HDP YPG’YE, YPG ABD’YE, ABD IŞİD’E YASLANIYOR

Yenişafak/Nedret ERSANEL

VAN 22.07.2015 10:54:36 0
HDP YPG’YE, YPG ABD’YE, ABD IŞİD’E YASLANIYOR
Tarih: 01.01.0001 00:00
 IŞİD gerçekten kullanışlı bir alet… Bölgedeki paslanmış somunları söktüğü gibi gevşemiş olanları da sıkıştırıyor. IŞİD’in ABD/Batı manivelası olduğunu, Afganistan-Pakistan hattından Suriye-Akdeniz çizgisine kadar bölgenin dizayn edilmesi için kullanıldığını, ona göz yumulduğunu görmeyenler ancak bundan güç/avantaj devşirenler olabilir… Kürt siyasi hareketinin temsilcileri bunu görmüyor olabilirler mi?
ŞİD de gelip Suruç’ta HDP’ye o veren gençlerin ortasına intihar bombacıları yerleştiriyor.
Sonra HDP ve Kürt siyasi hareketinin temsilcileri Ankara’ya dönüp, “sizin yüzünüzden” diyor…
O halde; bu “yaslanma çarkı”nın, “bölgeyi dizayn etme” ve “terörle beslenme zinciri”nin en üstünde kim bulunuyor ise mektubun sahibi olarak onu bulmak gerekiyor!..
“HDP için, ‘sırtını terör örgütüne dayayan parti diyorlar. Anlamayanlara tekrar cevap veriyoruz. Biz sırtımızı Rojova’ya, Kobani’ye, IŞİD vahşetine karşı direnen halklara, insanlık mücadelesi yürüten YPG ve YPJ’ye dayıyoruz.. Biz sırtımızı YPJ’ye, YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz, bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Bundan sonra da yaslamaya devam edeceğiz…”
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın sözleri böyle…
IŞİD gerçekten kullanışlı bir alet… Bölgedeki paslanmış somunları söktüğü gibi gevşemiş olanları da sıkıştırıyor.
IŞİD’in ABD/Batı manivelası olduğunu, Afganistan-Pakistan hattından Suriye-Akdeniz çizgisine kadar bölgenin dizayn edilmesi için kullanıldığını, ona göz yumulduğunu görmeyenler ancak bundan güç/avantaj devşirenler olabilir…
Kürt siyasi hareketinin temsilcileri bunu görmüyor olabilirler mi?
İSTEDİĞİNİ SÖYLEYEN İSTEMEDİĞİNİ İŞİTİR
Pekâlâ biliyorlar ama yine gösterelim…
“Buraya nasıl geldiğimizi gösteren aydınlatıcı bir ışık yakın zamanda gizliliği kaldırılmış Ağustos 2012 tarihli, Suriye’nin doğusunda ‘Selefi prenslik’ ve Suriye ve Irak’ta El Kaide destekli bir ‘İslam Devleti’ beklentisini öngören ve etkin biçimde hoş karşılayan-ABD istihbarat raporu tarafından sağlandı…”
“ABD ve müttefikleri, Suriye ayaklanmasının bir yıl boyunca sadece aşırı grupların hâkimiyetinde olduklarını bildikleri bir muhalefeti desteklemek ve silahlandırmakla kalmadılar, aynı zamanda Suriye’ye zayıflatacak bir tampon olarak-Irak’ın bütünlüğüne dönük ‘büyük tehlike’ye karşın-bir tür ‘İslam Devleti’nin kurulmasına uygun bir ortam yarattılar…”
“ABD ve İngiltere işgal etmeden önce, Irak’ta bir El Kaide de bulunmuyordu. Ve ABD Batı’nın kontrolünü sürdürmeye dönük daha geniş bir çabanın parçası olarak bölgedeki diğer güçlere karşı IŞİD’in varlığını kesinlikle istismar etti…”
“ABD ve Batılıların daha sonra kendilerine zarar verecek biçimde bu cihatçı gruplarla oynama alışkanlığı, asıl El Kaide’nin CIA himayesinde büyütüldüğü Afganistan’daki Sovyetler Birliği’ne karşı 1980’lere kadar götürülebilir. Bu girişimler, General Petraeus liderliğindeki (siyaseten hazin sonunu da hatırlayarak) ABD güçlerinin, Irak’taki direnişi zayıflatmak adına bağnaz ölüm timlerini sahaya sürdüğü El Salvador tarzı bir kirli savaşı desteklemesiyle Irak savaşı boyunca yeniden düzenlendi.”
