İKTİDAR (DAKİ) BİZ

Hasan Değirmenci

VAN 23.11.2018 09:56:33 0
İKTİDAR (DAKİ) BİZ
Tarih: 01.01.0001 00:00
 İKTİDAR (DAKİ) BİZ
Cumhuriyet kurulduğundan beri müslümanlar laik, Kemalist, ideolojik devlete karşı hep muhalif oldular, muhalif kaldılar.Bununla birlikte jakoben devlet, dindarlara 2. Sınıf vatandaş gibi davranıyor, baskı ve zulmü bir yıldırma, ötekileştirme aracı olarak kullanıyordu. Bu durum dindarlarda sürekli olarak kendini savunma, koruma duygusu oluşturuyordu.Laik devlet otoritesi karşısında olmak yani muhalif olmak, pozisyonunu belirleme açısından daha kolaydı. Devleti kâfir ilan ediyorsun ve bütün tavır ve davranışlarını bunun üzerine kurguluyor, ona göre tepki gösteriyor, mücadele ediyorsun.
Laik sistem inananlara karşı baskıyı arttırdıkça müslümanlar safları daha sıklaştırıyor ve birbirlerine kenetleniyordu. Onun için az sayıda olan dindarlar kendi aralarındaki ilişkilerinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmıyordu. Müslümanlar kendilerine göre dini yaşama alanlarını açmak için çaba gösterip bu alanda özverili şekilde çalışıyorlardı. Cemaatler, camialar, dernek ve vakıflar kurarak İslam’ı topluma yaymaya çabalıyor, ihtilaflarını ön plana çıkarmadan hep birlikte hareket etmeye çalışıyorlardı.
Dini bir güç gösterisi olarak değil, Allah’a has kılarak topluma yön vermeye ve onlara önder olmaya çalışıyorlardı; Müslümanlar kapitalizme ve sosyalizme meydan okuyor, kendi sistemlerini oluşturmaya çalışıyor,mücadele ediyor ve bedel ödüyorlardı. Yani vitrinimiz çok güzeldi, eksikliklerimiz olsa da her şey istenilen seviyede gidiyor, yapmak istediklerimiz toplumda karşılığını buluyordu. Ta ki Müslümanlar muhaliflikten çıkıp iktidar oluncaya, iktidar nimetlerinden faydalanıncaya kadar işte o zaman o güzel vitrinin camı kırıldı ve dükkanımızın bütün pası, kiri, tozu, dağınıklığı ortaya çıktı, asıl imtihan yeni başlamıştı. Herkesin kimyası bozulmuştu bu yeni olguya karşı dindar insanlar nasıl davranacaklarını, ne gibi tavır alacaklarını, hangi tepkiyi göstereceklerini bilmiyorlardı. Muhalif alışkanlığımız yerle yeksan olmuştu. Bu yeni bir durum idi ve biz buna hazırlıklı değildik. Gücü ele geçirme ve güçlü olma isteği bizi bozmuştu.
Onun için dindarlar darmadağınık oldular, birbirlerini tekfir etmeye ,karalamaya başladılar, ve emeksiz gücü ele geçiren diğerini yok etmeye çalışıyordu.
Onun için müslümanlar birbirlerini alt edebilmek adına her türlü hile, desise yalan ve iftiraya sarıldılar.
din alanı saflıktan çıktı, bir güç merkezi haline geldi.
Onun için günah, gıybet, haram gibi kavramları lügatımızdan çıkarttık. Müslümanlar olarak birbirimizi tanıyamaz olduk, güven, emniyet adalet kavramlarının içini boşalttık. Haktan ve hukuktan uzaklaştık.
Sonuç olarak iktidar olmak, iktidarı ele geçirmek bize iyi gelmedi. İktidarın nimetlerinden faydalandıkça daha fazla savrulduk, gerçeği söylemek gerekirse kendi ellerimizle binbir güçlükle kazanmış olduğumuz tüm değerlerimizi yok ettik. Niçin böyle oldu, neden bu hale geldik? Hani bizim gelecekle ilgili çok güzel hayallerimiz vardı ve biz devlete taliptik. Bütün çabamız adaleti ve hakkı üstün tutmaktı, iktidara geldik, gücü de ele geçirdik ama maalesef olmadı. Nasıl bir duygu iktidarda olup da mutsuz olmak, nasıl bir duygu iktidarda olup da umutsuz olmak, nasıl bir duygu iktidarda olup da islam olamamak ve bize ait değerlerden bu kadar çok uzaklaşmak. Nasıl bir duygu iktidarda olup da gelecekle ilgili hiçbir plan yapamamak.
Ben derim ki; şimdilik biz kaybettik, nerede ve nasıl yanlış yaptık diye düşünmenin zamanı hala gelmedi mi?
Hasan Değirmenci