İLGİNÇ HADİSLER

Bekir Çöl

VAN 14.09.2018 09:20:40 0
İLGİNÇ HADİSLER
Tarih: 01.01.0001 00:00
 İLGİNÇ HADİSLER

Günümüzde tartışılan konular, Şefaat var mıdır, Peygamberimizin şefaat yetkisi var mıdır? Peygamberimiz hadislerin yazılmasına müsaade etmiş midir? Sahih olan hadisleri mevzu hadisleri birbirinden nasıl ayırmamız gerekiyor? Kur’an geri plana atılarak sadece hadislerle din yaşanır mı? Bu sorulara cevap verecek olan yine Peygamber Efendimizin sözleridir, işte örnekler: Şeddad ibn Abbas’a “Hz. Peygamber bize bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O da “Sadece Kur’an’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” (Sahihi Buhari, K. Fezail-ül Kur’an. Müslim K. Fezail-üs Sahabe. Ebu Davud K. Fiten. Tirmizi K. Fiten.) “Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme. Rabbine karşı kulluk vazifeni yap.

Eğer Allah’tan nefsini satın alamazsan Vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam.” (Müslim iman 89) -(O gün kimse) “Ya Muhammed, bana yardım et diyerek yanıma gelmesin. Çünkü o vakit ben ona, ben senin için bir şey yapmaya malik değilim, ben sana bu günü tebliğ etmiştim derim’ buyurdu.” (Buhari 1328; Nesei 2447) “Benden Kur’an dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (Sahihi Müslim K. Zühd; Hanbel, Müsned 3/12, 21, 33) “Allah Elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.” (Tirmizi, es Sünen, K. İlim, sayfa 11) Üstteki hadisin diğer yazılış şekli: Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve yazdığınız şey nedir? Dedi. Senden işittiğimiz hadisler (Sözler) dedik. Hz. Peygamber, “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler, Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar” dedi. (Tirmizi, es Sünen, el Hatip, sayfa 33) Cehennemlik İftira: “Kim benim üzerime bilerek yalan söylerse cehennemde ki oturacağı yere hazırlansın.” (Buhari ilim 49-51- Müslim mukaddime, 1-3- Ebu Davud, ilim no: 3651- Tirmizi ilim, 8 no: 2796) “Benim ağzımdan yalan söylemek, başka birinin ağzından yalan söylemek gibi değildir. Kim bile-bile benim ağzımdan yalan uydurursa ateşte ki yerine hazırlansın.” (Buhari Cenaiz, Müslim Mukaddime 4- İbn Mace Mukaddime 31) Yukarıda ki Peygamber Efendimizin sahih sözlerine rağmen birileri Allah’a ve Peygamberine iftira olsa da her konu da hadis uydurmuşlardır.

Peygamber, Allah’ın kitabı yeter dediği halde yeterli bulmayanlar tarafından uydurulan bir söz: “Şunu kati olarak biliniz ki; Bana Kur’an ile birlikte, onun bir benzeri (Sünnet)te verilmiştir. Karnı tok şekilde koltuğuna kurulmuş bazı kimselerin “Bize Kur’an yeter! Onda helal olarak ne görmüşseniz onu helal; Neyi haram görmüşseniz onu da haram kabul ediniz, diyeceği zaman yakındır. Biliniz ki Resulüllah’ın haram kıldığı gibidir.” (Ebu Davud Sünnet, 6/Tirmizi ilim 10/İbn Mace Mukaddime 2/ Darimi 1-117) Bu hadis yakın zaman önce Diyanetin hazırladığı hutbe de Kur’an yetmez diyenlere delil olarak yazıldı.
Fakat Diyanet işleri Başkan yardımcısının bu hadise zayıf dediği ve Başkanın da bu görüşe katıldığı bildirildi. Aşağıya yazacağım ayet meali ve numaraları incelendiğinde böyle sözlerin Peygamberimizin ağzından çıkmayacağı anlaşılır: Zuhruf 44. Ayet: “Doğrusu o Kur’an, senin içinde, kavmin içinde bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.” Konuyla ilgili diğer ayet numaraları: (Enam, 57/Enbiya, 10/ Casiye, 27/ İbrahim 52/Ahzap 2/Enam, 50/Araf, 3/Maide, 45) Yine Peygamberimiz, Halasına, Amcasına ve kızı Fatıma’ya, ”Kendinizi kurtarın, ben şefaat edemem” dediği halde meşhur şefaat Hadis: “Allah Kıyamet gününde Müminleri toplar. (Birileri) İçinde bulunduğunu hali görmüyor musunuz, bize şefaat edecek birini bulalım derler ve Hz. Âdem’e giderler: Ey Âdem! Allah seni kendi eliyle yarattı, Melekleri sana secde ettirdi ve her şeyin ismini öğretti. Bize şefaatçi ol’ derler. Hz. Âdem: Bu gün Rabbim çok gazaplıdır. Bundan önce ve sonra bu kadar gazaplanmamıştı. Ben yasaklanan meyveden yedim. Asıl benim nefsim şefaate muhtaç, nefsim-nefsim! Siz Nuh’a gidin” der.

İnsanlar Hz. Nuh’a gelir, O da çekinerek, “Benim bir dua hakkım vardı, onu da kavmim aleyhine kullandım. Asıl benim şefaate ihtiyacım var, nefsim-nefsim” der ve Rahmanın Halil’i İbrahim’e gidin” der. Hz. İbrahim! “Ben buna ehil değilim! Siz Allah’ın kendisine Tevrat verdiği Musa’ya gidin” der. Hz. Musa’ da “Ben ehil değilim! Fakat Allah’ın kelimi ve ruhu olan İsa’ya gidin” der. Hz. İsa’da, “Ben buna ehil değilim! Fakat sizler, geçmiş ve geri kalmış günahları bağışlanmış bir kul olan Muhammed’e gidin der. Bunun üzerine insanlar bana gelir. Bende gider Rabbimin huzuruna izin isterim. Ben Rabbimi görünce hemen O’nun için secdeye kapanırım. Allah, beni bu hal üzere bırakmak istediği kadar bırakır. Sonra, Ey Muhammed! Başını kaladır. Söyle sözün dinlenir; iste, sana verilir; Şefaatin kabul edilir’ denir.

Ben önce hamd ederim, sonra da şefaat ederim’ buyurdu. (Buhari Enbiya, 3-9/Müslim iman, 327-328/Tiremizim kıyamet 10). Yüce Allah, (La Nüferrigu beyne Ehadin Min rusülih) “O’nun Resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz” (Bakara 285) ve Peygamberimizin, “Benim diğer Peygamberlere göre durumum; Diğer Peygamberler bir duvara örülmüş kerpiç gibidir, bende boş kalan yere konan kerpiç gibiyim.” Dediği halde Ülül Azım Peygamberlerin hiç birini şefaat etme hakkı verilmezken; Peygamberimize bu hakkın verilmesi Hem Allah’ın Adl sıfatına uygun düşmez ve hem de Peygamber kendini diğer kardeşlerinden üstün göstermez. Bu konuda daha çok hadis vardır.

Uydurma (Mevzu) hadislere binlerce örnek vermek mümkün. Ben burada sadece hadisi Kutsi denen ve bütün hadis âlimlerince uydurma olduğu kabul edilen ama yine de ağızlardan düşmeyen bir sözü yazarak bu bahsi bitirmek istiyorum. “Levlake-Levlak, Lemma Halektül Eflak” (Sen olmasaydın-sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım.

brazzers porno