Jandarma'ya kaset tehdidi

Hasan Karakaya, bugünkü köşesinde bomba bir iddia ortaya attı. Gülen grubunun jandarma komutanını “kasetle” tehdit ettiğini öne sürdü.

VAN 28.12.2013 10:58:24 0
Jandarma
Tarih: 01.01.0001 00:00

Yeni Akit Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, “son bomba”yı patlattı. Karakaya, savcı Muammer Akkaş’ın 2. dalga operasyonunda gözaltı listesini verdiği polisin harekete geçmemesi üzerine Gülen grubundan bazi “abilerin” Jandarma’ya gittiğini, olumsuz yanıt alınca da komutanı “kasetle tehdit” ettiğini yazdı.

Karakaya çok konuşulacak iddialarını şöyle anlattı:

Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, “kendisinden gizli soruşturma yürüttüğü” için Savcı Muammer Akkaş’tan dosyayı aldı ya, “soruşturma için Başsavcı’nın talimatı olmadığı” için, polisler de baskınlara “Hayır”dedi ya; “Cemaatçi Abi’lerimiz” ne yapmış biliyor musunuz?..

Gitmişler “Jandarma”ya...

Çıkmışlar “Komutan”a...

Demişler ki;

“Polisin yapmadığını siz yapın!.. Polis bölgesi filan demeyip, tek tek basın evleri/şirketleri!.. Dosyada adı geçen kişileri polis gözaltına almıyorsa, siz alın!.. Biz de sizi, çok iyi yerlere getirelim!..”

Komutan demiş ki;

“Ben haddimi bilirim... Polis bölgesinde jandarma operasyon yapamaz!”

Vaayy sen misin bunu diyen!..

Hemen başlamışlar “tehdit”lere;

“Elimizde görüntülerin var, kasetlerin var!.. Eğer bu operasyona evet demezsen, kasetlerini internete verir, seni bitiririz!”

Sonuç ne mi olmuş?..

Komutan demiş ki;

“Elinizden geleni yapın,

Ben bu işte yokum!”

Anlayacağınız, elleri boş dönmüşler...

Şu hale bakın;

Adamlar güya “yolsuzluk ve rüşvetle mücadele” için “Hükümete isyan” başlatmışlar ama, “yolsuzluk” yapan, “rüşvet” teklif eden, “tehdit” savuran bizzat kendileri!..

Hep demedim mi ben size;

Bu operasyonların “yolsuzluk ve rüşvet”le hiç ilgisi yok!..

“Delil”lere bakın ve söyleyin;

Var mı?..



karakaya yazısının devamında şunları dile getirdi.

Operasyonun “yolsuzluk ve rüşvetle mücadele” operasyonu olduğuna inanmadığını vurgulayan Karakaya, bunun nedenlerini de şöyle sıraladı:

Çünkü bu operasyon;

“Seçim ayarlı bir operasyon”dur!..

Çünkü bu operasyon;

“Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin şahsında Türkiye’ye ihanet operasyonu”dur!..

Çünkü bu operasyon;

“Yerli bir operasyon” değildir... İçinde İsrail vardır, ABD vardır, İngiltere ve Almanya vardır.

Çünkü bu operasyon;

“IMF, ABD ve AB desteği olmadan kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan Türkiye”ye, “diz çöktürme” operasyonudur!..”

Karakaya, operasyonun içinde yer alanların ABD, İsrail ve AB’nin menfaatine hareket ettiklerini de şu örneklerle kanıtladı:.

NİYE HALKBANK?

“Son 10 günde, “Türkiye ekonomisinin zararı 75 milyar lira”dır!..

Diyorlar ki;

“Bu operasyonun İsrail ve ABD ile ne ilgisi olabilir ki?”

Ben de derim ki;

Türkiye’nin, İran’dan ithal ettiği petrol ve doğalgaz işlemlerini Halkbank üzerinden yürüttüğü bilindiği halde, bu operasyona Halkbank niye dahil edildi?.

Madem ABD ve İsrail’le ilgisi yok, o halde 2013 Nisan’ında, Musevi lobisi AIPAC üyesi 47 milletvekili, niye ABD’nin duruma müdahil olmasını istedi ve niye Halkbank’a yaptırım talep etti?..

Madem ABD ve İsrail’le ilgisi yok; 15 Mayıs 2013'te, ABD Hazine Müsteşarı David Cohen başkanlığında yapılan toplantıda, niye “Halkbank’a yaptırım” kararı görüşüldü... Ve, niye David Cohen, İstanbul’a “gizlice”gelip, “banka müdürleri” ile yaptığı toplantıda “İran’a ambargo devam ediyor, sakın yanlış yapmayın!” uyarısı yaptı?..”