İftiralar tescillenince, Gülen’de “sohbet” bitti!

17 Aralık’ta başlatılan karalama operasyonunda, ortalığa saçılan iddialar ne idi?

O iddialarda bugün hangi noktaya geldik?..

Kısa bir özet verelim..

1) Marmaray tehlikeye atılarak, hemen üzerindeki imara kapalı arsaya  rüşvet karşılığı otel yapılmış..

Bu iddiada son durum ne?

İlgili taşınmazın  halen boş arsa olduğu, ruhsat alınmadığı, arsaya tek kazma bile vurulmadığı fotoğrafları ile görüntülendi.. 

İddia sahipleri seslerini kesti.. 

2) Gözaltına alınanlar arasında bulunan ünlü müteahhit  Emrullah Turanlı, emniyetten hemen sonra serbest kalmış ve “20 milyon aldılar” iddiasında bulunmuştu..

Zaman, Bugün, Samanyolu Bugün TV, Kanaltürk ve yazarları-editörleri bu “itiraf”ı(!) ballandıra ballandıra kamuoyuna takdim etmişlerdi..

Bu iddiada son durum ne?

Emrullah Turanlı’dan 20 milyon mu, 40 milyon mu alınmış hiç önemli değil..

Çünkü alınan paralar, Belediye Kanunu gereği, belediye kasasına konulmak üzere alınan paralarmış..

Kanun gereği ödenen vergi, “rüşvet” olarak gösterilmek istenmiş..

Bu gelişme sonrasında iddia sahiplerinde yeni bir açıklama var mı?

Yok.. Bu konuyu kapattılar.. 

İftira tescillenmiş oldu..

3) Fatih Belediyesi’nde bir müteahhidin, “Benden rüşvet alındı” iddiası vardı, o ne oldu?

“İftar çadırında verilen yemeğin parasını ödedim”e dönüştü..

(Bunun da yakında “Ben hayrım olsun diye, gönüllü olarak iftar yemeğinin parasını vermiştim”e dönüşeceğinden emin olabilirsiniz..)

İftar çadırında yemek vermenin, o yemeğin parasını ödemenin.. Rüşvet olarak tanımlanması kadar büyük bir ahlâksızlık olabilir mi?

Bu iddianın da, iftira olarak tescillendiğini not edip, geçelim..

4) Ali Ağaoğlu ekseninde, Bakırköy’deki bir arsa için iddialar ne oldu?

Ağaoğlu serbest kaldığına göre, iddianın kendisi zaten kof.. 

O kadar izleme, o kadar teknik takip olmasına rağmen.. Ortada rüşvetin ‘R’sini bile gösterecek bir emare yok...

Tam aksine.. Uzun uzun kayda alınan telefon görüşmelerinde, AK Partili seçilmiş isimler, müteahhidin taleplerine “Hayır” diyorlar.. Dahası, hiç vazifesi olmamasına rağmen, AK Parti İl Başkanı bile olayı sorgulayıp, iş adamının aleyhine “Belediyeye niye baskı yapıyorsunuz”  görüşmesinde bulunuyor...  

Ve en önemlisi.. 

Bir rüşvet olacak.. Ve rüşvet verilmesine rağmen, Ağaoğlu gibi bir iş adamına, böyle ayak sürttürülecek..

Mümkün mü?

(“Başbakan’la görüştüm” cümlesinin de gerçeği yakında çıkar ortaya.. Zeytinburnu’ndaki yıllar önce bitmiş bir inşaatın, İstanbul silüetini bozduğu için tırpanlanmasını isteyen Başbakan’ın, Ağaoğlu’nun daha yapılmamış inşaatının İstanbul silüetini bozmasına izin vermesi, akla muhal bir iddia! Birazcık akıllı düşünün!)

5) Etiler’deki polis okulu arsası ile ilgili iddialarda durum ne?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, arsanın tapusunu göstererek, iddiayı net olarak yalanladı..

Bu iddia da, iftira olarak tescillendi..

Son iki haftada yaşadığımız olaylarda, örnek babından 5 somut iddiayı ve gelinen noktayı size aktardım..

Tabii ki, diğer iddialar da önemli..

Ve onların da tek tek, iftira olarak tescilleneceği, şu ana kadar yaşanan gelişmelerden belli. 

Peki bu işin sonunda ne olacak?

Günlerdir konuştuğumuz... Türkiye’yi  sallayan.. “Ne biçim Müslümansınız, rüşvetçileri mi savunuyorsunuz” denilerek,  sağduyulu insanların baskı altına alınmak istendiği, bu kara operasyonun sonunda.. Dalgalar çekilince ne kalacak?

Şunlar kalacak.

İlk gününden, Fethullah Gülen’in, suçlar ispatlanmışçasına hemen ettiği “beddua..”

Suçu işleyenlere de değil..

Suç örtbas edilmek isteniyormuş gibi imalar yaparak, siyasi iktidara yaptığı beddua..

O beddua ile birlikte.. 

İftiraların gerçek yönlerinin birer-ikişer ortaya çıkmasından sonra ise..

Fethullah Gülen’in her hafta adet olduğu üzere yaptığı vaazın, bu hafta ertelendiği duyurusunun, editörü tarafından internet sitesine konulması..

Evet yanlış okumuyorsunuz..

Neredeyse sabah ayrı, akşam ayrı açıklama yapan Gülen..

Bu haftaki vaazını yapmamış..

Editörünün duyurusu şöyle:

“Şimdilik denilmesi gerekenler dendiği ve muhterem Hocamız günlerdir sükûtu tercih ettiği için bu hafta Bamteli/sohbet yayınlamayacağız.”

Evet; dalgalar geçip, su durulduğunda, bunları hatırlayacağız..

İftira.. İftira... İftira..

“Haramiler.. Yetim hakkı yiyenler..” 

Ve daha nice karalamalar.. Beddualar..

“Otel yapıldı” denilen arsa; boş arsa!..

“Rüşvet” denilen, kanun gereği ödenen vergi!.. 

“Rüşvet” denilen, iftar çadırındaki yemek parası!..

Bugün gelinen noktada..

Dün, henüz ispatlanmamış rüşvet için beddua edenler..

İftiracılar için de beddua etseler ya!

Etseler de dinlesek!