Son olarak ve kulağa küpe niyetine…
“Açık olan ise IŞİD ve canavarlıklarının, onu ilk başta Irak ve Suriye’ye getiren ya da açık veya gizli savaş çıkarma çabalarının yıllar geçtikçe onu güçlendirdiği aynı güçler eliyle yenilemeyeceğidir…” (‘Now the truth emerges: how the US fuelled the rise of Isis in Syria and Iraq’, 03/06, Seumas Milne, The Guardian. “IŞİD’in arkasında CIA ve MI6 var’, 15/07, Sayı: 78, Turquie Diplomatique.)
Yani eş-başkan ve temsil ettiği politik mimari ile şu veya bu nedenle HDP’ye oy veren ‘tüm kesimler’, ABD/Batı tarafından beslenip büyütülmüş IŞİD/DAEŞ’e karşı yine ABD ile birlikte savaşan YPG’ye yaslanıldığı gerçeği ile yüzleşse…
Acaba pek kısa bir süre sonra-ve Kürt siyasi hareketinin tüm tarihi boyunca olduğu üzere-yaslandığı o dağlara kar yağacağını yine de göremeyecek mi?..
SURUÇ ATAĞININ İKİ SEBEBİ!
IŞİD’in bölge için anlamına sadece Türkiye üzerinden bakanlardansanız, Irak ve Suriye coğrafyasına kendinizi daraltırsınız. IŞİD, daha doğrusu ardındaki akıl o kadar olabilir mi?..
Afganistan-Pakistan-İran-Irak-Suriye ve Akdeniz’e hattı üzerinden giden, kuzey-güney hattında da Yemen’den Hazar havzasına, bir kolu da Kuzey Afrika’ya uzanan, sirayet ettiği her coğrafyanın Batı’ya yarattığı derde göre “deva”ya dönüştürülen bir ‘mutant’ var ortada.
Suruç saldırısını Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs’a ziyaretinden bağımsız göremezsiniz. Hele hele 1,5 ay sonra adaya ulaşacak “su”dan bağımsız sayamazsınız. IŞİD’i Rum kesimi ve Yunanistan’dan da bağımsız göremezsiniz. Şaşırdınız mı?. Ama PKK’yı oralardan bağımsız görmüyordunuz?.. Aynıdır!
Aynı gün Afganistan’da, üstelik gündüz vakti iki Amerikan helikopterinin, üzerinde kocaman Afgan bayraklarının dalgalandığı kontrol noktasına saldırıp, 8 Afgan askerini öldürmesi de aynıdır, Irak ordusuna ABD tarafından teslim edilen ilk F-16 paketinin töreni de-ki hemen IŞİD’e karşı göreve başlayacaklar-aynıdır.
Hadi bunları atladık diyelim.. Türkiye’nin Batılı müttefiklerinin hiçbirinden derhal bir kınama gelmediğini de mi fark etmediniz? Sonra gelenleri Rusya’dan gelen kınamanın hızıyla kıyaslayın o zaman.
Suruç saldırısı tipindeki terör ataklarının genelde iki amacı olur.. Bazen de ikisi birden; 1. “Yapma” demek. Türkiye’nin IŞİD’e yönelik iyice yükselen güvenlik ve operasyonel politikalarına bir reaksiyondur. Olayın aslı/özeti de aslında budur. 2. “Davet” de olabilir! Kısa süre önce Ankara’yı ziyaret eden kalabalık ve üst düzey Amerikalıların isteyip de alamadıkları bir katkı gibi…