“Halkımızın sağduyusu” filan, geçin bunları

Fatih Mutlu

VAN 9.09.2015 10:32:13 0
“Halkımızın sağduyusu” filan, geçin bunları
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Beypazarı’nı gördünüz mü? Aşkale’yi, Bergama’yı, Adapazarı’nı, Antalya’yı gördünüz mü? 
PKK’ya olan hıncını, üç kuruş ekmek parası için yerini yurdunu terk etmiş gariban Kürt’ten çıkarmak isteyen “yiğitleri” gördünüz mü?
Nasıl da sahip çıktılar şehitlerimizin hatırasına! Nasıl da müdafaa ettiler Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü! Nasıl da kahramanca yakıp yıktılar sağı solu!
“Bunlar münferit örnekler” mi dediniz? 
Tabi ya! Reyhanlı’da yiten canlarımızın intikamını kentteki Suriyelilerden almak isteyenler de münferitti! Antep’te, Rize’de, Kayseri’de şehrin bir ucunda borcunu ödemeyen bir adam Suriyeli çıktı diye şehrin öbür ucundaki Suriyelilerin evini, arabasını yakanlar da münferitti!
Ne zaman ne oldu bize bilmiyorum ama olan oldu. “Halkımızın sağduyusu” filan, geçin bunları. “Anlı şanlı Cumhuriyet tarihimiz” böyle “iftihar” sayfalarıyla dolu. 
Efendi gibi yas tutmayı bilmiyoruz. Biliyorduysak da unuttuk. Acısını paramparça olmuş ciğerinde saklayan, günlerdir uyku girmeyen gözlerinden kuytu köşelerde sessizce, gizlice damla damla yaş dökülen şehit ailelerine de hiç saygımız yok.
Sahi, “şehitlere bağlılıklarını bildirmek” için gariban Kürt’ün canına şehvetle kasteden o “kahramanlar”; dünyamızı karartan şehit haberlerini aldıklarında bir Fatiha okudular mı hiç? “Estağfirullah” dediler mi içlerinden? “Hasbunallah ve nimel vekil” dediler mi?
Sakın “Toplumun belli bir kesimi” diye başlamayın söze. Yazar-çizer tayfasından entelektüel eşkıyalarımız yok mu? Daha şehitlerimizin kanları bile kurumamışken, zevklendikleri lağım çukurunda “Hükümet şöyle, Cumhurbaşkanı böyle” diye üç günlük iğrenç siyasi hesaplar yapan; evine ateş düşen garibanın duasını, acısını, öfkesini siyasi muarızına karşı kullanabileceği bir silah belleyen; neler olup bittiğini dahi anlamamış ahaliye “Boşverin şehitleri, şuna ve şuraya vurun” diyen okumuşlar, yazmışlar, entelektüeller eşkıya değil mi? Onlarla mücadele edeceğiz diye bir çırpıda matem havasından çıkıp kılıç kuşanan bizler, kendimizden emin miyiz?
***
Acınacak haldeyiz ve gökkubbe başımıza yıkılmıyor. Allahualem, rızkının peşindeki gariban Kürt’ün, Kayseri’nin bir köyünde Yasin-i Şerif okuyan saliha teyzenin ve Kilis’teki mülteci kampında gökyüzünü seyreden Suriyeli kızcağızın yüzüsuyu hürmetine ayakta duruyoruz.
Keşke Nurslu, Menzilli, Tillolu alimlerin, mürşitlerin dizleri dibine oturup azıcık ders alsaydık. Aldığımız dersleri unutmasaydık. Onların yollarıyla yollansaydık, kurban olmayı bilseydik o yola.
***
Göklerin ve yerin rabbi Allah, şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Garipleri, mütevekkilleri ve birbirlerine selam verenleri muzaffer kılsın.
Estağfirullah, al Azim, el Kerim, ellezi la ilahe illa Hu!