İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri Kudüs için bir araya geldi ve sonuç bildirisi imzalandı. 30 maddeden oluşan sonuç bildirgesinde, Filistin’e uluslararası barış gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunuldu.
Filistin davasına sahip çıkan ve İsrail’i terör devleti olarak tanımlayan Erdoğan’a Fetönyahu (İsrail’in Fetö’sü) cevap verdi. Ne dedi teröristbaşı?
İsrail Başbakanı Fetönyahu polemiği seviyor. İsrail’in baş tağutu bakın neler zırvalıyor: “Erdoğan HAMAS’ın en büyük destekçilerinden biridir, dolayısıyla kendisi terör ve katliamdan şüphesiz çok iyi anlar. Kendisine tavsiyem, bize ahlak vaazı vermesin... Her ülkenin kendi sınırlarını koruma zorunluluğu vardır.”
Bre kefere, peki Filistin’in kendi sınırlarını koruma zorunluğu yok mu? O topraklarda senin ne işin var? Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmak istemesi, küstah nefsini kabartıyor değil mi? Narsist ve bukalemun Turmp’ı arkana almakla bu işi başaracağına inanıyorsan yanılıyorsun.
Fetonyahu HAMAS’ı terör örgütü olarak görüyor. Aynaya baksa terör devletinin kendisi olduğunu görecek lakin Siyonist’te arlanma mı var.. Zırvalamasını şöyle sürdürüyor: “İsrail’i yok etmek ve bu hedefine ulaşmak için binlerce kişiyi yasadışı göndermek istediğini ilan ediyor. Biz de egemenliğimizi ve vatandaşlarımızı korumaya kararlı olup, eylemlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
Filistin sevdalısı Erdoğan ise, “Fetönyahu’nun elinde Filistinlilerin kanı vardır ve bunu Türkiye’ye saldırarak saklayamaz. Fetönyahu, savunmasız bir halkın topraklarını BM kararlarını ihlal ederek 60 yıldan fazladır işgal altında tutan ırkçı devletin başbakanıdır. HAMAS terör örgütü değildir ve Filistinliler de terörist değildir. Bu hareket Filistin vatanını işgal eden bir güce karşı direniş hareketidir. Tüm dünya Filistin halkına zulmedenlere karşı duruyor ” dedi.
Mescid-i Aksa yalnızca Filistinlilerin ve İslam ümmetinin hakkıdır ve terör devleti İsrail’in onda hiçbir hakkı bulunmamaktadır. İsrail’in Mescid-i Aksa’yı Yahudileştirmeye ve bölmeye yönelik tüm projeleri ve adımları batıl ve gayrimeşrudur. ABD’nin Kudüs’e yönelik aldığı kararların uluslararası arenada hiçbir önemi yoktur. Çünkü Siyonist proje; başkalarının haklarını yok etmeye dayanan düşmanca ve ırkçı bir proje olarak Filistin halkının özgürlük, kurtuluş, geri dönüş ve kendi kaderini tayin hakkı gibi talepleriyle zıttır.
HAMAS, temeli İslam’ın ana dinamiklerine dayalı meşru bir İslami harekettir. Dünya Barışı’nın; adalet ve hukuktan başlayan ve bireyi İslam’ın izin verdiği ölçüde özgürlük üzerinden ulusal, etnik, dini, sınıf gibi kimlikleri destekleyen bakışa ihtiyacı vardır. Temel hak ve özgürlükler, İslam kanunları hakim kılınmadan evrensel manada sağlanamaz. 24 Haziran seçimlerinde Erdoğan’ın ipini çekmeye çalışan küresel keferelerin tek derdi vardır, o da, Erdoğan’sız bir Ak Parti. Ortadoğu halklarıyla beraber Türkiye’nin tüm hakikate, adalete susamış insanları Ak Parti’nin yeniden güçlü bir şekilde iktidara gelmesini bekliyorlar. Irak’tan Akdeniz’e kadar uzanan koridorda terör devleti oluşturmaya çalışanların nefes borusunu kesecek olan sadece Erdoğan’dır. Algı operasyonlarıyla eski Türkiye’yi hortlatmaya çalışanların parlamenter sistem diye bir dertleri de yok aslında. Onların derdi Erdoğan’la. Lakin bir barutluk atımları kaldı, onu da 24 Haziranda atsınlar bakalım.
Not: Geçen haftaki yazımda; “Türkiye’nin kuzeyinde terör örgütleriyle karşımıza çıktılar” paragrafındaki “kuzeyinde” cümlesi, “güneyinde” olacaktı. Sehven o şekilde yayınlanmış, düzeltirim.
