İslâm dünyasının istiklâli ve istikbali Türkiye'ye bağlı

YUSUF KAPLAN

VAN 24.03.2014 10:44:23 0
İslâm dünyasının istiklâli ve istikbali Türkiye
Tarih: 01.01.0001 00:00

İslâm dünyasının istiklâli ve istikbali Türkiye'ye bağlı

SAN'A / YEMEN.

Seçimlere bir hafta kala İslâm dünyasının bütün dikkatlerini Türkiye üzerine yoğunlaştırdığı gözleniyor. Bunun tek bir nedeni var: Türkiye, İslâm dünyasının tek umudu ve eğer Türkiye düşerse, İslâm dünyası bir daha kolay kolay belini doğrultamaz.

BÜTÜN GÖZLER, TÜRKİYE'YE ÇEVRİLMİŞ DURUMDA

O yüzden İslâm dünyasının neresine giderseniz gidin, bütün Müslümanlar Türkiye'ye, özelde de Erdoğan'a büyük bir tuzak kurulduğunu düşünüyor. Ve bütün Müslüman halklar, Türkiye'nin bu badireyi atlatması için dua ediyorlar.

İslâm dünyasında, Türkiye eşittir Erdoğan olarak algılanıyor. Daha da önemlisi, İslâm dünyasının geleceğinin, küresel sistemin haksızlıklarına meydan okuyan ve İslâm dünyasının mazlum halklarının umudu olarak görülen Erdoğan gibi bir liderin ortaya koyduğu cesur, inançlı ve önaçıcı liderliğinde gizli olduğu gerçeği herkes tarafından kabul ediliyor.

Bütün bunlar, Türkiye'deki insanlar için, abartılı gibi gelebilir. Ama bu gerçeği görebilmek için Türkiye'nin sınırlarının dışına çıkmanız yeterli.

GÖRMEZ'İN TEMASLARI VE STRATEJİK UFKU

İslâm dünyasına yaptığım seyahatlerden, hep yenilenerek ve sırtımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu düşünerek dönüyorum. Bu, özellikle de son 4-5 yıldır yaptığım ziyaretlerde açıkça tanık olduğum yakıcı bir gerçek.

Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez'le Yemen'e yaptığımız ziyaret bu gerçeğin katlanarak büyümesine neden oldu. Bunda Görmez'in dirayetinin, asaletinin, samimiyetinin ve görüştüğü herkesle içten ve derûnî bir ilişki ve iletişim kurmasının da bir rolü var.

Bunun en önemli göstergelerinden biri, Yemen Cumhurbaşkanı'nın Görmez'in İslâm tarihinin üçüncü camisi, San'a'daki Camiü'l-Kebir'de Cuma günü irad ettiği nefis hutbeyi televizyondan izledikten sonra, görüşmeyi bir gün erkene alması, bizi, hutbenin ardından kabul etmesi oldu.

Yemen Cumhurbaşkanı'yla yaptığımız görüşmenin ardından halk tarafından Yemen'in Tayyip Erdoğan'ı olarak adlandırıldığını öğrendiğimiz Başbakan Muhammed Salim Basindava ile yaptığımız, son derece sıcak, dostane ve kardeşâne görüşmeyi de bu bağlamda zikretmem gerekiyor.

Yemen Başbakanı yaşlı ama son derece heyecanlı biri. Erdoğan hayranı bir devlet adamı. Yüreği, İslâm kardeşliği diye atan güzel bir Müslüman.

Yine Görmez Hoca'nın, bizi davet eden Evkaf Bakanı'yla Yemen'in tarihî yerlerini dolaşırken, Yemen'li bakanla sık sık el ele tutuşarak yürümeleri, sohbet etmeleri Görmez Hoca'nın hem samimiyeti hem de muhatabına bu samimiyeti derinden hissettiren, ileten ilişki ve iletişim kurma biçimi, altı çizilmesi gereken önemli bir diplomatik zekânın göstergesi.

'TÜRKİYE, İSLÂM DÜNYASININ GELECEĞİDİR'

Yazının bu bölümünü, Yemenli diğer bakanlar, rektörler ve âlimlerle yaptığımız ve katılan herkesi derinden etkileyen o unutulmaz görüşmelerimizde söylenenlere ayırmam gerekiyor.

