|
Oturumun ikinci gününde değerlendirme toplantısı sonrası yapılan konuşmaların ardından soru cevap kısmına geçilmiş ve yöneltilen sorulara paydaşlar tarafından cevaplar verilmişti. Yapılan sempozyumla ilgili yöneltilen sorulara muhattapları tarafından verilen cevaplar, atılan ve atılacak olan adımların önemini ortaya çıkarmıştı. Sempozyumda Van Gölü merkezli sorulardan biri de, yıllardır Van Gölü’ne dikkat çekmek amacıyla yaptıkları çalışmalarla gündem oluşturan Van Gölü Aktivistlerinden geldi, soruyu aktivistler adına Başkan Erdoğan Özel sordu.
Van Gölü Aktivistleri Dernek Başkanı akademisyen Erdoğan Özel tarafından, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez’e yöneltilen soru ‘Van Gölü Koruma Kanunu’ merkezli oldu. Özel, “ Yapılan çalışma Van Gölü adına çok güzel oldu. ‘Van Gölü kirlenmesin'den, ‘Van Gölü temiz kalsın'a dönüyoruz. Yeni bir dönem diyelim buna. Yeni sloganlar bulacağız, sayın valimizin Van Gölü ile ilgili çalışmaları çok kıymetli, zaten bunu söylemeye gerek yok. Yıllardır Van Gölü kirlenmesin diye bu uğurda binlerce kilometre yol yürüdük, koştuk, yüzdük, bisikletle pedalladık, Ankara’ya kadar gittik, olmadık işler yaptık, çok tanıtımlar gerçekleştirdik. Ciddi bir kamuoyu oluşturduk, hep ‘Van Gölü Koruma Kanunu’ çıkmasını istedik. Bu anlamda hem siyasetçilerimizden, hem kamuoyundan, hem basından ciddi destekler aldık. Şuanda kamuoyunun gözü biz de. Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı, ‘Van Gölü Koruma Kanunu mudur? Veya bunu kapsıyor mu?” sorusunu yöneltti.
“HALKI KENETLEYEN DERNEKLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, verdiği cevabında, toplumsal bilincin önemine değindi. Konulacak kanunlardan ziyade toplumsal bilince ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Vali Bilmez, bu anlamda çevreyi, doğayı, dostluğu, kardeşliği, halkı kenetleyecek yeni derneklere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Vali Mehmet Emin Bilmez, “Temel amacımız Van Gölü’nün temiz tutulması ve kirlenmiş kısmının temizlenmesi ve etrafında çarpık bir yapılaşmanın önüne geçilebilmesi. Bunun değişik modelleri olabilir, bizim burada kanunla dayatılabilinir veyahut bir alan yönetimi Cumhurbaşkanı kararnamesi ile de kurulabilir. Ama sayın bakanımız kendi bürokratlarına özel çevre koruma alanı ile ilgili çalışma talimatı vermiş. Yani bizim şuan Ankara’dan istediğimiz Van Gölü’nün kirlenmesinin önüne geçmek ve bundan sonra da Van Gölü’nün etrafında çarpık yapılaşmanın önüne geçecek bir model lazım bize. Sayın bakanımız bunu özel çevre kuruma alanı ile sağlayabileceğimizi belirtti. Şuan arıtma tesisi olup ama zaman zaman çalıştırmayan yerler de var. Buranın yapılaşmasında insiyatifi yerel birimlere bırakmayacak bir üst yapının devreye girmesi lazım. Şuanda da bizim mevzuattımızda kaçak yapıyı yasaklayan çok ciddi kanun maddelerimiz var. Bu problem sadece Van’da değil İstanbul’da da, Antalya’da da var. Onun için bu konuda toplumsal bir hassasiyetin olması lazım, toplumsal yapımızın değişmesi lazım, şehir kültürünün bizde oluşması lazım. Bu anlamda kent kültüründe birleştirici derneklere ihtiyacımız var. Gerçekten çevreyi, doğayı, dostluğu, kardeşliği, halkı kenetleyen derneklere ihtiyacımız var. Onun için çağdaş toplumun en temel unsurudur sivil toplum örgütleri. Toplumsal bilinç kanundan daha önemlidir ama kanun veya özel çevre koruma alanı ilan edilmesi de ciddi bir husus. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bünyesinde, Gülşen hanımın da birebir koordine ettiği bu çalışmanın sonunda şimdilik ‘Özel Çevre Koruma Alanı’ ilan edilmesine karar verildi, bu da önemli bir aşamadır” ifadelerini kullandı.
|
