HADİS ANALİZLERİ

Bekir Çöl

VAN 27.11.2018 10:33:20 0
HADİS ANALİZLERİ
Tarih: 01.01.0001 00:00
 HADİS ANALİZLERİ Son zamanlarda daha çok Kur'an'ı kerimi anlayarak okunması gereği üzerinde durduğum için bazıları hemen bizi de Hadis Münkiri ilan ettiler. Bu konuda ihtisas yapmış hadis âlimlerinden edindiğim bilgilere göre benim kanaatim bir hadisin sahih olmasının birinci şartı, Hadisin manasının Kur'an’ı kerim ayetlerine ters düşmemesidir.

Bu ölçülere uyan hadisler sahihtir ve makbuldür. Bu konuda örnek hadisler:

1-"Bana mucize olarak gösterilen ise, ancak Allah'ın bana vah yettiğidir/Kur'an'dır." (Buhari, İ'tisam)

2- "Rasulüllah ölüm döşeğinde şöyle dedi: "Ben yalnızca Kur'an’ın haram kıldıklarını haram kılarım. Allah'a yemin ederim ki, benim adıma bir şeye (Beni bahane ederek) sarılmasınlar." (Ebu Yusuf Er Redd 32 eh. 85)

3-"Allah'ın kitabında Helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır.

Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah'ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki, Allah hiçbir şeyi unutucu değildir." (Ebu Davud 39- Tirmizi Libas 6- İbn Mace 60- El Müracaat sayfa 20)

4- "Din konusunda ki ihtilaflarda size Kur'an yeterlidir." (5424-Buhari, Müslim, Nesai/ 4727 Muvatta, Müslim/ 5406 Buhari, Müslim)

5- "Abdestsiz Kur'an tutulabilir ve okunabilir. (3773- Buhari/ 3890- Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai/ Hadis no: 3862- İbrahim Canan çevirisi cilt 11 sayfa 120. Hadis no: 3890 cilt 3 Hadis no: 3890) Bir hadis tenkidi: Hazreti Aişe (R.a.) anlattığına göre bir Yahudi kadın, yanına girdi. Kabir azabından bahsederek: "Seni kabir azabından Allah korusun!" dedi. Hz. Aişe de Rasulüllah (s.a.s) yanına girince, Yahudi kadının söylediklerini anlattı ve kabir azabından sordu. Aleyhissalatü vesselam, "Evet kabir azabı Haktır. Onlar kabir de azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir" buyurdu. Hz Aişe der ki, "Bundan sonra Peygamberin namaz kılıp ta, namazında kabir azabında Allah'a sığınmadığını hiç görmedim." (Buhari, cenaiz 89, Müslim Mesacid 123, Nesai cenaiz 115)

Eğer bu söz gerçekten Allah'ın Resulüne aitse;

1- Eğer Yahudi kadın söylemeseydi, Nebi (as) bu çok önemli bilgiyi bilmiyor muydu?

2- Biliyordu ise gizliyor muydu?

3- Bu haberden önce kabir azabından Allah'a sığınmıyor muydu?

4- Bizim işitmemiz ve sakınmamız gereken sesi hayvanlar mı işitiyor?

5- Sığınması gereken bir tehdidi, Yahudi bir kadından öğrenen bir elçiye kim nasıl güvenir?

6- Ümmet böyle önemli bir konuyu; vahiyle değil de, Yahudi kadından mı öğrenecekti. Hz. Âdem’in kabul etmeyeceği hadis: Ya Rabbi! Muhammedin hakkı için benim günahımı bağışlamanı istiyorum. Allah'ü Teâlâ dedi ki: Ey Âdem! Sen Muhammedi nereden biliyorsun? Ben onu daha yaratmadım. Âdem: Ey Rabbim, sen beni yarattığında ve ruhundan bana üflediğinde başımı kaldırdım ve cennetin kapıları üzerinde "Lailahe illellah-Muhammedün Resulüllah yazılı olduğunu gördüm. (Hâkim müstedrek 2/615 Hz. Ömer (r.a.) den merfu olarak, İbn Asakir (2/323). El Beyhaki Delailünnübüvve (5/488) Peki, gerçekten Hz. Âdem böyle söyleyerek mi tövbe etti? “Âdem Rabbinden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O'da onun tövbesini kabul etti.

Gerçekten de O, evet O, Tevvaptır, tövbeleri kabul eder. Rahim'dir, rahmetini cömertçe yayar." (Bakara Suresi 37) Allah'ın ona öğrettiği kelimeler yukarıda ki rivayette değil aşağıdaki ayetteki gibidir. (Şeytan) onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar.

Rableri onlara: "Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve Şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi? Diye nida etti. (Âdem ile eşi) dediler ki: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz." (Araf Suresi 22-23) Hadis rivayetinden anladıklarımız:

1- Hazreti Âdem hayatta olsaydı bu rivayeti reddederdi.

2- Bu rivayet şeyhlerini vesile etmek isteyenlerin uydurmasıdır.

3-Dinin kaynağı Kur'an'dır, Dini rivayetlere teslim ederseniz olacağı budur.

4- Kaynağını Kur'an'dan almayan hiçbir görüşün itibar edilir bir tarafı yoktur.

5- Her önümüze konanı hadis diye kabul edemeyiz, Ebu Hanife'nin dediği gibi diyoruz: "Kur'an'a aykırı hiçbir söz hadis olamaz."

Not: Bu yazılar günümüz Hocalarının yazılarından istifade edilerek yazılmıştır.