Üç gündür Malatya’dayım, Kitap Fuarı dolayısıyla…
Malatya Büyükşehir Belediyesi, bu işi yıllardır ve başarılı bir şekilde yapıyor. Yüzlerce yayınevinin kitaplarını sergilediği bu fuara Malatya halkının oldukça yoğun ilgi göstermesi de memnuniyet verici bir durum.
***
Tepelerinde hâlâ da kar bulunan Beydağları’nın eteğinden Fırat kıyılarına kadar uzanan ve özellikle de kayısı ve dut bahçelerinin yeşillikleri içindeki bu güzel şehri gezmek-görmek bulamamıştım.
Cuma sabahı saat 07.00’de indiğim Malatya’da, kahvaltıdan hemen sonra, saat 09.00’da Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki toplantı... 15-17 yaş grubundaki kızlı-erkekli bir öğrenci kitlesi ve öğretmenlerinin anlatılanlara ilgisi, insanda yorgunluk bırakmıyordu.
Anlatmaya çalıştığım konu, Müslüman dünyasının özellikle son asırlar boyunca ve hâlen de yaşamakta olduğu sıkıntı ve buhranlar etrafındaydı. Övgü ya da karamsarlıklara yer vermeyen 1 saati aşkın bu sohbetin dikkatle dinlenildiği, karşımdaki genç simaların bakışlarındaki parıltılarından anlaşılıyordu.
***
Bu programdan sonra Malatya İlahiyât’ın öğretim üyelerinden kadîm dost Doç. Mustafa Altunkaya’nın evinde cuma vaktine kadar biraz istirahat ve sonra, Eski Malatya denilen ve bugün Battal Gazi ilçesi olarak anılan semte hareket.. Orada, Selçuklu sultanı Alâeddin Keykubad’ın milâdî 1225’lerde yaptırmış olduğu Ulu Câmi’de namaz.. .
Namazdan sonra bu büyük ve kadîm câmii geziyoruz. Dışarıdaki 27-28 derece sıcaklığa rağmen, kalın taş duvarlarla çevrili bu büyük mekânın içerisi serin... Sonra yan taraftaki Kervansaray’ı geziyoruz; sihirleyici tarihî mekânlar.. Orada, aralarında dostumuz Prof. Adnan Demircan’ın da bulunduğu bir grup akademisyenle karşılaşma sürprizi...
***
Öğleden sonra Niyaz-i Mısrî Lisesi’nde bir başka proğram... Orada da öğrencilerin, günümüz Müslümanlarını ve kendilerini de meşgul eden meseleleri etrafındaki ufuk açıcı soruları etrafında 1,5 saat kadar bir sohbet..
Saat 21.00’den sonra ise, daha çok Doktor ve Eczacı gibi sağlık elemanlarının yönetimindeki Hayat Vakfı’nda 4 saat kadar Müslüman dünyasının meseleleri üzerine bir uzuuun sohbet.. Ve, 30 yıl önceki kadîm dostlardan gönül adamı, eczacı Övül Yavrutürk’le karşılaşma...
***
5 Mayıs sabahı, 9-12 arası, bir lüks otelde, Belediye Kültür Müdürlüğünün hazırladığı, ‘Okur- Yazar Buluşması’ programı etrafında uzuuun bir kahvaltılı sohbet... Ve bu toplantıya henüz 12 saat önce Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan -ve 30 yıla yakın öncelerden, ilk gençlik yıllarından beri tanıdığım ve bizim inanç dünyamızda yetişmiş olan-Hacı Uğur Polat Bey de katılıyor. Bu gibi toplantıların lüks otellerin salonlarında değil, Kervansaray gibi tarihî mekânlarda yapılmasının daha etkili olacağını ifade ediyorum.
***
Sonra, dostlardan Özkan Hoşhanlı, bizi şehrin görülmeye değer yerlerinden ve Malatya’nın bütün içme suyunu karşılayan dev bir su kaynağının bulunduğu Yeşilyurt semtine götürüyor. Saat 17.00’de de Birlik Vakfı’nda öğretmen arkadaşlarla 2 saatlik bir sohbet... Aynı binadaki ‘Dinî ve Millî Hizmetler Vakfı’nı ziyaret... Ve akşam, Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat beyin verdiği akşam yemeği.. Orada da ve sonra kaldığım otelin lobisinde gece geç vakitlere dostlarla sohbet...
Bu arada Afganistan’da 25 yıl öncelerde -inşaallah- şehid olan ve çok sevdiğim kardeşim merhûm Orhan Talha Karagöz’ün kardeşi Mehmed’le sohbet.. Bir gün sonra da, Mehmed’in kızı geliyor, fuara ve ‘Bana tanımadığım amcamı anlat..‘ diyor. . Orhan’ın şehadeti, ailesinin yeni ufuklara yönelmesinde hayatta olduğundan daha etkili olmuş, maşaallah...
Fuar’daki okuyucular ya da âşinâ simalarla sohbetler de ayrı bir fasıl.. Mayıs akşamı da Meşale Grubu’nda bir sohbet ve sonra inş. Pazar gecesi 23.20’de, İstanbul’a dönmek üzere uçağa binmiş olacağım.
Evet, 3 günü bu kadar hulâsa edebildim..
3 gün boyunca gece yarılarına kadar arabasıyla her yere taşıyan ve ilgisinden mahcub olduğum sosyolog Ebuzer Yalçın ve Birlik Vakfı’nın Malatya Şube Başkanı Sadi Ergül başta olmak üzere, bütün kardeşlere, dostlara da teşekkürler.
Malatya’dan selâmlarla.
