Kimyasal anlaşma, kan üzerinde dans!

İBRAHİM KARAGÜL

VAN 16.09.2013 11:24:11 0
Kimyasal anlaşma, kan üzerinde dans!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Kimyasal anlaşma, kan üzerinde dans!

Suriye'ye müdahaleyi önleyen ya da erteleyen ABD-Rusya anlaşması, gün gelir de müdahalenin gerekçesi haline getirilebilir mi?

2014 sonuna kadar tamamlanması planlanan kimyasal temizlik operasyonu, Ortadoğu'nun gel-gitleri düşünüldüğünde, birkaç ay sonra anlamsız hale gelebilir mi?

Bir taraftan Suriye'yi kimyasal silahlardan arındırırken diğer taraftan savaşın gidişatını etkileyebilecek ölçüde muhaliflerden yana durmak, özellikle ABD'nin tavrı düşünüldüğünde, diplomasinin iflasına yol açabilir mi?

Suriye muhalefetinin; bölge ülkelerinin, Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin bu kadar desteğinden sonra, son anlaşmayla yalnız bırakıldığı ya da bırakılacağı kanaati biraz anlamsız olmuyor mu?

Bunların hepsinin cevabı 'olabilir', 'evet' ve 'muhtemel'dir.

Burası Ortadoğu'dur. Dahası, burası Suriye'dir. Hiçbir plan birkaç aydan daha uzun ömürlü olmayacaktır.

Bir yılda kimyasal silahlar ortadan kaldırılacaksa, bu bir yılda daha onlarca yeni plan devreye girecek, bir sonraki öncekini sıfırlayacak demektir.

Kimyasal silah anlaşması, Suriye'nin elinde bulunup da İsrail'i rahatsız edebilecek silahların tasfiyesi ve Şam yönetimine zaman kazandırmaktan başka hiçbir anlam taşımamaktadır.

Sanıldığı gibi ABD-Rusya anlaşmasında, Suriye meselesinin esasına ilişkin hiçbir çözüm bulunmamakta, çözüme giden yolu açacak bir işarete de yer verilmemektedir.

Birkaç ay sonra yaşanabilecek hayalkırıklığını şimdiden tahmin etmek hiç de zor değildir. 'Rusya'nın diplomatik zaferi', 'ABD'nin Rusya ipine sarılıp günü kurtarması' olarak nitelemenin ötesinde bu anlaşma, ne Şam yönetimine garanti sunuyor ne de muhaliflere bir şey söylüyor.

Bir tür diplomatik dans seyrediyoruz.

Anlaşmanın ayrıntılarına bakalım:

Esad yönetimi bir hafta içinde kimyasal silahların detaylarını ve yerlerini bildirecek.

Ardından kimyasal silah denetçilerine izin verilecek ve denetimler başlayacak.

Bu silahlar, gelecek yılın ortalarına kadar Suriye'den çıkarılmış olacak. Kasıma kadar da imha işlemi tamamlanacak. Sonunda da Suriye'deki tesisler sökülecek. P5 ülkelerine mensup uzmanlar bu işlerde görev yapacak.

Şam yönetimi 'oyun oynarsa' BM Güvenlik Konseyi devreye girecek. Muhtemelen müdahaleyi önlemek için başka gerekçe kalmayacak.

Bu ana ilkelerde o kadar geniş açıklar, boşluklar var ki, her biri aylarca dünyayı oyalayabilir. Şam yönetimi de, Rusya ve ABD de bunu gayet iyi biliyor. Mesela:

Suriye'nin beyanları ne kadar doğru kabul edilecek ya da Şam doğru beyanda bulunacak mı? Denetçiler çalışırken ateşkes yapılmazsa denetim nasıl sağlanacak?

Şam yönetimi, silahları teslim karşılığında, saldırı olmayacağına dair garanti isterse ne olacak?

Şam yönetimi, silahları teslim karşılığında muhaliflere verilen desteğin kesilmesini isterse ne olacak?

Bildiğim, tanıdığım kadarıyla benzer rejimler, bu tür oyunları, maharetle oynayabiliyor. Suriye de oynayacaktır. Sarsıcı büyüklükteki tek bir saldırı bile, bugün ABD-Rusya şovuna dönen anlaşmayı tamamen ortadan kaldırabilir ya da işe yaramaz hale getirebilir.

Anlaşmanın duyurulduğu saatlerde hem Şam yönetimi ile muhalifler savaşıyordu hem de örgütler birbiriyle çatışıyordu.

Muhalefet cephesi kesin bir dille anlaşmayı reddetti. Geri adım atmazlarsa ateşkes de mümkün olmayacaktır.

Paris'te yapılacak görüşmelerde ABD-Türkiye arasında neler konuşulacağını, Türkiye'nin pozisyonunu değiştirmek isteyeceklerini tahmin etmek zor değil.

Ama şu bilinmeli:

Ateşkes sağlanamazsa bu anlaşma başlamadan bitmiş demektir.

Bir yıl devam edecek süreç, Suriye içinde kanlı çatışmaları durduramazsa, bir yıl içinde yüz bin kişi daha hayatını kaybederse, diplomasi şovu televizyon ekranlarında kalacaktır.

Aslında ABD de Rusya da bu anlaşmanın fiyaskoyla sonuçlanacağını çok iyi biliyor. Çünkü anlaşmanın Suriye meselesinin esasına ilişkin, krizi çözmeye dönük hiçbir boyutu yok.

Tamamen ABD'yi kurtarma, Rusya'nın mevzisini koruma, İsrail'in güvenlik kaygılarını giderme üzerine kurgulanmış bir tiyatro oynanıyor.

Baştan beri 'kimyasal silah kullanma'yı 'kırmızı çizgi' olarak belirlemelerinin nedeni de buydu.

Suriye krizini çözmeye, en azından kanı durdurmaya dönük her çözüm girişimine sorgusuz sualsiz destek vermek insanlık görevimiz, bunda şüphe yok. Çünkü karşımızda çok vahim bir tablo var.

Ama kimyasal silah anlaşması bu vahim tablonun sona erdirilmesine dönük bir şey değil. Başka bir hesabın parçası.

Bir hafta sonra ayak oyunları başlar, birkaç ay içinde de diplomatik 'fiyasko' ifadesini kullanırız.