Dolayısıyla, Kaybeden...

Teşkilat içinde sağlanılmayan birlik beraberlik halka güvensizlik veriyor.

VAN 1.09.2015 17:31:34 0
Dolayısıyla, Kaybeden...
Tarih: 01.01.0001 00:00
 EN BÜYÜK KOALİSYON…!

İlimizde iki partinin yarışacağı seçimlerde AK Parti Van il teşkilatında 2009'dan bu yana gerileme devrinin başlamasına sebep olan parti içi en büyük koalisyondan bahsetmeden önce biraz koalisyonun kelime anlamı ve ıstılahı anlamlarına değineyim.

Koalisyon'un kelime anlamı "Çeşitli güçlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan birlik, ortak yönetim" kısaca tanımı bu. Koalisyonun ıstılahı anlamı ise mecliste hükümet kurmak için bir araya gelen partiler!. 

Ben bu koalisyondan değil başka alanda oluşturulan en büyük sermayeleri algı operasyonları olan koalisyondan, yerelde AK parti adına benim yıllardır ısrarla üzerinde durduğum ve zaman zaman vurguladığım çeteci zihniyetten(buna şimdi koalisyon diyorum)bahsedeceğim…

Koalisyonun illegal olarak kullanılmasının ülkemize ilimize nelere mal olduğunu az çok herkes biliyor ve takip ediyor!.

Meclis içindeki koalisyon(CHP-HDP-MHP) 7 Haziran seçimlerinde dışarıdaki bir takım yapıları da devreye sokarak ortak siyaset belirlediler. Hatırlarsanız, seçim öncesi oluşturulan koalisyonun hedefinde sadece cumhurbaşkanı Erdoğan vardı.

Kısmen de olsa başardılar, bu politikayla dışarıdaki yapılarında desteğiyle %60'lık bir blok oluşturdular. Ancak mecliste hükümet etmek için en fazla oy'u alan AK Partiyle CHP başta olmak üzere HDP ve MHP ortak bir hükümet kurulmasında yer almak istemediler. Kendi aralarında kurabilecekleri muhtemel bir hükümet kurmalarının önünü de daha ilk günden kapattılar.

Seçim öncesi birbirlerine tek kelime söylemeyen bu partiler hemen seçim akşamı birbirlerini karalamaya başladılar. Doğal olarak hükümet kurmaları da zorlaştı. Bunlara dışarıdan destek veren bir takım oluşumlar (laikler, sözde aydınlar, sosyalistler, komünistler, LGBTİ'liler, beyaz Türkler ve beyaz Kürtler, sermayenin ve medyanın önemli bir bölümü vs.) topyekûn Türkiye'nin batması pahasına da olsa cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığını oluşturan koalisyonda birleştiler.

Bu tablo şu anda ülkenin içine düşürüldüğü savaşı oluşturan tablodur. Ve bu tablo ile halk 1 Kasım'da yeniden sandık başına giderek seçimini yapacak, silahların çatışmaların gölgesinde vatandaşın iradesini sandığa ne kadar sağlıklı yansıtacağı malumdur.

Bu realiteye eklemlenmiş bir yapının maalesef Van'da da boş durmadığı ve iş başında olduğu gerçeğidir. 7 Haziranda AK Partinin Van'da istediği sonucu alamamasından sonra bir takım çevreler ve AK Parti genel merkezinde kerametleri kendilerinden makul olanlarca Van halkını ihanetlikle suçladılar.

Ancak kerameti kendilerinden makul olanlar en büyük ihaneti Van halkına ve AK partiye yapanları korumaktan da her ne hikmetse bir beis görmemektedirler. Onlar ki, başarısızlıklarını kapatma adına korku sendromu oluşturdular. Onlar ki, en ufak maddi kayıplarını toplumun manevi kayıplarının üstünde tutarak feveran ettiler.

Şu anda Van'daki tablo bana göre AK Parti dışındakilerce oluşturulan inadına siyaset anlayışından daha tehlikeli hem AK Partiye hem de hem de Van'a zarar vericidirler. Kerameti kendilerinden makul olanlar "Van'ı onların başına yıkarız" sözünün söylenmesine ön ayak oldukları gibi bir liman olarak da sığınanlardır.

İktidar partisinin yereldeki temsilcilerinin İlde oluşturulan tabloda kimsenin kimseye tahammülü yok, yanlışları başka yanlışlarla düzeltmeye çalışmak zaman kaybından başka bir işe yaramıyor. Dolayısıyla, Kaybeden yine Van halkı ve AK Parti oldu/oluyor/olacak…

Kimsenin kimseye tahammülünün olmadığını aleni bir şekilde dışarıya sızması nedeniyle doğal olarak Van halkı bu tabloya ısınamıyor, ısınmadığı gibi güvenmiyor. Topluma verdikleri kazandırdıklarıyla birlikte yükselmek yerine il teşkilatını bir sıçrama aracı olarak kullananlar ve merkeze sıkıntısız bir il sunanlar seçim sonrası birlikte oturur nakarat şarkıları söylerler.

Teşkilat içinde sağlanılmayan birlik beraberlik halka güvensizlik veriyor. Ki, bunların başında Van'daki STK'lar ve önemli şahsiyetler geliyor. Van halkının potansiyel suçlu muamelesine tabi tutulması özellikle kimi AK Partililerce önemsizmiş gibi davranması, özellikle İslami hassasiyeti olan kurum ve kişileri kendilerine muhtaçmış gibi bir algıyla değerlendirmeleri yani "bé minnet" olmaları da bilinen gerçeklerdir.

Bu tabloya rağmen hala genel merkezden gelenlerin aynı adreslerde şahıslarda ısrar edecek olmaları 1 Kasımda da sonucu değiştirmeyecektir. Alınan sonuçtan dolayı yine Vanlıları ihanetlikle suçlamadan Van'a ve AK Partiye ihanet edenleri ayıklamalıdırlar. En büyük koalisyonun çözülmemesi halinde 7 Haziran seçimlerindeki tablonun olsa olsa %yüz artışla ancak biri iki etmekle övünebilirler. Bütün bunlar AK Parti içindeki büyük koalisyonun değişmemesi halinde kaçınılmaz olan sonuç olacaktır, acı ama gerçek  Benden söylemesi!...

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.