Halk Mahkemeleri

Çağlayan Adliyesine saldırı düzenleyen DHKP-C militanlarının savcının halk mahkemesinde yargılanması talebi dolayısıyla kafam yine o kelimeye takıldı. Halk derken kimden söz ettiklerini anlamaya çalışıyorum. Kendi köyünün halkı cenazesinin dahi o köye defnedilmesine tepkili iken bunlar hangi halktan söz ediyor?

Telefon kayıtlarından adliyede yaklaşık üç saat süren eylemleri boyunca Yunanistan ve Bulgaristan’dan birileriyle irtibat halinde oldukları anlaşılıyor. Yunan ve Bulgar halklarını kastediyor olabilirler mi, hiç sanmıyorum. O halde bu halk kim?

7-8 yıl önce Ankara’ya bir iş dolayısıyla yolum düşmüştü. Kızılay civarında yaklaşık 200 kişilik garip kılıklı bir gurup eylem yapıyordu. Yoldan geçenlerin ellerine de birer broşür tutuşturuyorlardı. Bana da bir broşür uzattılar. Aldım, baktım: “Gerici, faşist hükümete dur de!” falan yazmışlardı. “Hükümete son darbe” buluşması için üç gün sonra topluca İstanbul’a hareket edileceği yazılıydı. İstanbul’a hareket için buluşacakları tarih-yer ve aynı zamanda gidiş-dönüşlerin ücretsiz olduğu belirtilmişti.

Broşürü veren gence sordum:

-Hükümete son darbeyi indirelim iyi hoş ama yerine acaba kimi öneriyorsunuz?

-Halkın gerçek temsilcilerini.

-Halkın gerçek temsilcileri derken?

-Türkiye’nin ilerici güçlerini.

-Mesela?

-Mesela İşçi Partisi, emek temsilcileri….

-İyi de halkın yaklaşık yüzde ellisinin oyunu alan bir parti değil de halkın yüzde sıfır küsuratının destek verdiği bir parti nasıl oluyor da halkın gerçek temsilcisi oluyor?

-Bu halk, bilinci çarpıtılmış bir halk. Kendi tercihini yapabilecek durumda değil.

…………………

Bilinci çarpıtılmış, kendi tercihini yapabilecek durumda olmayan bir halk adına birileri cephe açmış, birileri parti işletiyor, birileri mahkeme kurup insanları buralarda yargılamak istiyor. Açıkça ifade etmeseler de kendilerini bu halka vasi tayin etmişler. Ne de olsa bu halk, bilinci çarpıtılmış bir halk, kendi tercihlerini yapabilecek durumda değil.