Enflasyon ile mücadelede yapılanlar ve yapılacaklar

Şahap Kavcıoğlu

VAN 16.10.2018 10:02:04 0
Enflasyon ile mücadelede yapılanlar ve yapılacaklar
Tarih: 01.01.0001 00:00

Geçen haftanın en önemli gelişmelerinden birincisi açıklanan topyekun enflasyonla mücadele programı idi. İkincisi, Endonezya’da gerçekleştirilen G20 zirve toplantısı. Bu toplantının en önemli özelliği ise Yeni Ekonomi Programı’nın katılımcı tüm ülkelerle ve yatırımcılarla paylaşılması oldu.

Üçüncü önemli gelişme ise, dışarıya bu kadar önemli mesajlar verilirken hemen arkasından Papaz Brunson’un tahliye edilmesi oldu. Bu durum hem piyasaları rahatlattı hem de gelecekle ilgili kaygıları önemli ölçüde azalttı.

Geçtiğimiz haftalarda açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda enflasyon, hedef alınan temel konuların başında yer almıştı. Enflasyon konusunda önemli adımlar atılacağı ve bu konuda özellikle 2002-2013 dönemlerinde yakalanan başarının tekrarlanması hedeflenmişti.

Bu hedef doğrultusunda Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak, kamu öncülüğünde başlatılan programla özel sektörün gönüllülük esasına dayalı desteğini de alarak enflasyonla topyekun mücadele başlattı.

Kurdaki volatilitenin normalleştiği şu günlerde, reel sektörün ürünlerde asgari yüzde 10 indirim yapması konusunda çağrıda bulunuldu. Finans sektörü taşın altına elini koyarken, bu ülkede birlikte kazanmayı tercih eden reel sektör firmalarının da gönüllü olarak kolunu koymaya hazır olduklarını gördük. Öyle ki, birçok firma bu çağrıya uydu, uymaya da devam ediyorlar.

Enflasyonla mücadele seferberliğine ürün ve hizmetlerinde yıl sonuna kadar asgari yüzde 10 indirim yapmayı taahhüt eden firma sayısı 700’ü aştı. Perakende ticarette Türkiye’nin önde gelen markaları katılırken, iş dünyası örgütleri de üyelerinin kampanyada yer alacağını bildirdi. Bazı belediyeler de seferberliğe destek oldu. Enflasyonla mücadele etmek için toplumsal bir uzlaşı var. Siyaset kanadından gelen indirim çağrılarının, Türkiye’nin üreten gücü olarak tüm özel sektör tarafından desteklendiği önemli bir dönem.

Bu kampanya dışında, enflasyonun indirilmesi için ilk olarak gıda enflasyonuna odaklanılmalıdır. Gıda fiyatlarında aşırı artışlar olmasına rağmen, bu fiyat artışları aynı oranda çiftçilerin gelirlerine yansımıyor. Bu dengenin kurulması için aracı ve komisyoncu yapının hızlı bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Mücadelenin etkinleştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelere de başvurulacağı görülüyor.

İlk olarak Ekim ayında Hal Yasası meclis gündemine geliyor. TÜFE artışlarının en önemli sebeplerinden olan gıda fiyatlarına yönelik olarak komisyonculuğun kaldırılması hedefleniyor. Komisyonculuğun kaldırılması, son zamanlarda sıkça gündeme gelen stokçulukla etkin mücadeleyle desteklenecek.

Gıda enflasyonunu düşürmenin en önemli yollarından bir diğeri ise, israf ekonomisi çalışmaları yapmaktır.

Geçmişte yapılan ve dikkatimi çeken bir araştırmadan örnek verirsek, günümüzde Türkiye’de 5 Milyon ekmek zayi olmaktadır ve bu yılda yaklaşık 1,8 Milyar TL’nin israfına yol açmaktadır.

Gıdanın enflasyon sepetindeki ağırlığının yaklaşık %8 olduğunu düşünürsek, bu gibi araştırma ve çalışmalar üzerine odaklanarak, gıda enflasyonunda önemli bir noktaya gelebiliriz kanaatindeyim.

Yüksek enflasyon mu faizin yükselmesine yol açar yoksa yüksek faiz mi enflasyonu yükseltir? İki tarafı da savunanlar var. Ancak, yüksek faizin enflasyonu artırdığı görüşü genelde daha fazladır.

Faizlerde indirime giderek maliyetler üzerinde oluşan baskıyı biraz hafifletir ve enflasyonda düşüş sağlayabiliriz.

İşte enflasyonla topyekun mücadele programı kapsamında, bankalar, 1 Ağustos ve sonrası alınan kredilerin faiz oranlarına yüzde 10 indirim yapılacağını belirtti. BDDK, Merkez Bankası, Bankalar Birliği ile koordinasyon kurulurken, bankalarımız enflasyonla mücadelede de biz varız demiş oldu.

Tabi ki enflasyonla mücadele ederken çeşitli yaptırım kararları da almamız gerekir. Ancak bunların palyatif çözümler olmaması konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Ayrıca, piyasayı bozacak hareketlerden öncelikle kamu kurumları, belediyeler, bankalar ve özel sektöre ait büyük kurumlar vazgeçmeli ve çok dikkatli olmalılar.

Enflasyonla mücadeleyi daha kararlı ve sürekli hale getirmek için öncelikle; bankaların kredi faizinde %10 indirim yapmalarından ziyade, mevduat faizinde indirime gitmeleri daha makuldur. Böylece hem maliyetleri düşürmüş olurlar hem de faizin yükselmesini daha işin başında engellemiş olurlar.

Mevzuatlardaki ani değişiklikler yerine daha kalıcı ve süreklilik arz eden değişiklikler yapılması sektörleri rahatlatır.

Serbest piyasayı bozacak düzenlemelerden kaçınılması gerekir. Özellikle gıda sektörüne yönelik gerçekleştirilen ‘stokçu’ ithamları, en azından her firma için doğru değil. Çünkü Firmaların depolarında ürün tutmaları gerekiyor ki, o depolardan tüketiciye ürünü hızlı bir şekilde ulaştırarak enflasyonla mücadeleye destek olsunlar.

Özetle, bugün ülkenin en önemli gündem maddelerinden biri olan enflasyon, ekonomi yönetimimiz tarafından her detayıyla ele alınmış durumda. Bu işi en temelden halletmek için de tabana kadar yayılan bir mücadele de söz konusu.

Fikir çok güzel, programın tanıtımı heyecan verici. Bu girişim, dövizden dolayı artan fiyatlara psikolojik fren yapacaktır. Üreticilerimiz fiyat artışı yaparken artık bir kez daha düşünmek zorunda kalacaklar. Çünkü, bu mücadelenin içinde olmak ve ben ülkeme sahip çıkıyorum duygusunu taşımak çok önemli.

Yeni Şafak

üçyol escort