Dosya, kaset... Sırada ne var?

Celal Kazdağlı

VAN 18.02.2014 11:27:20 0
Dosya, kaset... Sırada ne var?
Tarih: 01.01.0001 00:00

Size önce bir görüntü seyrettiriliyor...

Sonra, “bak” diyorlar “saldırı olmamış. Kabataş’ta ZD’nin iddia ettiği gibi bir olay yaşanmamış.”

Biz yanlış mı biliyoruz?

Bir görüntü, resim; olayın olduğunu gösterir, yaşanan her ne ise onu belgeler.

“Hayır; öyle bir şey olmadı” demek için önümüze bir görüntü koyuyorlar.

Böylesini ilk defa yaşıyoruz.

Nikah masası fotoğrafı gösterip “Ayşe ile Mehmet evlenmedi” demek gibi bir şey bu.

Kabataş görüntüsü göster sonra da “aa bak ZD’ ye saldırı olmamış” de...

Kim inanır buna?

İnanmayacaklarını bildikleri halde neden böyle yapıyorlar?

17 Aralık öncesi yaşanan

Hepsine bir güven gelmiş...

Hep öyle oluyor...

Yeni bir hamle yapmadan önce şöyle bir keyifleri yerine geliyor. Yüksek perdeden konuşmaya başlıyorlar...

Kendilerini bu dünyanın efendisi olarak görüyorlar...

Geride kalan herkes sinek vızıltısı...

Gezi olayları öncesi yine öyleydiler.

“Otoriter yönetim”, “diktatör” tanımlamaları gırla gidiyordu.

“Hayat tarzı” diyorlar, giderek bir meydan okuma havasına giriyorlardı...

17 Aralık öncesi de benzer bir dudumdaydılar.

14 Kasım’da Taraf’ta o meşhur MGK haberi çıktıktan sonra pek havalanmışlardı...

“Artık Erdoğan’ın sonu geldi” diyorlardı...

Şimdilerde yeniden benzer havaya girmeye başladılar.

“Latin Amerika tarzı faşizm” diye yazıyorlar.

“Ordu ile Müslümanlar birleşip, kitle faşizmi kurmak hevesindeler” diye söylüyorlar...

“Zaten Kürtler de onlarla ittifak kurmaktan vazgeçti” diye çığlık atıyorlar.

Ne oldu; yeni bir hazırlık mı var?

Çalımlarına bakarsak Hükümet ha gitti ha gidecek...

Kabataş görüntülerini Başbakan Erdoğan’a karşı bir şantaj olarak kullanmaktan çekinmiyorlar.

“Yalan söyledin, özür dile” demeye getiriyorlar...

Belli ki yeni bir hamle geliyor.

Belediye başkan adaylarının seçim kurullarına bildirme tarihi 18 Şubat.

Artık geri dönülmez bir noktaya gelinmiş oluyor.

Kaset... diyorlar; yeni dosyalardan söz ediyorlar...

Daha büyük yolsuzluklar, konuşma tapeleri yayınlanacak diye konuşuyorlar...

O ya da bu; illa ki yeni şeyler piyasaya sürülecek...

Tam da HSYK onay beklerken

17 Aralık operasyonundan sonra Hükümet önceliğini HSYK üzerine verdi.

Paralel Yapı’nın direniş ve güç odağı olarak HSYK’yı gördü ve orada düzenleme yapma ihtiyacı duydu.

Milli iradeye darbe olarak gördüğü saldırılara karşı milletin meclisine gitti. Parlamento’da beklediği desteği alamadı.

Anayasa değişikliği için yalnız kaldı...

Yasa değişti...

Hükümet HSYK’da düzenlemeye gitmeden hamle geliyormuş...

Daha birinci yolsuzluk kamburunu üzerinden atamadan ikincisi, üçüncüsü gelecekmiş...

Önce yolsuzluk, rüşvet üzerinden vurdular...

Kabataş kaseti ile Başbakan’ı “yalan” söylemekle suçladılar...

HSYK sonrası gelecek değişiklikleri ise “Hükümet kendi hırsızını koruyor” yaygarası ile kesmeye çalışacaklar...

Hemen peşine yeni yolsuzlukları takacaklar...

Hedef ne mi?

Seçimlere kadar Başbakan Erdoğan’ı savunma noktasında tutmak; adım atmasını önlemek.

Yine unuttukları bir şey var:

Başbakan’ın savunma anlayışı...

En iyi savunma saldırıdan geçer.

celalkazdagli@gmail.com