Eski Adalet bakanı yaptığı konuşmada, 'Biz, Türkiye için, Türkiye'nin başarılı olması için çalışıyoruz. Bütün İslâm ümmeti Türkiye için çalışıyor. İstisnasız her gün Türkiye'yi takip ediyoruz. Çünkü bizim istikbalimiz Türkiye' diyor ve ekliyor: 'Allah'a yaslandıktan sonra, Türkiye, bütün saldırıların, komploların üstesinden gelecektir.'

'TÜRKİYE, UMUT OLDUĞU İÇİN VURULUYOR'

Yine eski Vakıflar Bakanı ve Kur'ân-ı Kerim Üniversitesi'nin Rektörü, Galip el-Qureyşi de tıpkı eski Adalet Bakanı gibi düşünüyor.

Ve şunları söylüyor: 'Türkiye'ye karşı bir komplo var. Çünkü Türkiye, İslâm dünyasının umudu oldu. İslâm'la ilişkileri açısından yok olmanın eşiğinden dönmeyi ve İslâm dünyasına yeniden umut olmayı başaran Türkiye, Allah'ın izni ve yardımıyla bu saldırıyı da püskürtecektir.'

'MÜSLÜMANLAR, ERDOĞAN'DA OSMANLI'YI VE İSLÂM'IN YENİDEN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞINI GÖRÜYORLAR'

Bir başka üniversitenin rektörü de yine Türkiye'nin İslâm dünyası için vazgeçilmezliğine ve hayatî rolüne şöyle dikkat çekiyor:

'Müslümanlar, karanlık bir dönemden geçiyor. Müslümanların umutları, gözleri Türkiye'ye ayarlı. Bütün Müslümanlar, Türkiye'nin içinden geçtiği sıkıntılardan bir an evvel kurtulması için dua ediyorlar. Müslümanlar, Türkiye'ye bakınca Osmanlı'yı görüyorlar. Müslümanlar, Tayyip Erdoğan'da, Osmanlı'nın yeniden gelişini ve İslâm dünyasını ayağa kalkışını görüyorlar.'

GANNUŞİ: 'TÜRKLER OLMASAYDI HEPİMİZİ HIRİSTİYANLAŞTIRACAKLARDI'

Rektör, konuşmasının bir yerinde, Tunus devriminin ve Nahda hareketinin lideri, Gannuşi'nin bir sözünü hatırlatıyor.

Gannuşi şunları söylemiş: 'Varlığımızı, Müslümanlığımızı Türklere ve Osmanlılara borçluyuz. Osmanlılar olmasaydı, bizi de zorla Hıristiyanlaştıracaklardı Haçlılar. O yüzden, Türkiye'nin yeniden eski gücüne kavuşması ve İslâm dünyasına liderlik yapması için Allah'a dua ediyorum.'

'İSLAM ÜMMETİNİ TÜRKLER KURTARACAKLAR YENİDEN'

Aynı üniversitenin rektör yardımcısı Haydar Salih ise Osmanlı'nın neden Yemen'e yerleştiğini şöyle açıklıyor: 'Osmanlı, Mekke'yi ve Medine'yi korumak için Yemen'e yerleşti.'

Ve ardından şu çarpıcı tespitleri yapıyor: 'Türkler, şimdi, yeniden İslâm ümmetinin lideri konumuna yerleştiler. İslâm ümmetini, bu zillet hâlinden Türkler kurtaracaklar yine.'

Yemen ziyaretimiz, bir kez daha, İslâm dünyasının kalbinin Türkiye için attığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Şundan kesin olarak eminim: İslâm dünyası, şu ân, sadece Türkiye'yi düşünüyor, Türkiye'yle yatıp kalkıyor ve Türkiye'ye karşı tezgâhlanan küresel ve çok yönlü saldırının püskürtülmesi için gece gündüz Türkiye'ye ve Erdoğan'a dua ediyor.

***

Son olarak başta samimiyeti, dirayeti ve diplomatik zekası Yemen'de de takdirle karşılanan Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez olmak üzere, Başkan Yardımcımız, 29 Mayıs Üniversitesi'nin rektörü, asaletin ve tevazunun timsali İbrahim Kafi Dönmez Hoca'ya, İngiltere yıllarından dostum, İstanbul İlâhiyat'ın Dekanı Murtaza Bedir kardeşime ve Din İşler Yüksek Kurulu Üyesi Hüseyin Karakaya Hoca'ya ziyaretimiz sırasındaki kardeşane yol arkadaşlıkları ve nihayet Yemen Büyükelçimiz Fazlı Bey ve değerli eşiyle, elçilik personeline bizi en iyi şekilde misafir etmek için ellerinden gelen gayreti gösterdikleri için teşekkür ediyorum.