KIRK HADİS ŞERHİ-13:

Müslümanlar ve Sabır

VAN 27.07.2015 12:17:32 0
 KIRK HADİS ŞERHİ-13:
Tarih: 01.01.0001 00:00
Cundullah Avcı

Ebu Hüreyre'den (r.a) rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: "Düşmanla karşılaşmayı temenni/ümit etmeyiniz. Fakat karşılaştığınız zaman da sabrediniz." (Buhari ve Müslim)

Düşmanla karşılaşmayı ümit etmeyin, istemeyin. Çünkü her düşman fesat demektir, can pazarı demektir, suçsuz yere öldürülen ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklar demektir. Düşman demek; hayatın huzurunun kaçması demektir.

Düşman demek; sizin kutsallarınıza saldırılması demektir. Düşman demek arkada sevdiklerini bırakmak, göz yaşı döktürmek, anaları ağlatmak demektir.Düşmanın her türlüsü zarar her türlüsü kötüdür ve lanetlenmesi gerekir. Mazlumun dini, dili ve ırkı olmadığı gibi zaliminde dini, dili ve ırkı olmaz. Kim yeryüzünde fesat yaymaya çalışıyor, suçsuz ve günahsızları öldürmeye teşebbüs ederse, "Kim kısas gerekmeksizin veya yeryüzünde fesad işlemeksizin bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. Andolsun ki onlara Peygamberlerimiz mucizeler getirdiler, sonra buna rağmen, onların çoğu yeryüzünde taşkınlık edenler oldu."(Maide 32) ve "Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa, 93) ayetlerine muhatap olur.

Yüce Dinimiz sadece kısası gerektiren durumlar ve yeryüzünde fesad işleyenlerin öldürülebileceğini bildirmektedir ve fıkhi anlayışımıza göre bu tür had cezalarını ancak Devlet tatbik edebilir fertler değil. Her kim ki Müslüman olduğunu iddia ediyor ise tüm ayetleri kabul etmesi ve amel etmesi gerekir. Fiilen kabul edilmeyen ayet karşısında bir toplum her ne kadar Müslüman olduğunu ikrar ederse dahi Müslümanlığı kabul edilmez ve ayeti fiilen inkar ettiğinden Kâfir olarak isimlendirilir. Maalesef gayri müslimlerden daha çok İslamı yanlış yorumlayanlar ve algılayan Müslümanlar yani ayetlere parçacı yaklaşım ile yaklaşanlar, Müslümanlara ve İslam'a zarar vermektedir.

"Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin." (İsrâ: 33)

(Ve izâ lekìtüm) Amma, düşman da karşınıza çıkarsa; (fasbirû) o zaman da sabredin, sağlam durun, kaçmayın düşmandan... Karşısında kale gibi sağlam durun! (Va'lemû ennel-cennete tahte zılâlis-suyûf) Ve bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır. Cennet kılıçların gölgesi altındadır ne demek?.. Kılıcını çekersen, çarpışırsan cennete girersin demek. Kılıcınla, kılıcın sayesinde cennete girersin demek. Yâni mücahid Allah yolunda çarpıştı mı, cennetlik olur. Sağsa gazi olur, sonra öldüğü zaman cennetlik olur. O anda ölürse şehid olur, hemen cennetlik olur. Şehidin kanının ilk damlası toprağın üstüne damlarken, cennetteki makamı kendisine gösterilir. Hemen ilk damlada gösterilir.

"Allah'a ortak koşanlar nasıl size karşı topyekün savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekün savaşınız ve biliniz ki, Allah kötülüklerden sakınanlarla beraberdir"(Tevbe 36) Nasıl ki onlar sizinle topyekün savaşıyorlar ise siz de ey Müminler birlik olun, tefrikayı terkedin. Zaman birlik zamanıdır. Zaman düşmana karşı omuz omuza sabretme zamanıdır. Zaman fesadı yeryüzünden silme zamanıdır. Siz siz olun sakın ha tefrikaya düşmeyin. Düşmanınız her ne kadar farklı batıl inanca sahip grupların bir araya gelmesi ile oluşmuş ise sizlerde ey Müminler

aranızdaki ufak tefek tartışmalardan dolayı birbirinize kin beslemeyin buğzetmeyin. Düşmanın elinde oyuncak olmayın. Düşman gibi yek vücut haline gelin. "Niye Allah yolunda ve 'Ey rabbimiz, bizi şu zalimlerin yaşadığı beldeden çıkar, bize katından bir kurtarıcı, kendi katından bir destekçi gönder' diye yalvaran ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz."(Nisa 75) ayetine kulak verin.Ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklara sadece televizyon ekranları başında NIÇ NIÇ diyerek ğaliz küfürler ederek suspus olmuş vicdanlarınızı rahat ettirmezsiniz. Ekranda gördüğünüz çocuklar sizin ciğer pareniz,anneniz, vs... akrabalarınız olabilir. Size ve çevrenize yapılan bir saldırada sadece izleyerek herhangi bir şekilde Müslümanların safında olmadan rahat durabilecekmisiniz? Veyl olsun o zaman sizin o taş kesilmiş vicdanlarınıza, insanlığınıza ve imanınıza. Veyl olsun!

"Sizinle savaşmaya kalkışanlarla Allah yolunda (Onun rızası uğrunda) savaşın, aşırı gitmeyin. Çünkü herhalde Allah aşırı gidenleri sevmez"(Bakara 190) Size saldırdıkları gibi düşmanınıza karşılık verin sakın ha haddi aşmayın. Sizler vasat bir toplumsunuz.Haddinizi aşmamınız gerektiğini Peygamberin siretinden bilirsiniz. Sizler her şeyin bir ahlakının olduğunu, savaşın da bir ahlakının olduğunu bilir ve ona göre hareket edersiniz. Her ne kadar düşmanlarınız ahlaktan yoksun ise de sizler ahlakınızla sizi öldürmeye gelenleri diriltirsiniz.

Evet, Düşmanla karşılaşmayı ümit etmeyin ancak her an hazır olun. Savaş sizin hayatınızdır. Savaş sadece silah demek değildir. Müslümanın yemesi ve içmesine dikkat etmesidir, kılıcı kadar kaleminin ve sözünün de keskin olmasıdır. Cihat sadece can ile yapılmaz. Cihat mal ile can ile yapılır.

Sabredin karşılaştığınız zaman. Sabredin kaleminiz ile namazınız ile hayatınız ile sabredin. Sabır, köşeye çekilip suspus olmak demek değildir. Sabır demek direnmek demektir. Sabır, ahlaki bir başkaldırıdır. Sabır boyun eğmek demek değil, mücadele etmektir.

Bizlere yine sabır düştü. "O halde güzel bir sabır ile sabret."(Mearic, 5)