İran’ı Bombalamak? Olmaz. Gazze’yi Bombalamak? Evet!

Pepe Escobar: İran’ı bombalamak? Olmaz. Gazze’yi bombalamak? Evet!

VAN 24.11.2012 15:38:19 0
İran’ı Bombalamak? Olmaz. Gazze’yi Bombalamak? Evet!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Açılacak onca savaşa karşı o kadar az zaman var ki! Gezegendeki en militarist ülkenin siyasi lideriyseniz, ki bu durumda söz konusu şahıs İsrail Başbakanı Benjamin “Bibi” Netanyahu oluyor, oyuncaklarınızla oynamanın bir yolunu bulmanız gerekir.

Bunu yapmak için yanıp tutuşsanız da, İran’ı bombalayamazsınız çünkü doğru bombalara ve yeterli savaş uçağı yakıtı kapasitesine sahip değilsinizdir. Hepsinden de öteye, tekrar seçilmiş ABD Başkanı Barack Obama, o konuda izleyeceği yolun bombalar değil diplomasi olduğunu net şekilde belirtmiş durumdadır.

Bu Obama’nın en azından bir uzlaşı peşinde olduğunun göstergesi olabilir: “İran’ın, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirip uluslararası toplumu nükleer silah peşinde olmadıklarına ikna ederek nükleer enerjiden barışçıl şekilde faydalanabilmesinin bir yolu olmalı.” Bu başkanın, ABD/İran Güvensizlik Duvarını yırtan “önümüzdeki aylarda, diyalog kapısını açıp açamayacağımıza bakacağız” sözlerine sebep olmuştu.

Peki, Bibi’ye ne kaldı? Basit. Dünya üzerinde İsrail Savunma Güçleri’nin (IDF), kesin bir dokunulmazlıkla ve göz ardı edilebilir “sivil zayiatlarla” kıyameti koparıp mahvedebileceği tek yere, yani kuşatma altında, yasadışı bir şekilde ablukaya alınmış, sakinleri ölümüne kolektif cezalandırmaya tabi tutulan açık hava cezaevi Gazze’ye karşı Bulut Sütunu Operasyonu için düğmeye basmak.

Bu açıklamayı elbette Murdock basınını okuyarak veya CNN izleyerek bulamazsınız. Bir başka savaşın kapısını aralayan gelişmelere ilişkin ayrıntılı bir açıklama da alamazsınız.

Geçtiğimiz Pazar günü yaşananlar kritikti. Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el Kidra 13 yaşında bir erkek çocuğun, Hamit Ebu Dakka’nın, güneydoğu Gazze’deki evinin önünde arkadaşlarıyla top oynarken karnından vurulduğunu açıkladı. Bu futbol teröristi, açık ki gökyüzünde dolaşan İsrail helikopterlerine karşı bir tehdit oluşturuyordu!

IDF için savaş başlatmak çocuk oyunu. Tel Aviv’in tek yapması gereken tehlikeli futbol teröristleri gibi birkaç Filistinli sivili öldürmek ve birkaç fazladan tank göndermekti. Gazze’deki fraksiyonlar buna cevap vermek zorundaydı ve İsrail askerlerini hedef aldılar (sivilleri değil). Bu Tel Aviv’in deliler gibi saldırması için mükemmel bir bahaneydi.

Pazartesi günü Hamas ve Gazze’deki diğer Filistinli gruplar İsrail’e yenilenmiş bir ateşkes önerdiler. Sonuç çıkmadı. Çarşamba günü Hamas’ın silahlı kanadının şefi Ahmed el Cebari, suikast sonucu öldürüldü (General David Petraeus’a ve CIA’daki dostlarına sorun, bu konuda uzmandırlar).

El Cebari’nin son beş buçuk yıldır Gazze’deki – İsrail’in güvenliğini sağlamaktan sorumlu – en üst düzey İsrail taşeronu olduğunu bilmek için Haaretz okumaya gerek yok. Karşılık olarak İsrail, Gazze bankalarına arada bir zırhlı kamyonlarla birkaç şekel bırakıyordu.

