Bilerek, isteyerek, muhtemel tüm riskleri alarak yazıyorum. ‘Zor zamanda konuşmanın’ bedeline hazır bir vaziyette kalem oynatıyorum. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum: Durun, vurmayın birbirinizi artık! Ne adına bu savaş, memleketimin sokakları neden yanıyor? İnsanlarımız ölüyor niye! Yalnız benim canım acıyor olamaz. Oğullarını askere gönderen, sonra naaşları önünde duran anneler de dağda ölen çocukların, gençlerin anneleri de ağlıyor hüngür hüngür.
Ey Kandil! Ey PKK! Ey HDP’liler!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ret, inkar ve asimilasyon siyasetini bırakıp temsil ettiğini iddia ettiğiniz Kürt halkına zaten hakları olan her şeyi teminen harekete geçmedi mi? Açılımlar, çözüm süreçleri, görüşmeler, müzakereler yapılmadı mı?
Hayır, üstenci bir tavırla “daha ne istiyorsunuz” diye sormayacağım. Ancak iyi niyet artık apaçık ortadayken, “7 Haziran’da HDP barajı açmazsa kaos çıkar” söyleminden bugüne geldiğimizde gördüğümüz farklı bir manzara mı; neden! Neden sadece kendinizi merkeze alarak hareket ediyorsunuz, neden siz de karşıdakini anlamak yerine hoyratça silaha sarılıyorsunuz!
Abdullah Öcalan “silahlar sussun” demedi mi? Önderimiz dediğiniz kişiyi neden dinlemiyorsunuz hâlâ? Sulh ortamının tesis edilmesi için, çırpınan insanları atlayarak ülkemizin batısında yaşayan insanları küstürmek için neden canhıraş bir çabalama içindesiniz? Bölge halkını sekülerize ederek ‘devrim bilinci’ kazandıracağınızı mı düşünüyorsunuz gerçekten! “Kardeşçe yaşayan halklar” söylemini en çok kullanan sizler, neden kardeşliği değil ayrılığı körüklüyorsunuz!
Asıl motivasyonu herkes ve herkes kaçırmadan, iyice hatırlamalı. Nevruz mesajında Öcalan’ın “bin yıl İslam sancağı altında beraberdik” diye altını çizdiği, hükümet yetkililerinin “ortak değerler” diye vurguladığı şey, bu toprakların harcı olan İslam değil midir? İslam değil midir bizi kardeş kılan? Bizi bir yapan bu mayayı elimizin tersiyle iterek hareket etmek de ret, inkar ve asimilasyon değil midir?
Din-i Mubin’e dil uzatarak, İslam’ı dahi suçlama cüretinde bulunarak hangi insanlara sesini duyurabilirsiniz?
Sizi, zihinlerinizi, etrafınızdaki herkesi İslam’a davet ediyorum. Kendilerini Müslüman olarak ifade edenlere de, kendi nefsime de “Ey iman edenler iman ediniz” ayetini hatırlatıyorum.
Allah aşkına durun! Kan akıyor durun! Bu memleketin çocukları ölüyor; aklınızı başınıza alın!
Herkes asıl bugün kardeşlik diye bağırsın. Asıl şimdi kardeşlik diye feryat edelim. Yoksa hepimiz samimiyetsizliğimizle yüz yüze geliriz.
Gelin bugün Selahaddin’den konuşalım, Ahmedi Hani’den Said-i Kurdi’den…
Gelin bırakalım olanı biteni, geçmişe sünger çekelim yeniden ve yeniden; indirelim silahlarımızı.
Gelin kardeş olalım. Bir olalım.
Silahlar değil biz konuşalım biz; bu toprağın çocukları.
