Haber: Mürsel ÖNER
Aslında bir tiyatro sanatçısı olan Demhat Çelik, ekonomik sıkıntılardan dolayı Japon Pasajı'nda bir yıl önce bir işyeri kiraladı.
İşyerinde ikinci el telefonlar ile telefonlara ait aksesuar ve yedek parça satan Çelik, müşterisine karşılıksız bir de kültür hizmeti veriyor.
İŞYERİNDE NELER VAR?
Çelik, işyerinde adeta yöresel kültürü yansıtan bir düzenleme gerçekleştirmiş.
Dükkânda, kilim, gaz lambası, öküz koşulan kağnı, küçük bir evin içini yansıtan, el örgüsüyle hazırlanan küçük yastıklar, kahve içilen eski tür fincanlar, cezve ve buna benzer farklı yöresel motifler var.
İşyerinde ayrıca birçok çeşit kitap ile bağlama, keman ve def gibi müzik aletlerini de bulunduruyor.
MÜŞTERİYE KÜLTÜR HİZMETİ
Dükkândaki kitaplar ile müzik aletleri ise, sadece müşteri için bulunduruluyor.
Gazetemize konuşan işyeri sahibi Demhat Çelik, kitapları merak eden ve okumak isteyen müşteriye ödünç verdiğini söyledi.
Kitapları satın almadığını ve bazen okuma kampanyası düzenlediğini belirten Çelik, şu bilgileri verdi:
"Kitapların belki yüzde birini bile parayla almıyorum, ben daha çok oradan buradan toplayarak, böyle yastık altı yapılmış kitapları toplayarak gelen müşteriye okuması için veriyorum. Kitabın kalınlığına göre süre veriyorum, şu gün getirin diyorum, emin olun çoğu geri gelmiyor, zaten en büyük sıkıntım da verdiğim kitapların geri gelmemesi çünkü başkalarına da vereceğim, ama gelmeyince benim için kötü oluyor. Çünkü ben okuma kampanyaları düzenliyorum. Bazen mahallelerde çocuklara veriyorum okuyorlar. Hiç tanımadığım biri geliyor, kitabı veriyorum. Müzik aletlerini de özellikle çalmak isteyenlere ve ihtiyacı olanlara yine ödünç veriyorum, ama onlar şükür geri geliyor, müzik aletlerinde bir sıkıntı yok. Tabi kitaplar da geri gelirse sevineceğim."
EKONOMİK NEDENLER
Bir tiyatro sanatçısı olduğunu ve daha önce Lakirdî 1-2 adı altında bir seri yazdığını belirten Çelik, "Ben burayı ekonomik nedenlerle açtım. Zaman zaman programlarım oluyor, skeç, stand-up şeklinde, ekibimle birlikte yapıyorum, ama elime geçen para elimde eriyor. O nedenle böyle bir yer açmak zorunda kaldım. Kendi sanatımı daha verimli bir şekilde yapmak için de doğrusu bir ortam bulamadım şimdiye kadar." diye konuştu.
İLLÜZYON SHOW
Daha çok Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ), düğün salonlarında, açık havada ve okullarda sahneye çıktığını belirten Çelik, şunları anlattı:
"Ben daha çok illüzyon show yapıyorum. Önce skeç, ardından stand-up, sonra da klam söylüyorum. Bunların hepsini aynı anda, arka arkaya yapıyorum. Biz normalde iki kişiyiz, ama gerektiğinde bir ekip oluşturup programlara çıkıyoruz. Programlarımız oldukça ilgi görüyor. Mesela birkaç okulun öğrencilerini birleştirip onlara yönelik programlar oluyor. İlgi var ama gelen para emin olun elimizde eriyip gidiyor, yani o işte bir kazancımız olmuyor, bunda da bizim faydamız belki bizi izleyen ve keyifli bir zaman geçiren insanımıza oluyor, tabi bu da bizim için paradan çok daha değerli bir şey. Maneviyatı bize yeter. Ve biz de insanımıza bir şeyler verebiliyorsak ne mutlu bize, her şey para da değil yani…"
