Son zamanlarda en çok duyduğum cümlelerden biri: Ehl-i Sünnet elden gidiyor…
İlk soru: Bu yaygarayı kimler koparıyor?
-Tevbe dağıtmak suretiyle Tevvab olan Allah’tan rol çalmaya kalkanlar…
-Kendi okudukları üfledikleri kağıtları satarak Allah’ın Şafi isminden rol çalmaya kalkanlar ve din adına sözümona şifa pazarlayanlar…
-Din anlatıyoruz diyerek etrafında kalabalık toplamak suretiyle egolarını tatmin edenler…
-Din adına uydurdukları onlarca hurafe ile sadece devlete değil milletin zihniyetine de sızan FETÖ ve türevleri örgütler…
-Yanmaz kefen, saç-ı şerif, nal-i şerif gibi şeyleri Allah Rasulü’nün mübarek adını kullanarak satan ve bununla lüks jiplerinde sefa sürenler…
-Millete kola içme diyerek ayar verip kendileri ailecek rakı balık sofrasına cesaret edemedikleri için kola balık sofralarında binlerce lirayı israf edenler…
-Millete anlattıkları uydurma ve hurafelerle makam ve itibar elde edenler…
-Daha mezhep nedir bilmeden kendi fikirlerini dikte ederek ona buna ahkam kesenler…
-Sünnetin Allah’ın Resulünün örnek yaşantısını günümüze ve hayatımıza taşımak olduğunu bilmeyenler…
-Sünnet denilince akıllarına devenin idrarı, hacamat veya kadın sünneti gelenler…
-Allah’ın Peygamberine bile “Sen nasıl olur da Allah’ın sana helal kıldığını haram kılarsın…” diyerek vermediği haram koyma yetkisini kendilerinde veya şeyhlerinde görenler…
-Devlet erkini etki altına alarak birbirine paralel yollar döşeyenler ve bunların sayesinde mevki elde edip o mevkiyi kaybetmekten korkanlar…
-Açıkça “o kuruma operasyon çekilsin, bu şahıs derdest edilsin, bu topluluk yok edilsin, fişlensin” gibi sözlerle toplumu açıkça hedef gösterenler…
-15 Temmuz’da evinizde oturun ve dua edin diyerek darbe girişimi milletin akametine uğradıktan sonra meydanlara çıkıp yer kapma derdinde olanlar…
-Akılları sıra Kur’an’ı en iyi biz anlarız, hadisleri en iyi biz yorumlarız diyerek milletin aklını hakir görenler…
Bu liste uzar uzar da gider…
Bu çıkarları uğruna dinlerini satacak kadar alçalan tipleri bir gazetede yazar olarak, bir tv kanalında yorumcu olarak, bir kurumda görevli olarak veya bir vaaz kürsüsünde konuşmacı olarak görmek mümkün. Bakmayın onların süslü ve yaldızlı kelimelerine; hiçbirinin mezhepten ve hatta Ehl-i Sünnet’ten haberleri bile yok.
İkinci soru: Bu vaveylayı neden koparıyorlar?
-Çünkü tekerlerine çomak sokuldu.
-Çünkü iplikleri pazara döküldü.
-Çünkü din adına uydurdukları hurafeler bir bir meydana serildi.
-Çünkü bu vaveylayı kopartanların da dediği gibi artık onları kayıtsız şartsız sorgulamadan dinleyecek bir nesil yok.
-Çünkü korkuyorlar.
-Dini kullanarak kolay yoldan, emek vermeden kazandıkları paraları, makamları, mevkileri ve sözümona itibarlarını kaybetmekten korkuyorlar…
-Din üzerinden para kazanarak yaşadıkları ve artık alıştıkları bir lüks hayat var; onu kaybetmekten kanaat etmeye alışmaktan korkuyorlar.
-O yüzden bakın her gün bir vesile ile saldırdıkça saldırıyorlar.
Üçüncü soru: Ne yapmalı?
Bu da bir sonraki yazımıza kalsın… Vesselam…
