Kavga ederek Erdoğan'ı (AK Parti) yenmek mümkün mü?

Celal Kazdağlı

VAN 10.04.2015 10:30:49 0
Kavga ederek Erdoğan
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Abdi İpekçi dönemin etkili gazetecisiydi. Milliyet Gazetesi’nin genel yayın müdürüydü. 1 Şubat 1979 tarihinde Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü.

Abdi İpekçi, kavga eden Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel’in birlikte hareket etmelerini istiyordu.

Bir büyük koalisyondu Onun istediği. AP ile CHP koalisyonu.

O koalisyon olmadı, 12 Eylül 1980’de askerler yönetime el koydu.

Askeri darbe için o kavga gerekiyordu.

Şayet Abdi İpekçi’nin dediği gibi bir büyük koalisyon gerçekleşseydi bile darbeyi önleyemezdi. Belki biraz gecikirdi.

O kavga darbe yaptırmak isteyenlerin bir planıydı. Devlet o sayede tam anlamıyla Gladyo örgütlenmesi ile ele geçirildi. Toplum kontrol altına alındı.

Türkiye 2000’lere o örgütün kontrol ettiği, bu coğrafyaya uymayan bir devlet anlayışı ile girdi.

Bu hal devam edemezdi. Türkiye sosyolojisi, tarihi, geleneği buna daha fazla izin veremezdi.

Nitekim öyle oldu.

Değişim başladı.

Bu; kavga demekti.

Millet kavgasını siyaset üzerinden verdi. Tek gücü kendisi ve seçip Ankara’ya gönderdiği temsilcileriydi.

Devleti ele geçiren illegal güce karşı siyaset millet adına kavgayı verdi.

Kiminle kavga edildi?

Ordu içindeki o klikle. Yargıyı kontrol eden güçle. Nitekim AK Parti kapatılmaktan 2008’de kıl payı kurtuldu.

O gücün bürokrasi içindeki uzantılarıyla.

Üniversite, medya, kültür, sanat alanında yer tutmuş o yapının dinazorlarıyla mücadele etti.

İstanbul Burjuvazisi, daima karşısında yer aldı.

Bütün o yapıların Mecliste temsilcisi durumunda olan CHP ile kavga etti.

Bizatihi PKK’nın kendisiyle savaştı.

Bunlarla mücadelede başta Cemaat ile ittifak halindeydi. Fethullah Gülen’nin Gladyo’nun yetiştirdiği biri olduğu ortaya çıkınca önünde kavgadan başka bir yolu yoktu siyasetin.

O kavgaya da çekinmeden girdi siyaset.

Şimdi deniyor ki toplum çok kutuplaştı. AK Parti toplumu kutuplaştırıyor.

Evet bu kavgayı verebilmek için AK Parti kendi seçmenini konsolide ediyor.

Tek güvencesi kendisine oy veren yüzde 50’ye varan seçmen kitlesi.

Hakkını yemeyelim. Son dönem Ordu içinden destek var milletin bu kavgasına. Bürokrasiden, yargıdan, iş dünyasından benzer bir ittifakı görebiliyoruz.

Milletin AK Parti üzerinden yürüttüğü bu değişim kavgasına CHP destek vermiyor. CHP değişime karşı çıkan kesimler adına kavganın en şiddetlisini veriyor.

Onun verdiği kavgaya destek son zamanlarda HDP’den geliyor. İşbirliği ile çatışma arasında gidip geliyor HDP.

Çözümün yanında yer almak yerine çözümün mimarı Erdoğan ve AK Parti ile kavga ediyor.

CHP ve HDP seçmenini konsolide etmek için var gücüyle kavga ediyor.

Soru şu:

Kavga ederek Erdoğan’ı ve AK Parti’yi yenebilir misiniz?

Bunun mümkün olmadığı 7 seçimde anlaşıldı.

O zaman neden kavga etmek yerine işbirliğine, birlikte çalışmaya gidilmiyor?

İkinci soru:

Yine, yeniden yenilen CHP seçim sonrası işbirliğine gider mi?

Abdi İpekçi 1980 öncesi bunu istedi. Yapamadı, yapamazdı.

O zaman millet sahneye çıkmamıştı henüz.

Bugün sahnede millet var.

Ben seçim sonrası CHP’nin AK Parti ile birlikte çalışacağını düşünüyorum.

CHP, direnecek, mücadelesini verecek, ama yeni anayasayı AK Parti ile yapacak.

Coğrafya, sosyoloji, tarih, gelenek ve gelecek bunu gerektiriyor.

7 Nisan’da YSK’ya verilen listeler bunun işaretini veriyor.