Hollanda İşgalinde Endonezyalı Mücahide Hanımlar

Bilgin ERDOĞAN

VAN 28.03.2017 09:58:03 0
Hollanda İşgalinde Endonezyalı Mücahide Hanımlar
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Her kadın anne olması sebebiyle zaten insanlık ailesinin kahramanıdır. Lakin insanoğlu’nun zaman çizgisindeki hareketinde kimi kadınlara tarih, yaşadıkları cemiyetin ve toprakların anneliğini de yapma fırsatı tanımıştır. Dünya’nın her yerinden bu misaller verilebilir lakin bu yazımda Hollanda işgali sırasında Endonezya henüz devlet olmadan o bölge adacıklarında müslüman kitlelere liderlik yapan üç önemli hanım kahramandan söz etmek istiyorum.

Hollanda işgalinde Açeli bir kadın komutan: Cut Nyak Dhien

1873 ile 1904 arası sömürgeci Hollanda ile Açe Sultanlığı arasında 30 yıl süren bir savaş yaşandı. Hollanda’nın tüm teknik ve maddi imkanlarına rağmen Açe halkı imanın gücüyle 30 yıl boyunca direniş sergilediler. İşgalci Hollandaya karşı yapılan bu gerilla savaşının komutanı ilk dönemlerde Teuku Umar idi. Lakin bir müddet sonra kendisi şehid oldu. Onun yerine bundan böyle Ace ordusuna komutanlık eden onun eşi Cut Nyak Dhien isimli bir yiğit mücahide olacaktı. Teuku Umar 1899 yılında vefat etmişti. Bu çetin savaşta ordulara 25 yıl boyunca komuta edecek olan bu yiğit kadın olacaktı. Cut Nyak Dien 1908 yılında vefat etti. 1964 yılında Endozeya hükümeti bu mücahide hanımı milli kahraman ilan etti. Uzak Doğuda gerilla savaşında komutanlık yapan bu yiğit kadın bana Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Fatma Seher Erdeni hatırlatır. O da Kurtuluş savaşında raiyetindeki insanlarla birlikte Kurtuluş mücadelesi vermiş yiğit bir kadın. Fatma Seher Hanım, çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı.Tarih vefalı sinelerin ilgi duydukları bir alandır çoğu kez.

Hollanda işgaline karşı direnen bir başka hanım kahraman: Rosana Said

Uzak Doğu’nun çoğumuzun ismini dahi duymadığı bir başka aktif iyi ise şimdilerde Endonezya’nın milli kahraman olarak yadettiği Rosana Said (1910-1965) isimli siyasi mücadelenin sembolu haline gelmiş bir hanımdır. Hollanda işgali sırasında 1932’de hapishanede yatan ve kendisine eziyet edilen Rosana Said bana Mısırda çileyi ve ızdırabı şerbet misali yudumlayan Zeynep el Gazaliyi hatırlattı. Yazdığı yazılarla ve yaptığı konuşmalarla sosyal hayatın içinde aktif ve etkin bir özne olan Rosana Said’in yaşadığı dönemlerde çoğu Batı ülkesinde kadının seçme hakkı dahi yoktu. İsviçre’de mesela kadınlar ilk defa 1971’de oy kullanma hakkını elde ettikleri halde Endonezya Hollanda işgalinden kurtulup 1945’te bağımsızlığını ilan eder etmez kadınlara ve erkeklere seçme hakkı verilmişti.

Opu Daeng Risadju ( İşgalci Hollanda'nın işkence ile sağır ettiği Javalı müslüman aktivist)

Siyasi mücadele veren bir diğer mühim isim ise Opu Daeng Risadju (1880-1964) isimli Endonezyalı bir hanım. 1927’de Islami Vahdet Partisi ( PSSI) bünyesinde mücadele veren Opu yaptığı çalışmalarla bölgede bir çok kimsenin sempatisini ve sevgisini kazanmıştı. Yaptığı siyasi çalışmalardan rahatsız olan Hollanda 1934 yılında bir bahaneyle onu hapsetti.İşgalci Hollanda tarafından mahkum edilen ve kendisine işkence edilen Opu Daeng 1964’te vefat etti.

Özgürlük mücadelesinin Uzak Doğu da müslüman kadınlar tarafından yürütüldüğünü duymaya sanırım bugünün dünyasının ihtiyacı var.

Suudi Arabistanda kadınlara araba sürme ehliyeti dahi verilmezken, Nijerya’da Boko Haram isimli bir örgüt kız öğrencilere okumayı yasak ederken, İstanbul’un Çarşamba mahallesinde bir vaiz kız çocuklarının ilkokuldan sonra okuması haramdır diye fetvalar uydururken 1900’lü yılların başında Endoznezya gibi topraklarda müslüman kadın öncülerin yaptığı kahramanlıklar bilinmelidir. Aslında bu bir nevi öze dönüştür.

Tarihten bir kesit : Ecnâdin Savaşı ve Havle bint Ezver

İslam tarihinin ilk kadın aktivisti Hatice biti Hüveylid gibi veya Mekke’nin damarlarına kan veren Sümeyye gibi yada Havle bint Ezver misali kahraman tablosu olma cehdi ve gayretidir.

Vâkıdî’ye nisbet edilen Fütûĥu’ş-Şâm adlı esere göre Havle, Ecnâdin Savaşı’ndan (13/634) önce Rumlar’la yapılan muharebelerden birinde Dırâr’ın esir düştüğünü öğrenince onu kurtarmaya gitti ve tek başına birçok Rum askerini öldürdü. Havle’nin bu kahramanlığını gören Hâlid b. Velîd, önde Havle olmak üzere beraberindeki süvari birliğiyle Verdân’ın emrindeki Rumlar’a karşı tekrar hücuma geçerek onlara ağır kayıplar verdirdi.

İslam medeniyet tarihi İslamın mücahide hanımlarının gönüller'e inşirah veren kahramanlıkları ve mücadelesi ile doludur... Böylesi kahramanlıklar bugünün mücahid ve mücahidelerine de ilham kaynağıdır.