İhsanoğlu, majestelerinin soğuk yenecek intikam yemeği mi?

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Ergün Diler ve Haşmet Babaoğlu’nun yazılarından bazı bölümleri hatırlatarak, “İhsanoğlu yoksa geleceğimizin soğuk yenecek intikam yemeği mi?” dedi.

VAN 19.06.2014 10:09:51 0
İhsanoğlu, majestelerinin soğuk yenecek intikam yemeği mi?
Tarih: 01.01.0001 00:00

İşte Fuat Uğur’un yazısı:

Bu tezgâh ince dokuma yapıyor.

Kaşmir yününü işitmeyen yoktur. Himalaya dağlarının derinliklerinde kurulmuş Keşmir bölgesinde yaşayan ve özel bir keçi türü olan Capra Hircus’tan elde edilen yüne verilen ad. Hindistan’ın Büyük Britanya kolonisi olduğu dönemlerde Capra Hircus’un yününün değerini keşfeden İngilizler ürünü “cashmere” olarak dünyaya tanıttılar. Artık bizim de “kaşmir” dediğimiz ürüne o bölgenin yerlileri Paşmina diyorlar.

Hircus keçilerinin en büyük özelliği Himalaya’da eksi 30 ve Asya steplerinde de artı 40 santigrat derece arasında mutlu olması. Soğuktan korunmak için derisinin üstünde ürettiği ipeksi tüy ona bu değeri veriyor.

İşte bu değerli yün geçen yüzyılın başlarında İngiltere’deki dokuma tezgâhlarında çeşitli işlemlerden geçirilerek kıvama getirildi, dezavantajlı kısımları elendi ve atıldı, kalandan dünyanın en değerli kazakları yapıldı. Yıllarca dayanabilen, her temizlendiğinde yenisi gibi olan kazaklardı ve yüksek fiyatları sebebiyle ancak orta üst sınıflar tarafından satın alındı.

Britanya’nın özelliğidir bu. Değerli ham maddeyi kendisine ait olmasa da alıp, onları tezgâhtan geçirip piyasaya sunulacak mamul haline getirir. Değerli ham madde derken sadece yer altı zenginlikleri ya da diğer hayvansal kaynaklar aklınıza gelmesin.

Kolonileri, egemenlik sahaları ve çıkar bölgelerindeki ülkelerden yetişen insan malzemesi de “batmayan güneş” için çok mühim bir çalışma alanı.

Dün Takvim’in Yayın Yönetmeni ve Yazarı Ergün Diler’i okurken bu büyük imparatorluğa bir kez daha saygı duymaktan kendimi alamadım.

Aşağıdaki satırları ondan okuyalım:

“…Çatı adayının Ürdün'den Malezya'ya kadar almadığı madalya kalmadı!

Doktorasının üstüne, bilinmeyen biri 'Gel EXETER'e, burada çalış!' diye yardım etti! Gittiği üniversite seçerek öğrenci alan bir yerdi! Kraliçe'nin kararnamesiyle kurulan ve St.Luke's, Streatham ve Cornwall gibi üç kampüsten oluşan bir yapıydı! Ortadoğu burada çok önemli bir yere sahipti! ARAPÇA, FARSÇA ve KÜRTÇE olarak çok önemli çalışmaların yapıldığı merkezlerin en önde geleniydi!

İşin en ilginç tarafı ise bu okul CHATHAM HOUSE'la iç içeydi!

Royal Institute of International Affairs olarak da anılan Chatham House'lar Rotschild ailesinin kontrolünde olan yerlerdi! Herkesi buralara almazlar, herkese kapılarını açmazlardı! Zaten zar atmayı pek sevmez, garantiye giderlerdi!

Bu okulun isminden türeyen bambaşka bir enstrüman daha vardı!

Daha önce yazmıştım! Bu işkence aleti olarak kullanılan ve kesin sonuç alınan 'Exeter Dükü'nün Kızı'ydı!

Bu aletin içine düşen birinin kol ve bacakları birbirinden ayrılır, âdeta organları yer değiştirirdi! İnanılmaz bir acı veren bu yöntem Kraliyet ailesinin çok sevdiği metotlardan biriydi! Bu alet kesin sonuçlarıyla ünlüydü!

Bize kurulan siyasi tuzak da böyleydi! Gün geldiğinde SAĞ da SOL da Kraliçe'nin yanında buluşur ve ülkeyi iki ucundan çekerek acıyla razı olmaya iterlerdi!..”

Bu siyasi tuzağa, ülkemize yönelik yürütülecek operasyonlara hazır mıyız?

Gezi ve 17 Aralık bir başlangıçtı. Süreç IŞİD ile devam ediyor.

Operasyonun amacı da şu olabilir:

Ülke kutuplar arasında öylesine gerilir ki, iki taraf da Exeter örneğinde olduğu gibi Majestelerinin adayı üzerinde birleşebilir...

Bir diğer uyarı Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu’ndan:

“İhsanoğlu acaba uluslararası odaklar tarafından zorlanacak bir ara rejim senaryosunun zihinlere kazınmak istenen aktörü mü? Biraz Muhammed El Baradey dersi mi çalışmalı ne?”

SOĞUK YENECEK İNTİKAM YEMEĞİ Mİ?

Mısır’daki darbe esnasında Sisi’yi öven ve Mursi’yi eleştiren İhsanoğlu yoksa geleceğimizin soğuk yenecek intikam yemeği mi?

Neyse, ben en çok Kılıçdaroğlu’nun “istişare toplantıları” adı altında saatlerce fikir alır gibi yapıp eşek yerine koyduğu CHP’li vekil, akademisyen, sanatçı ve bilim insanlarına üzüldüm.

Nereden bilsinler bu işin iki yıldan beri Majestelerinin emrindeki medya patronu tarafından servis edildiğini, Kemal ve Devlet beylerin bu kadar iyi tiyatrocu olduklarını.