Dünya bir çılgınlığın eşiğinde..

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

VAN 16.08.2017 10:45:02 0
Dünya bir çılgınlığın eşiğinde..
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Miladî- 1402 yılında, Timur’un Semerqand ve Buhara’lardan gelip, Osmanlı’nın en ele avuca sığmaz sultanlarından Yıldırım Bâyezid’i hem de Osmanlı ülkesinin içinde, Ankara’da yenilgiye uğratması ve Yıldırım’ın esir düşmesi ve Timur’un huzuruna götürülmesi esnâsında..

Rivayet edilir ki,Timur, Yıldırım’a bakıp güler.

Yıldırım ise ‘Hiçbir asaletli sultan, yendiği hasmını aşağılamaz’ kabilinden bir söz söyler. Bunun üzerine, Timur, ‘Ben, dünyanın benim gibi bir topal ile senin gibi bir şaşı bakışlının elinde kalmasına gülüyorum’ der.

***

Bugün de dünyanın haline bir bakıp acı bir tebessümle gülmemek elde olmasa gerek..

Bir tarafta, Trump gibi, 70 yaşına kadar hiçbir devlet adamlığı tecrübesi olmamış ve dolar milyarderliğinden başka bir özelliği olmayan, mâkul konuşmayı bile bilmeyen ve karşısına çıkan her konuya bir azgın boğa gibi saldırmanın kendisine yeterli olacağını sanan bir Amerikan Başkanı ile; açlığın pençesinde olmasına rağmen, bir savaşla neyi halledeceği bilinmeyen ve bir çocuk merakını andıran şekilde nükleer silahlarla oynayan Kuzey Kore lideri Kim Yung Un..

Bu iki kaçık kişi birbirlerini tehdit ediyor; dünya diken üstünde...

***

Kuzey Koreli çılgın, Büyük Okyanus’ta Amerikan emperyalizminin Guam adasını vuracağını söylüyor.

Buna karşı, Trump da, ‘hayal bile edemeyecekleri ve başka hiçbir ülkenin karşılaşmadığı bir karşılık göreceğini’ söylüyor.

Dünya ise; şaşkın, bekliyor.. Ve işin şakası yok.. Bir saldırı gerçekleşirse, sadece iki devletin başındaki çılgınların hayal ettikleri sınırlarda kalmayabilir. Unutmayalım ki, Birinci Dünya Savaşı, 28 Haziran 1914 tarihinde Avusturya- Macaristan İmparatorluğu Arşidük’ü (Veliahdi/gelecekteki İmparator adayı) Ferdinand ve eşinin Saraybosna’da bir sırp genci tarafından öldürülmesini takiben patlak verdi.

Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, Sırbistan’a savaş ilan etti. Almanya, Avusturya’ya arka çıktı. Sırbistan Rusya’nın yardımına sığındı. İngiltere ve Fransa Almanya’ya karşı Rusya’nın yanında yer aldı. Üç ay sonra da, Osmanlı Devleti savaşın üçüncü ayında, Almanya’nın yanında yer aldı.

Derken, bütün dünyayı içine alan bir savaş...

Halbuki, ilk kıvılcım, nihayet, iki kişinin öldürülmesinden ibaret bir suikasd idi, zâhiren.. Ve o suikasdin, 30 milyona varan insanın hayatına mal olacak bir Dünya Savaşı’na müncer olacağı tahmin edilemezdi. Ama oldu.

***

2. Dünya Savaşıda öyle.. I. Dünya Savaşı’nın adaletsiz barış dayatmalarının Almanya’da ortaya çıkardığı Adolf Hitler, 1 Eylûl 1939’da, âniden Polonya’ya saldırıp bir haftada başkent Varşova’ya dayandığı zaman da, bir Dünya Savaşı beklenmiyordu herhalde..

İngiltere ve Fransa bir tarafta Almanya’ya karşı, İtalya ve İspanya da Almanya‘nın yanında..

Sonra, Japonya Büyük Okyanus’taki Amerikan Pearl Harbour Üssü’ne saldırınca Amerika da savaşa girdi. Daha sonra, Hitler Almanyası, önceden anlaştığı Sovyet Rusya’ya saldırıverdi.

6 yıl süren o savaş da, en azından 60 milyon insanın ölümüyle ve 8 Mayıs 1945’te Almanya’nın; Japonya’nın da, 5-7 Ağustos 1945’te de Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan iki atom bombası sonrasında teslim olmasıyla noktalandı.

***

Bugün Kuzey Kore ile B. Amerika arasına yaşanacak bir askerî sürtüşme de orada kalmaz.

Hele de, Filistin’deki 70 yıllık sionist işgalinden ayrı olarak, son 6 yıldır derin iç savaşlara ve uluslararası güç gösterilerine sahne olan Ortadoğu Müslüman coğrafyaları da bir barut fıçısı..

Libya, Yemen, Mısır, Irak ve Suriye’de yaşananlar ortada..

***

Bu arada, Barzanî’nin Irak Kürdistanı’nda 25 Eylûl’de ısrarlı gözüktüğü ‘bağımsızlık’referandumunu yaptırması halinde, bölge devletleri başta olmak üzere meydana gelebilecek askerî karşılaşmaları hayal etmek bile dehşet verici..

Bu arada, bölgede, aynı âyetleri okuyarak, birbirini vahşice ‘Allah’u Ekber!’ diye boğazlamaktan çekinmeyen, özellikle, DEAŞ ve Haşd-i Şa’bî gibi karşıt yapılanmaların gelecekte nasıl bir şekil alacağı da ayrı bir konu..

***

Evet, dünya bir çılgınlığın eşiğinde..

‘Hazır ol cenge, sulh-ü salâh istersen..’