“Gelecek, gelecek dendi baktık ki, şehre civciv gelmiş” (V.B.Başkanı Bekir Kaya)

Bende kendisine dört parke taşı mı, yani yapılanlar bu kadar basit mi dediğimde. Evet, neyi var?..

VAN 22.02.2014 10:07:20 0
“Gelecek, gelecek dendi baktık ki, şehre civciv gelmiş” (V.B.Başkanı Bekir Kaya)
Tarih: 01.01.0001 00:00
“ŞEHRE CİVCİV GELMİŞ”
“Gelecek, gelecek dendi baktık ki, şehre civciv gelmiş” (V.B.Başkanı Bekir Kaya)
Real siyaset anlayışımızda maalesef toptancılık hakim, muhalefet iktidarın iktidar muahelefetin yaptıklarını yapacaklarını küçümsemek için her türlü söylemi kendisine meşru görür. Ancak halk söylenilenleri nasıl değerlendiriyor halk ne diyor ona bakılmaz.
Proje açıklama meselesi maalesef siyasi geleneğimizin eseridir, ancak bu bölgesel siyaset yapmakta olan barış ve demokrasi partisi açısından biraz daha farklıdır. Dikkat edilirse Osman Gülaçar’ın açıkladığı projeleri küçümseme edasıyla hatta tam anlamıyla küçümsemesi sosyolojik anlamda da muhalefeti yok etmenin bir çeşidi olarak ya geçmişi karalanarak ya da küçümsenerek muhalefet anlayışı sergilenmektedir.
Herhangi bir düşüncenin, ideolojinin, siyasi hareketin, ismin,yapılan işin(yeterli bulunmaması başka) küçümsenmesine karşı oldum. 2009 seçimlerinden galip çıkan Bekir Kaya çarşı merkezindeki kaldırımları düzelterek yürünebilir hale getirmesiyle oldukça puan toplamıştı. Bu konuyu Önceki yönetimden yetkili biriyle sohbetimizde belediyenin yaptığı işler üzerinde konuşurken, mevcut belediye çalışmaları için “Ne yapılıyor kardeşim dört tane parke taşı bırakmakla hizmet mi olur?” dediğinde.
Bende kendisine dört parke taşı mı, yani yapılanlar bu kadar basit mi dediğimde. Evet, neyi var?..
O halde bu kadar basit olan parke taşlarını siz neden yapmadınız, elinizdeki onca imkana rağmen?..
Verebileceği bir cevabı olamayınca haklısınız demekten başka bir şeyi kalmadı. Bunun üzerine 15.09.2010. Çarşamba günü “dört tane parke taşı” adlı makaleyi yazarak yapılanları görmemezlik etmenin adalet olmayacağını söyledim. Bu gün ne acı ki, aynı şeyi belediye başkanı yapıyor, muhalifinin açıkladığı projelerini küçümseyerek “şehre civciv gelmiş” açıklamasında bulunuyor.
 Şimdi aynı soruyu başkana soruyorum sayın başkan Stadyum, bilim merkezi, yeni otogar, modern sebze ve meyve hali, yeni hayvan pazarı, Yeni caddeler, alternatif caddeler, köprülü kavşaklar, yaya üst geçitleri, park sorunlarına kalıcı çözümler için otoparklar, Kocaeli Parkı, şehir merkezi ve OSB-Üniversite hattında kesintisiz bağlantı için metrobüs vs. bütün bunlar ifade ettiğiniz gibi çok basit civciv niteliğinde projelerse o halde siz neden yapmıyorsunuz?
Yoksa sizler projeler açıklamak yerine halkın isteklerini yerine getireceğiz derken yarın halkın istekleri için hükümet bırakmıyor onun için yapamıyoruz diyerek kaçamaklık mı yapacaksınız?
Bu sizin bir hukuk adamı aynı zamanda bir kentin belediye başkanı olan kimliğinizle bağdaşıyor mu?
 Bunu burada bir kez daha hatırlatmak isterim, Toplumsal fayda sağlayan hizmetlerin ideolojisi olmaz, olamaz…
Yapılan hizmetlerin üstü örtülmez örtülemez…
Yine somut hale getirilmiş olan hizmetleri görmemezlik olmaz, olamaz…
Bilindiği üzere belediyeler siyasi birimler olarak halka hizmet veren kurumlardır. Hizmet için seçilen biri verdiği hizmetle halkını memnun ederse tekrar seçilir, etmezse seçilmez. Halk belediyedeki kişinin ideolojisiyle, diniyle, asabiyetiyle ilgilenmiyor, belediye tarafından yapılması gereken hizmetler yapılıyor mu, yapılmıyor mu? Ona bakar!..
Bu halk, Kendisine hizmet yapan kim olursa olsun onu başının üstünde taşır. Dolayısıyla halk Hatice’ye değil neticeye, yani söze değil icraata bakar.
Unutulmamalıdır ki, hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Hiç kimse ayağını bastığı sokağın, caddenin değişimini göremeyecek kadar nankör değildir. Bu halk hizmet istiyor caddesinin sokağının faal olmasını istiyor bunları kim veya kimler sağlarsa sağlasın hiç önemli değildir.
Yapılması gerekenleri yapan kim olursa olsun halk onu görür değerlendirir, körlük etmez bu Bekir Kaya’da olsa Osman Gülaçar’a olsa. Hizmet yapanlar ve hizmet alanlar hizmete isteseler de ideoloji bulaştıramazlar, ancak siyasiler (ki, buda siyaset değildir) bulaştırmak isteseler de bu da hizmet alanlar nezdinde fazla bir değer ifade etmez. Hizmet alan kendisine sunulan hizmete bakar hizmeti verene değil.
Hasılı bu memleket kümes olmadığı gibi, bu halkta tavuk, ördek veya kaz değil ki altına civcivler girmiş olsun. Karşıdaki kişi kim olursa olsun onu küçük düşürmek geçmişini karalamak kimseye bir fayda sağlamaz, hele hele karşısındaki kişi hep saygılı davranmayı düstur haline getirmişse!...
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.