Gülen grubu, ABD ve İsrail’le ilişki halinde

İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, Fethullah Gülen’in ABD ve İsrail’le ilişki içinde olduğunu söyledi. Pamak, “bunu gizlemiyorlar da zaten” diyerek, Gülen’in açıklamalarına işaret etti.

VAN 27.12.2013 12:00:13 0
Gülen grubu, ABD ve İsrail’le ilişki halinde
Tarih: 01.01.0001 00:00

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Başkanı Mehmet Pamak’tan, ‘beddua’ ile gündeme gelen son günlerin ‘flaş’ ismi Fetullah Gülen’e dair çarpıcı açıklamalar geldi.

“CEHENNEMİN YOLLARI İYİ NİYET TAŞLARIYLA DÖŞELİDİR”

Akit’in haberine göre, bir internet sitesine konuşan Pamak, Gülen’in ‘samimi’ fakat ‘yanlış’ bir yol üzerinde olduğu değerlendirmesinde bulundu. Mehmet Pamak, Fetullah Gülen ve Cemaati ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Onların bir din algısı var ya, o din algısını yaygınlaştırmak da manevi hedefleri. Tabii ki güç olmak da maddi hedefleridir. O din algısında samimidirler yani, Gülen o din algısında samimidir. Ben hain olduğuna inanmam. Ama o din algısında samimi de, o din algısı üzerinden güç elde ederken, birileriyle işbirliği yapmak konusunda tabii ki hesapçıdır, orada bir hesap var. Ama din algısında samimidir, onu İslam zannediyor adam, yani birçok konuda, bid'at ve hurafelerde bile samimi, vahyi belirleyici olmaktan çıkarıp tarihsel birikimi kutsallaştırıp dinleştirince, heva ve zannı esas alınca gerçekten öyle zannediyor ve öyle inanıyor. Ama samimi ve iyi niyetli olmak yetmiyor ki, temel kaynaklara dayanarak dinde isabet kaydetmek de gerekiyor şüphesiz. Aksi takdirde "cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir" sözü gerçekleşir de, bu büyük felakete doğru sürüklenildiğinin farkında bile olunamayabilir.”

“GÜLEN’İN DİN ANLAYIŞI İFSAD EDİCİ…”

“Şimdi hurafeci birikim ve zanna dayalı çıkarımlarla, hayallere ve rüyalara dayanarak her şeyi söylemeye başlıyor. “Benim mektuplarım gelir yatağın üstüne konur” diyor, yani posta getirmez diyor. Adamları getirip koymuştur yatağın üstüne ama oradan bile bir şey çıkartıyor kendisine. Böyle adamlar bunlar, bu adamlar bu din algısında samimidir, böyle içselleştirmiş, böyle inanıyor. Hz. İsa’nın babasının Hz. Muhammed olduğuna da samimi inanıyor. Kendine göre izah ediyor… Vahyi belirleyici kılsa “Adem’in yaratılması gibidir” vurgusunu ve onun babasız olduğu vurgusunu görür ve teslim olurdu. Ne demek yani “nikâhlı birisi yaklaşması gerekiyordu, o halde Hz. Muhammed nikâhlı olduğuna göre odur” demeye hakkın var mı senin? Bu ifsat edici bir şeydir.”

“AMERİKA İLE ORTAK ÇIKARLAR…”

“Gayet tabii ki var. Mesela Gülen’in kadroları Türki ülkelerde dolanırken daha oralarda CIA ajanlarıyla ilişkisi var. Şunu söylüyor, açık kendisinin ifadeleri: “Amerika da şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir ve hatta denilebilir ki, şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli bir rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli.” İşte o günden beri bu tespitine uygun davranıyor, ABD'ye ve orada egemen Yahudi lobileriyle İsrail'e ve onların çıkarlarına, politikalarına aykırı bir konuma düşmemeye büyük özen gösteriyor. Evet, Amerika demek aynı zamanda Yahudi lobisi demektir, İsrail demektir. Onlar ikiz devlettir aslında. Bu sebeple İsrail ile de aynı ilişkileri kuruyor.”

KARŞI TARAFI YÜCELTEN KENDİNİ ZELİL DURUMDA GÖSTEREN YAKLAŞIM

İLKAV Başkanı Pamak, sözkonusu söyleşide ayrıca, diyalog konusundaki bir soru üzerine şunları söyledi:

"Dinler arası diyalog noktasında hiçbir ölçü ve hudut tanımayan, ilişkiler kuran bir yapıyı ibretle izliyoruz. Sahip oldukları, geleneksel ve modern cahiliye ile sentez edilmiş din algılarını yayarak güç olmak için, güçlü otorite olarak gördüklerinin ve İslam karşıtlarının karşısında hep eğilen, teslim olan, uzlaşan, gayri Müslimlere karşı hoşgörü ve diyalog arayan, Müslümanlara karşı ise hep müstağni, tepeden bakan, diyalogtan kaçan bir yapı bu. Papayla yaptığı görüşmede ona yazdığı mektubu gördünüz mü bilmiyorum? Gerçekten çok felaket şeyler var. Karşı tarafı yücelten kendini zelil durumda gösteren yaklaşımlar. Süleyman Demirel’e yaklaşırken de aynı şeyi yapıyordu. Süleyman Demirel’e de televizyonların önünde canlı yayında onu ödül vermek üzere kürsüye davet ederken “Geda’ya gedalık yakışır, biz gedayız. Sultana sultanlık yakışır, söz sultanını çağırıyorum, siz söz sultansınız biz gedayız” şeklinde bir yaklaşım."