Gül’ün çıkışı 'topuk sesi' mi 'sopa' mı

Celal Kazdağlı

VAN 15.06.2015 10:42:30 0
Gül’ün çıkışı
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Orta yaşın üstündeydi. Eşiyle Kırşehir’den mezuniyet töreni için gelmişti. Oğlunun diploma alışını gözleriyle görmek istemişlerdi.

4 çocuğun en büyüğü o gün mühendis oluyordu. “Tek maaşla zor oluyor, geride 3 çocuk var, ikisi üniversitede, birisi lisede okuyor.”

Eğitimci olan yeni tanıştığım dostuma sordum. “AK Parti kiminle koalisyon kurar?” “Şayet” dedi “CHP ile koalisyon kurarsa bir daha AK Parti’ye oy vermem.”

Çok kararlı gözüküyordu. Oysa Bilkent’in mezuniyet töreninde bulunan binlerce kişinin havası bambaşkaydı.

Yan yana oturduğum yeni dostum CHP’ye ne kadar uzak ise oradakiler de AK Parti’ye o kadar uzak görünüyordu.

Oysa siyasetin nabzı başka türlü atıyordu. AK Parti-MHP koalisyonundan sonra ibre birden AK Parti-CHP koalisyonuna dönüvermişti.

Erdoğan’ın Baykal ile sürpriz görüşmesi, Kemal Derviş’in başını çektiği küresel sermaye ve iş dünyasının tavrına bakınca AK Parti-CHP koalisyonu kolay görünüyordu.

Yukarıda o hesaplar yapılırken aşağılarda başka fırtınalar esiyor.

AK Parti tabanı da CHP seçmeni de böyle bir beraberliğe sıcak bakmıyor.

Üç gün öncesine kadar AK Parti adına meydanlarda siyaset yapanlar CHP’ye veryansın ediyordu, CHP sözcüleri de AK Parti’yi ve Saray’ı hedef alıyordu.

Şimdi yan yana gelmesi için her iki tarafın teşkilatlarının ve tabanlarının ikna edilmesi gerekiyor.

Bu işi Hürriyet üstlenmiş görünüyor.

Hürriyet’in CHP’yi ikna etmesi daha kolay. CHP teşkilatı medyadan etkilenen bir yapıya sahip. Erdoğan-Baykal görüşmesinden sonra Hürriyet grup olarak hemen devreye girdi ve “helalleşme” adı altında havayı oluşturmaya başladı.

Baykal önce KanalD habere çıktı. Cüneyt Özdemir özel olarak Ankara’ya geldi ve ana haberi Deniz Baykal ile birlikte açtı.

Yetmedi Cansu Çamlıbel Deniz Baykal ile Pazartesi söyleşisini yaptı.

AK Parti’nin desteği ile Deniz Baykal Meclis Başkanı seçilirse CHP’nin ikna edilmesi kolaylaşır. Kılıçdaroğlu ve diğer yöneticiler benzer yöntemlerle koalisyona “evet” noktasına gelirler.

Tabanı ikna edecek bir iki sembolik tavizin kopartılmasına AK Parti de itiraz etmemiş olur.

AK Parti’nin ikna edilmesi için izlenen yol biraz daha farklı.

Ahmet Sever Abdullah Gül ile 12 yıl çalıştı. Ardından kitap yazdı. Gül’ün kitaba onay verdiğini de söyledi.

Hürriyet kitabı yarım sayfa manşet yaptı.

Orada Gül’ün ağzından Erdoğan’a mesaj var:

“Ben nasıl Cumhurbaşkanlığı yaptıysam sen de öyle yaparsın. Sen nasıl Başbakanlık yaptıysan ben de öyle yaparım.”

Bu Erdoğan’a anayasal sınırlarına çekil demek. Gül bunu istiyorsa CHP’nin talebi makul demektir.

Öyleyse Erdoğan geri çekilecek!

Ahmet Hoca’ya da şu deniyor: “Koalisyon kurdun kurdun. Değilse Eylül kongresinde yerine Gül geçer.”

Hürriyet zamanında “Leydi’nin topuk sesleri” diye manşet atmış Tansu Çiller’i önce DYP Genel Başkanı seçtirmiş, sonra da Başbakan olmasının yolunu açmıştı.

Anlaşılan şimdi Abdullah Gül’ü AK Parti-CHP koalisyonu kurdurmak için sopa olarak kullanıyor.

Bazıları da bunu “Gül’ün ayak sesleri” diye anlıyor.