filistin'de, Suriye'de her gün ölen kardeşlerimiz bizim kan bağıyla yakın olduğumuz kardeşlerimizden bize daha yakın değilse onlar adına üzülmüyor onlara adına harekete geçilmiyor ise Müslümanlar bu dünya üzerinde hayat hakkı bulamayacaklarını bilmeleri gerekir.   

Müslümanların neme lazımcılığından dolayı Müslümanlar dünya üzerinde daima zulümlere maruz kalmışlarıdır. Özelde yaşadığımız coğrafyada genelde tüm Dünyada Müslümanların vahdeti yakalayamamalarının tek sebebi neme lazımcılıktan kaynaklanmaktadır.

Müslüman sadece kendi coğrafyasını değil Müslümanların yaşadığı her ortamı bilmeli, onların ne durumda olduğunu yakından takip etmeli kardeşlik bağı daima korunmalı ve Müslümanlar imkanları dahilinde maddi ve manevi yardımlarda bulunmalıdır.  Bu kardeşlik bağından dolayıdır ki Şubat ayı Şehitlik Ayı olarak anılmaktadır. Selamiler, Bilaller, Abdulkadir Kutluaylar, Zinnurlar, isimlerini sayamayacağımız diğer tüm şehitlerimiz ve halen şahadet şerbetini içen kardeşlerimiz bu kardeşlik bağından dolayı şehitlik şerbetini içmişlerdir. 

Rabbim bizleri sahih İslam anlayışına kavuşturması, amellerimizi Kur'an ve Sünnet ışığından geçirenlerden eylemesi, tefrit ve ifrattan bizleri uzak tutması, vasat bir ümmet eylemesi, hakkı hak olarak batılı batıl olarak bilenlerden eylemesi niyazı ile Allah’tan dileğimiz, bizi sahih İslam anlayışına ulaştırması ve ulaştırdığı dosdoğru yolda ayağımızı sabit kılmasıdır. Kur’an’ın kendini ifade ettiği gibi; “Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için de kılavuz olan bir kitaptır."[4]

 

[1]    Al-i İmran 103

[2]    Hucurat 10

[3]    Tevbe 71

[4]    Bakara 2