Peki o zaman Cebari’yi neden temizledi? Basit. İsrail Ocak ayında seçime gidiyor. Dolayısıyla Bibi’nin siyasi kampanyası tam gaz yürüyor. Kampanya sloganı ise “Filistinlileri öldürelim.” Yarattığı heyecanla, diğer tüm İsrailli politik sesler – en ufak fikir ayrılıkları bile – bastırılacaktır.

Konuyu değiştireyim

İran konusunda eski CIA analisti Paul Pillar ve sonra John Glaser, antiwar.com sitesinde konu hakkında isabetli değerlendirmeler yaptılar. Bibi ABD’de yanlış ata oynadı – zavallı, yenilmiş kankası Mitt “Kadın Dolu Klasörler” Romney.

Toparlarsak, Obama ile Bibi arasındaki ilişkiler Kuzey Kutbu’ndaki tatiller kadar soğuk. En azından Obama’nın Batı Şeria’daki yerleşim inşaatlarının dondurulmasını istediği ve Bibi’nin ABD’yi yeni bir savaşa sürükleme ümidiyle İran’ı İsrail’e saldırması için provoke ettiği 2010’dan bu yana.

Şu anda Bibi açıkça algıladı ki Obama İran ile uzlaşma yönünde hareket ediyor. Bu yüzden tek (veya bir sürü) taşla/hedef gözeten suikastla iki kuş (Arap/Fars) vurdu; İsrail Washington başka bir yana bakarken (Asya-Pasifik?) Filistinlileri öldürdüğü sürece Tahran’ın asla anlamlı müzakereleri kabul etmeyeceğini/güvenmeyeceğini bilerek konuyu – bir kez daha – “varoluşsal tehdit” İran’dan “terörist” Hamas’a değiştirdi.

Bunu yaparak Bibi Obama’ya şöyle diyor: “Çılgın mollalarla anlaşma yapmaya mı çalışıyorsun? Cesedimi çiğnersin!” Hepsinden öte, medya aracılığıyla Batı kamuoyunun beyninin yıkanması da cabası; bir kez daha canavar Filistinli “teröristler” masum İsraillileri terörize ediyor! Ölümcül pastanın kreması ise Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi’nin bir “ileri İran karakolu” olduğunu uyduruklayan IDF sözcüsü.

Tıpkı bir saat mekanizması gibi, ateşkesin tamamen çökmesinden yalnızca saatler sonra, Obama yönetimi İsrail’in kendini savunmak için her yere, her şeye saldırma “hakkı” olduğunu iddia ediyor. Hamas hangi cüretle misillemede bulunabilir!?

Karadan işgal an meselesi olabilir. Ancak Bibi – bir kez daha – yutabileceğinden büyük bir lokma ısırmış olabilir. Körfez’in karşı devrim kulübünün (Körfez İşbirliği örgütü) korkak petrol monarşilerinden herhangi bir kınama beklemeyin. Ve “kendi halkını katleden” Esad rejimine karşı epey öfkeli olan Batılı “Suriye’nin Dostları”ndan kınama beklemeyin.

Yine de Müslüman Kardeşler Başkanı Mursi yönetimindeki Mısır’ın bir şeyler yapması gerekli… Camp David anlaşmasının çöpe atılması taraftarı olan Mısır sokakları bunu isteyecek. Hepsinden öteye, şu anda İsrail tarafından tamamen sabote edilmiş olan Tel Aviv’le Hamas arasındaki ateşkese arabuluculuk eden Kahire’nin kendisiydi. Dahası, Hamas Türkiye tarafından, kritik olarak, Katar emiri ve onun petro-dolarlarıyla destekleniyor. Öylece susup katliamı izleyecekler mi? Ürdün Kralına gelirsek, İsrail’e karşı arabulucu rolü oynayamaz çünkü sandığından da yakın bir zamanda Londra’ya bir uçuş bileti alıyor olabilir.

Obama biraz olsun hakikatliyse burnundan soluyor olması gerekir. Ardından Bibi’nin burnunu sürtmesi gerekir ama hiç güvenmeyin. Yapmayacağını biliyoruz.

(Dünyadan Çeviri)