Kadınlardan ‘Emine Bulut cinayeti’ açıklaması

Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Kadın Girişimciler İcra Kurulu tarafından, kamuoyunda büyük bir tepkiye neden olan ‘Emine Bulut cinayetine’ ilişkin olarak basın açıklaması yapıldı.

VAN 26.08.2019 19:02:38 0
Kadınlardan ‘Emine Bulut cinayeti’ açıklaması
Tarih: 01.01.0001 00:00

Van TSO binasındaki açıklamayı kurul adına, Van TSO Kadın Girişimciler İcra Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Berrin Uçar yaptı. 
BM’nin kadına yönelik tanımıyla başlayan Uçar, “Kadına yönelik şiddet, Birleşmiş Milletler tarafından kısaca ‘bir kişinin toplumsal cinsiyetine ya da cinsiyetine dayalı olarak, o kişiye yönlendirilmiş şiddet’ olarak tanımlanıyor. Bu tür eylemler ister kamusal alanda ister özel yaşamda meydana gelsin; fiziksel, zihinsel ya da cinsel zarar veren, tehdit etme, zorlama veya farklı şekillerde özgürlükten mahrum bırakma gibi davranışları kapsar. Kadına yönelik şiddet temel olarak; psikolojik, fiziksel, cinsel, ekonomik, manevi şiddet olarak kategorilendirilebilir.” dedi. 
Uçar, şunları söyledi:
“Günümüzde sadece kadın olmaları nedeniyle cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kalan, şiddete uğrayan kadın sayısının giderek arttığı hatta tabiri caizse bir kadın kırımının gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hak edip hak etmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular mağdur ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel ön yargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve medya eliyle sürekli meşrulaştırılıyor. Her gün onlarca kadın yaşamdan koparılıyor, yüzlercesi derin bir şiddet ortamında dezavantajlı birey olarak yaşama tutunmaya çalışıyor, güvende hmiyor. Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit biçimde yer almamakta, yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olmakta ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmektedir. Kadınlar istihdam alanlarından çekilmekte; sosyal güvenceden yoksun bir şekilde zor çalışma koşullarında çalışmaya zorlanmaktadır. Kadınların siyasete katılma, karar mekanizmalarında yer alma olanakları yok denecek düzeydedir. Yasalar yönünden güçlü bir mücadele zemini olmasına rağmen kadının insan hakları ihlalinin artmasının nedeni mücadelenin samimi bir şekilde yapılmaması, toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanmamış olmasıdır. Bir yandan yasaları çözüme odaklı değiştirirken diğer yandan kadınlara karşı kullanılan dilin siyasi amaçlı olarak kadın haklarına aykırı olması toplumsal zihniyet değişikliğini engellemektedir.”

“YÜREKLERİMİZ DAĞLANDI”
“Birkaç gün önce eski eşi tarafından kızının gözleri önünde boğazı bıçaklanarak katledilen Emine Bulut 'ben ölmek istemiyorum' kızı ise 'anne lütfen ölme ' feryadıyla yüreklerimizi dağladı, bu sebeple öfkeliyiz, kızgınız, üzgünüz.” diyen Uçar, artan kadın cinayetlerini eleştirdi.
Uçar, şöyle devam etti;
“2019 Ocak ayında 43, Şubat ayında ise 31 kadın öldürülmüştür. Kadın sığınma evlerinin kapasitesi 2013'ten bu yana sadece 256 kişi arttırıldı ve sayı 2 bin 697’ye ulaştı. Belediyelere bağlı 237 kadın sığınma evi olması gerekirken, Türkiye genelinde 3 bin 454 kişi kapasiteli toplamda 144 kadın sığınma evi olduğunu bilgisi bakanlık tarafından verilmiş bir istatistiktir. Ayrıca Türkiye'nin 2011 yılında imzacısı olduğu BM İstanbul Sözleşmesi'ne uygun olarak ve 6284 sayılı yasa çerçevesinde şiddet gören kadınlara etkin koruma sağlanmalıdır. Yasal koruma altındaki kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri, adresleri korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgilerinin, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulması gereklidir. Korunan kadınlar ve çocukların herhangi bir gelir testine tabi tutulmaksızın genel sağlık sigortalısı sayıldığı unutulmamalıdır. Dolayısıyla Devlet ve siyasi iktidarlar kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak, tedbirleri almak, toplumsal zihniyetin dönüşümünü sağlayacak politikalar üretmek ve bunun ödünsüz uygulanması için çalışmak, bu alanda faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmak durumundadır. Van Ticaret Odası Girişimci Kadınlar olarak; her daim kadınların elde ettiği kazanımlara aykırılık oluşturacak her türden yönelimin karşısında olmaya, kadın hakları ihlallerine yol açan her türlü davranışa ve tutuma karşı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması, yaşamı var edenin kadınlar olduğunun bilinciyle mücadelemizi etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Haber: M. Selim KURT

Kaynak: (Prestij Haber Merkezi) - Prestij Haber Merkezi