Irak halkı, sakın oyuna gelmeyin!

HAYRETTİN KARAMAN

VAN 19.06.2014 09:30:06 0
Irak halkı, sakın oyuna gelmeyin!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin lideri Yusuf Karadavi'nin yayınladığı bildiride şu değerlendirme ve ifadeler yer almıştır:

1. Irak'ta yaşananları, yalnızca İslami bir grubun olayı olarak açıklayamayız, bu büyük bir Sünni devrimidir.

2. Bu devrim asla Şiilere karşı değil, meşru hak taleplerinin elde edilmesi için gerçekleştirildi. Bunun en büyük delili Şii bölgelere saldırı düzenlenmemesi ve tek bir sivil Şiinin öldürülmemesidir.

3. Irak'ta yaşanan olaylar, zulüm, yolsuzluk ve kısıtlama politikasının ürünüdür. Ordunun, polisin çöküşü boşluktan kaynaklanmadı. Musul'un düşmesi, halk devrimi sonucu gerçekleşen bir olaydan başka bir şey ile açıklanamaz. Gücü ne olursa olsun bir örgüt (IŞİD'i işaret ederek) 2 milyon nüfuslu bir kenti (Musul'u kastederek) ele geçiremez.

4. Irak yönetimi, Sünni halkın ve hareketlerin taleplerine cevap vermesi yönünde uyarıldı. Eğer Sünni halka yönelik kötü uygulamalar, adil, olgun ve mezhepçilikten uzak bir siyasetle tedavi edilseydi bunlar yaşanmayabilirdi.

5. Şii lider Ayetullah Ali Sistani'nin halka silahlanma çağrısı kastedilerek, 'Bu fetvalar, toplumsal dokuya zarar vererek mezhep savaşlarına neden olabilir. Şii kardeşlerimizi söz konusu fetvalara itibar etmeyerek, gerçek haklarını elde etmeleri için Sünni kardeşlerinin yanında yer almaya çağırıyoruz.

Karadavi'nin açıklamasına katıldığım noktalar bulunmakla beraber bazı eleştiri ve ilavelerim olacak:

Açıklamada IŞİD yok sayılmış, olup bitenler Irak'ta, hakları verilmemiş olan Sünnîlere mal edilmiştir. Alınan sonuçta IŞİD ile Sünni kabilelerin etki oranlarını bilmiyorum; ama dünyaya telkin edilen algıda Sünni milislerin adı bile anılmıyor ve bütün hareket IŞİD'e mal ediliyor.

IŞİD oldukça karanlık bir güç. Yapıp ettiklerine baktığımda bunlara 'İslam Devleti' dendikçe tüylerim diken diken oluyor.

Arkalarında ABD, İngiltere, İsrail, Suûdiler… var deniyor; bu ısrarlı iddia veya tespit önemsiz sayılamaz ve onlara dayanılarak veya onlarla işbirliği yapılarak bir harekete girişmek (Sünni devrim veya kalkışma) bana göre akıl kârı değildir. Durumdan vazife çıkararak Şîîlerle Sünnîleri çatıştırmak ve Şîîleri destekleyerek Sünnîleri ezmek isteyen uluslararası 'koalisyon', terörist ilan ettiği IŞİD'i bahane ederek bu amacına ulaşma peşindedir. Allah korusun böyle bir şey olursa ezilecek olan IŞİD değil, Sünnîler olacaktır.

İslam'a karşı uluslararası 'koalisyon', nerede gerçek İslam'a yakın bir hareket ve meşru iktidar varsa ona karşı çıkıyor, ama taş atıp kolu yorulmadan 'Müslümanı Müslüman ile çatıştırarak' sonuca gidiyor, meşru olanı demokrat da olsa düşürüyor, meşru olmayanı diktatör de olsa tutuyor ve iktidara taşıyor.

Irak'taki problem Şîî halk ile Sünnî halk arasında değildir; Irak'ı bölmek veya Şîîleştirmek isteyen iç ve dış aktörler ile 'Şîîsi ve Sünnîsi, Arab'ı ve Türkmeni' dahil Irak halkı arasındadır.

Bu tespit doğru ise Irak halkına düşen oyuna gelmemek, birlik ve bütünlüğü korumak, birlikte ve kardeşçe yaşayabilecekleri bir siyasi çatı (iktidar) için elele vererek çaba göstermektir.