Kimi hakkı bulur, kimi de hak ettiğini!

Neden İslami hassasiyeti olan Kürtleri hedef tahtasına koyuyorlar?..

VAN 22.06.2015 14:56:22 0
Kimi hakkı bulur, kimi de hak ettiğini!
Tarih: 01.01.0001 00:00
STRATEJİK MÜSLÜMAN TİPİ!
Hedeflerin araç, araçların ise hedef haline getirildiği bir ortamı yaşadığımız için toplusal bölünmüşlüğe ve gerilime yola açan açıklamalara devam ediliyor. Son jargon efendim "Kürtler ihanet etti" sözü adeta moda oldu. Özellikle birtakım stratejik Müslümanlar tarafından!. 
Başta cumhurbaşkanı olmak üzere başbakan ve hiçbir üst düzey siyasinin böyle bir açıklamada bulunmamasına rağmen!. Peki, nedir bu stratejik Müslüman, neden İslami hassasiyeti olan Kürtleri hedef tahtasına koyuyorlar?..
Bunların önemli bir kısmı her zaman konjonktürel güçten yana olanlardır, güç kimdeyse, ondan yana olanlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Kürt sorunu var dedi ve sorunun çözümü için bırakalım elini bedenini ortaya koyarak hatta kendi ifadesiyle "siyasi hayatıma mal olsa bile" diyerek ortaya koydu. Dolayısıyla hemen stratejik Müslüman tiplemesi(Kürtlerin varlığını ve Müslümanlıklarını kendi lütuflarıymış gibi) safını belirlemeye ve evet, bu ülkede Kürtler de varmış ve Müslüman'mışlar demeye başladı. Neyse!...
Malum seçimler bitti üzerinden iki haftalık bir zaman dilimi geçti. AK Parti iktidarının kaybettiği oyların faturasını Kürtlere kesen kesimler maalesef Kürt sorununun en yoğun olduğu hatta yok sayıldığı yıllarda da maalesef ırkçılık ve hâkim güç nedeniyle özellikle bölgede bulunan ve İslami hassasiyetlikleriyle bilinen birçok Müslüman sohbet ortamlarında sırf Kürt oldukları için dışlandı görmezden gelindi. 
Bölgedeki Müslümanlar stratejik Müslümanlarca hep yalnızlaştırıldı. Bütün bunlara rağmen özellikle İslami hassasiyet sahibi olan Kürtler hiç kimseyi ihanetlikler suçlamadılar. Kürtler ihanet etmedi sadece güçle hizmet arasında tercihte bulundu. Ki, bu sanal gücü de oluşturanlar AK Partili yöneticilerin bizzat kendileridir.
Ayrıca bölgedeki İslami hassasiyet sahibi Kürtler potansiyel suçlu olarak görüldüler öyle ki, bu suçluluk hem sistem açısından, hem örgüt açısından en acısı da hassasiyet sahibi batıda yaşan Müslümanlar açısından. Bütün bunlara rağmen demin dediğim gibi hiçbir kimse kalkıp kimseyi hainlikle itham etmediler, aksine her üç kesimin ısrarlı tutumlarına rağmen ümmetin bütünlüğü dediler!.
Çocukları olan dul bir kadınla, dul bir erkeğin evlendikten sonra olan çocukları büyüdüğünde bir gün anne koşarak kocasına seslenir herif yetiş seninkilerle benimkiler birleşmiş bizimkini dövüyorlar. İslami hassasiyete sahip Kürtlerin bölgedeki durumu maalesef aynı durumdur. 
Hükümetin iyi niyeti ve kararlı tutumu nedeniyle Kürt halkının varlığı doğuştan olan haklarını yaşamaları için attığı adım maalesef iyi niyetliliğe rağmen yanlış uygulanması acı bir sonuca dönüştü. Marksist Leninist bir örgütün tek muhatap olarak değerlendirilmesi acıda olsa bir güç oluşturdu. Dolayısıyla bölge insanını gücün yanına itti.
Özellikle AK parti saflarında yer alan gerek milletvekili gerekse il teşkilatı kendilerince oluşturdukları korku sendromundan dolayı bölge insanını tek güç algısıyla karşı karşıya bıraktı. Ancak burada unutulan bir gerçek var, o da özellikle bazı kalemlerin(İslami hassasiyetliğe sahip) ısrarla Kürtleri hain etmeleri anlaşılır gibi değil. Bu kardeşlerimiz çuvaldızı bölgede yaşayanlara(Kürtler başta olmak üzere) batırmadan önce iğneyi kendilerine batırmış olsalar herhalde daha iyi olacak. 
Bu ülkede yaşayan onlarca halk ve topluluklar var, bunların büyük bir kısmı AK Partiye destek vermedikleri ortada. AK Parti iktidarının özellikle turizm konusundaki açılımlarına rağmen sahil kentlerde istediği oy'u alamamasını neye bağlayacaksınız?.
Büyük kentlerde mega projelere imza atılmasına, yatırımların alabildiğine artırılmasına rağmen oralarda hala istediği desteği alamamış olmasını neye bağlayacaksınız?.
Müslüman'ın(özellikle İslami hassasiyetleri olanlar) tek ideali vardır ümmet bilincini geliştirmek, ırkçılık hastalığından toplumun kurtarılmasını sağlamak, gençliği alabildiğine dinsizleştirilmesinin önüne geçmek için birlikteliği sağlamak. Ama maalesef, acı gerçeğimiz kazanımlarda en büyük payı kendimize kendi camiamıza bağlamak, kayıplarda ise nasıl olsa sistem ötekileştirmiş Kürtleri hain ilan etmek!.
Her milletin içerisinde ayrılıkçı gurupların olduğu gibi, Kürt halkı içerisinde de böylesi ayrılıkçı gurupların olması vardır doğaldır. Ama böylesi gurupların Kürt milleti içerisinde olması onların tamamının potansiyel suçlu olarak değerlendirilmeleri veya Müslümanlıklarının sorgulanması gibi durumlara girilmesi, topyekûn taarruza tutulmalarını ve cezalandırılmalarını, gerekirse yok edilmelerini istemek hiçte doğru olmayan davranışlardır. Hele, hele Müslüman’ım söyleyenler için… 
Unutulmasın ki, Türkün Müslüman’ı ne kadar Müslüman’sa, kürdün Müslüman’ı da o kadar Müslüman’dır. Türkiyeli Müslüman Türk ülkeyi ne kadar seviyorsa, Müslüman Kürt’te o kadar seviyordur. Türkün teröristi ne kadar tehlikeliyse, kürtün teröristi de o kadar tehlikelidir. Hiçbiri bir diğerinden bağımsız ve daha temiz değildir!..
Stratejik davranarak hakkı savunmak isteyen "stratejik Müslüman" kardeşlerime buradan sesleniyorum, unutmayın ki, hak dediğiniz birçok şey hak olmadan ziyade sadece sizin doğrularınızdır. Şahsi doğrularla hakkı bulmaya çalışmak sadece zaman kaybıdır. Dolayısıyla kimi hakkı bulur, kimi de hak ettiğini. Stratejik olarak niyetiniz neyse onu bulacağınızdan şüpheniz olmasın!.
NOT: "Stratejik Müslüman" (kendi önceliği olan, pragmatist, döneme göre tavır belirleyen, tek doğrunun kendilerinde olduğunu düşünen)
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.