“KİM OLSUN“

Gerçekten de Zahir Bey söylenildiği kadar kötü bir yönetici midir veya seleflerinden farkı nedir? VANSİYASETİ'NDE

VAN 2.10.2016 19:19:57 0
“KİM OLSUN“
Tarih: 01.01.0001 00:00
 VAN'DA SON GÜNLERİN GÜNDEMİ!

Son günlerin en önemli gündemi hiç şüphesiz 25 Temmuz sonrası FETO ile ilgili gelişmeler, FETO'yla yapılan mücadelenin siyaset ayağı ve DBP'li 4 ilçe(İpekyolu, Edremit, Erciş, Özalp) belediyelerine kayyum atanması başkan vekilliğine kimin atanacak olması ve bunlarla gözlerin üzerinde olduğu AK Parti ve parti il teşkilatı.

Her ne kadar da 2017'nin ilk yarısında AK Parti il teşkilatı yönetimi için normal seçim yapılacak olmasına rağmen kulislerdeki hareketlenmeler seçimin normal sürecinden önce yeni bir görevlendirmeyle yenileneceği yönündedir.

Hal bu olunca, iktidar partisinin il başkanlığında olan birinin her alanda saldırı altında olması, parti dışı eleştirilere muhatap olması, muhaliflerin(parti içi) saldırılarına maruz kalmasından, kendisine sataşılmasından doğal bir şey yoktur.

Bütün bunlar normal olmasına normal da, ancak bunun Zahir Bey döneminde daha fazla olduğuna tanık olduk. Son dönemlerin en fazla saldırısına eleştirisine karalamasına muhatap olanın Zahir Soğanda olduğunu söyleyebiliriz.

Gerçekten de Zahir Bey sanıldığı söylenildiği kadar kötü bir yöneticimidir veya seleflerinden farkı nedir?..

Gerçektende "gelen gideni arartır" algısına takılıp kalanlar haklı mıdırlar?..

Zahir Bey görevden alındığında yerine gelecek olan Zahir Beyi aratacaksa o zaman ne gerek var?..

Bunların her biri başlı başına bir konu ve herkesin durduğu yere göre cevapları olan sorulardır.

Sürekli görevden alınması konusunda ısrar edenler bence bu soruların cevabını vermeden Zahir beyin görevden alınmasında başarılı olduklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu durum "Aynı tas aynı hamam"a devam AK Partinin genel siyasetini yerele taşımada bir faydası olmaz…

Bence alınmasında ısrar edenler önce "KİM OLSUN" sorusunun cevabı verilmelidir diye düşünüyorum bu sorunun cevabını İnşallah başka bir makalede bulmaya çalışacağım. Alınmasında ısrar edenler kimin getirilmesi konusunda birliktelik sağlamışlar mı veya kendi aralarında birliktelik sağlayabilecekler mi?..

Yoksa Zahir Bey insin kim olursa olsun, mantığıyla hareket edilip ardından seçileni yüz üstü bırakarak ne halleri varsa görsünler deyip sırrı kadem basanlar yeni bir taktikle, yeni bir saldırıyla genel merkezin kapısını aşındırmaya mı başlayacaklar?..

Daha kimin geleceği belli olmadan böyle bir kanıya nasıl vardın diye soracak olanlara, şunu derim son iki seçime bakarlarsa bana hak vereceksiniz. Aday adaylığının bolluğuna rağmen vekillik seçiminde sahada bulunanlara bakıldığında bırakın aday adayı olanlar aday olanlar bile yerlerinden memnun olmamalarından dolayı yeterince piyasada yoktular…

Yerel seçimlerde AK Partili adayın kazanmasından çok kaybetmesinden fayda sağlayacağını düşünenlerin sayısı hiçte azımsanacak kadar düşük değildi..

AK Partinin genel siyasetini değerlendirirken yereldeki eksiklikler üzerinden Zahir Beyi zaman zaman eleştirdiğim oldu. Zahir Beyle kişisel bir husumetim yoktu olmadı, burada ismin kim olduğundan ziyade yapılanlar ve yapılması gerekenler üzerinden değerlendirdiğimden dolayı başta kim olursa olsun eleştirilerim aynı olacaktı.

Zahir Bey, göreve geldiğinden kucaklayıcı olmaktan ziyade dışlayıcı(özellikle kendisine muhalif olanlar) tavrı nedeniyle kendisine karşı muhalefet olacakların işlerini oldukça kolaylaştırdı.

Ayrıca hatta en önemlisi, Zahir Bey, ötekileştirerek düşman olarak gördüklerini niçin ötekileştirdiğini ve niçin düşmanlar sorusunun cevabını bulmak yerine muhalefet olanları sürekli dışlaması Zahir Beyin hem dost sayısını azalttı, hem de düşman gördükleriyle asıl düşmanlar aynı safta birleştirdi.

Doğal olarak saldırılar arttı, oluşturulmakta olan algılar pazar buldu, çünkü siyaset pazarının en fazla satılan malı işportacılık siyaseti yapanlarca oluşturulan anlayışta bulunmaktadır. Neyse Zahir Bey yine kızacak ama maalesef gerçeği bu.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.