KADIN SOSYAL HAYATTA DİŞİLİĞİNİ DEĞİL KİŞİLİĞİNİ ÖNE ÇIKARMALIDIR. -

Fehmi YAĞLI

VAN 28.06.2015 13:01:06 0
KADIN SOSYAL HAYATTA DİŞİLİĞİNİ DEĞİL KİŞİLİĞİNİ ÖNE ÇIKARMALIDIR. -
Tarih: 01.01.0001 00:00
 
İnsanoğlunun vicdan ve vahy yoluyla belirlenen kuralları şeytani duyguyla ihlal ettiği ilk günde; yasaklanan meyveden yemesi ile farkına vardığı cinselliğini etrafında bulabildiği yapraklarla örtme ihtiyacı hissetmesi, örtünmenin (tesettür) fıtri olduğunun delilidir. Cinselliğinin farkına varan her iki cins (erkek ve kadın) de utanma hissiyatına kapılmış örtünme ihtiyacı hissetmiştir.

Fehmi YAĞLI

Ahzab Suresinden zihnime yansımalar:

Yaratılış itibariyle insanoğlu da erkek ve kadın olarak iki cinse ayrılmıştır. Bu cinsiyet ayrımı neslin çoğalmasına vesile kılınmıştır. Yeryüzündeki canlıların üremesi çiftleşme yoluyla fıtridir. İnsan harici canlıların çiftleşmesinde ki istek ve arzu önceden programlanmış içgüdülerine, insanlarda ise ilahi emanetin bir parçası olarak akıl ve iradenin inisiyatifine bağlanmıştır. Bu yüzdendir ki erginliğe ermiş erkek ve dişi her insanın cinsel birleşmelerinde fiziki gücü nispetinde zaman sınırlaması yoktur.

Yeryüzündeki bitkiler ve hayvanlar alemine baktığımızda bu alemin erkek ve dişilerinin üremesi için gerekli olan çiftleşme insanoğlunda olduğu gibi canlarının her istediği zamanda değil, mevsimsel olarak zamanı geldiğinde canlarının çektiğini görmekteyiz. Yüce yaratıcı irade ve akıl emaneti verdiği insanoğlunun cinselliği yaşamasında kuralları kendisi koyarak imtihan vesilesi kılmıştır. Bu kurallar vahiy yoluyla peygamber aracılığı ile belirlenmiştir. İnsanoğlu vahiyle hayatını inşa etmediği sürece bu alanda da kendi kurallarını oluşturmuştur. Oluşturduğu kendi kuralları da vahye uygunluğu hususunda isabet etmedikçe toplumsal anarşiyi ortaya çıkarmıştır. Akabinde toplumsal çöküntüyü getirmiştir. İslam Dini “cinselliği” özel alan olarak ilan etmiştir.

Bu yüzden kamuya açılması yasaklanmıştır. Bu şarta uyulup uyulmaması kişinin “Müslümanlığı” ve “niyeti” ile alakalıdır. İnsanlar vahiyle belirlenmiş cinsel yaşamın kurallarına kendilerince bir takım kurallar ihdas ederek örf ve adet haline dönüştürüp dinin önüne çıkarmamalıdırlar. Yani kendi kafalarına göre ekleme ve çıkarma yapmamalıdırlar. İnsanoğlunun vicdan ve vahy yoluyla belirlenen kuralları şeytani duyguyla ihlal ettiği ilk günde; yasaklanan meyveden yemesi ile farkına vardığı cinselliğini etrafında bulabildiği yapraklarla örtme ihtiyacı hissetmesi, örtünmenin (tesettür) fıtri olduğunun delilidir. Cinselliğinin farkına varan her iki cins (erkek ve kadın) de utanma hissiyatına kapılmış örtünme ihtiyacı hissetmiştir. “Cinsellik” yaratılış itibariyle cazibeli kılınmıştır. Bu cazibenin görünmeyen hissi yönü, beyinsel olarak yaratıldığı gibi görsel olarak da insan bedenine yansıtılmıştır.

Bu cazibe kadında gösterme, erkek de görme isteği doğurmuştur. İnsanoğlunun özelini ilgilendiren cinselliğin kamuya açılması demek olan teşhir ve tacizin dinimizce yasaklanmış olması toplumsal hayra sebep olduğu içindir. Bu yüzden de dinimiz sosyal hayatta Kadın Erkek ilişkilerinde kişiliği önemsemiştir. Sosyal hayatta cinselliğin evlilik dışı kullanılmamasına dikkat çekmiştir.

Cinselliğin sadece cinsel organların ilişki kurmasından ibaret olmadığı göz,dil ve tensel ilişkinin de cinsellik içerebildiğini bu yüzden sosyal hayatta evlilik dışı ilişkilerde tavrın cinsellik içermeden kişilikle ortaya konması gerektiği istenmiştir. Özelde cinselliğin yaşanmasını Dinimiz kolaylaştırmıştır. Fakat bunun aksine cinsellik, uğruna cinayetler işlenecek derecede gelenek tarafından Dinde olmayan usullerle kutsallaştırılarak alabildiğine zorlaştırılmıştır. Cinselliğin kamuya açılmasıyla da insanın fıtratında olan haya duygusu yok edilerek namus mefhumu pespayeleştirilmiştir. -

See more at: http://www.iktibasdergisi.com/kadin-sosyal-hayatta-disiligini-degil-kisiligini-one-cikarmalidir/#sthash.chLDGjv2.dpuf