Gençlerimizi Evlendirmek Bu Kadar Zor Olmamalı

M. Şakirê KOÇER

VAN 3.12.2012 12:25:58 0
Gençlerimizi Evlendirmek Bu Kadar Zor Olmamalı
Tarih: 01.01.0001 00:00

Evlenmek kadar doğal ve gerekli olan bir başka insan eylemini, önceliklerin  ilk sıralarına yerleştirmek sanırım çok güç olsa gerek. Çünkü evlilik insanın doğası gereğidir ve evrensel bir kanundur. Yüce Allah diğer yarattıkları gibi insanı da erkek ve dişi olarak yarattı. İlk yaratılan baba ve annemizden yani ( Adem ve Havva dan), erkek ve kadınların çoğalmasını sağladı. İnsanlar evlenerek, ev kurarak yaşamlarına yön tayin ettiler. İnsanın ilk yaratılışından günümüze uzanan bu çok uzun tarih seyri içinde yaşayıp ölenlerin sayılarını ancak Allah Taala nın bilebileceği ve son nüfus sayımlarında yedi milyar insanın şu an itibarı ile yeryüzünde mevcut olduğu tesbit edilen bir gerçektir. Bunca insan, insanlardan erkek ve kadın evlenerek vucuda geldi. Her ne kadar tarih içinde o gün için cari olan dini inanç, geçerli kural ve kaidelere göre evlilik ayrı vechelerle husule gelmiş ise de, ama kesintisiz ve genel olarak yapıla gelmiştir.

Hiç kuşkusuz İslamda da evlilik için bir çok kanun ve kural vaz edilmiştir. Ama bu kural ve kaideler insanın kolayca huzur, mutluluk, adalet ve tekamülüne dönük olmuştur. İlk kuşak müslüman toplumunda insanlar çok doğal olarak kolay bir şekilde evlenir, eş edinir, ev kurar, hayatlarına doğru bir yön ve istikamet tayin ederlerdi. Büyüyen, iyilik ve kötülüğü tefrik eden, meyl hassasiyetleri uyanmaya başlayan kadın ve erkeklerden oluşan gençler, hiç zaman ertelemeden evlenirlerdi. İş edinmek, mal , servet, imkan edinmek ve geçim düşüncesi evlilikten sonraya alınırdı. Evlilikler, İslam sosyolojisinin, toplumsal yaşamın çekirdeği olan cami ve mescitlerde gerçekleşirdi. Kadın ve erkeğin hukukunu teminat altına alan nikah sözleşmesi orda saptanırdı. Nikah için şart olan karşılıklı kabul, kadın için karara bağlanan ''mehr'' adı verilen bir miktar servet ve ikiden az olmamak şartı üzere adil şahidler, ayrıca evliliğin ilanı, bu da fazladan güzel bir vazife ve genellikle ziyafet verilerek, meşru şenlikler düzenlenerek gerçekleşirdi. Ondan sonra mutlu yuvalar kurulur, sağlıklı ve eğitimli çocuklarla birlikte mutlu sona doğru yol alınırdı. Yani anlayacağınız doğal ve gerekli olan evlenme eylemi bu gün olduğu gibi hiç bir zorlukla karşılaşmadan gerçekleşirdi. Ama bu gün gittikçe kabaran yanlış gelenek, örf, adet ve töreler, evliliği yapılması çok güç bir eylem haline getirmiştir. Başlık parası, yüksek miktarda takı, sıfırdan daire ve iç dizaynı, hediyelikler, rekabete ve gösterişe dönüşen düğün masrafları, kayınpeder ve kaynana ile yaşamama ve ayrı ev kurma şartı, evlilik noktasında anne ve babaya danışma ihtiyacını duymamak, çocuk edinmeyi istememek, çekirdek aile kurulunca da aile içinde eşlerin dayanışması yerine ortaya çıkan rekabet, kadının evden çok dışarıda çalışması, kolaydan boşanmalar, evliliğin on yıllar süren okul okumalardan sonraya ertelenmesi, bütün bunlar evliliği yapılması çok güç bir eylem haline getirmiştir. Durum böyle iken bu günkü gençlere acımamak mümkün mü?

Dinsizliğin, imansızlığın, ahlaksızlığın tavan yaptığı, arın, hayyanın, iffetin ve yüksek seciyelerin günden güne zayıfladığı, insanın manevi duygularının, hayallerinin ve hedeflerinin adeta bombardımana maruz kaldığı böylesi bir uğursuz ve hayırsız zamanda, müslüman çocuklarının daha erken yaşta ve kolayca evlenmelerine yukarıda saymış olduğum nedenlerden dolayı engel olmak ve engel koymak, en az zinaya, fuhuşa, hayasızlığa ve ahlaksızlığa teşvik eden kafir dünya kadar büyük bir suça ortak olmakla eş değerdir. Büyüklerden beklenen çocuklarımıza ve gençlerimize acımak, onların kolay bir şekilde evlenmelerini sağlamak, böylelikle onları manevi sıkıntılardan, zinadan, fuhuştan ve müstehcenlikten kurtulmalarını sağlamaktır.