1994’te yalnızca yüz gün içinde milyona yakın insanın öldüğü Ruanda’daki Tutsi ve Hutu’lar gibi olmaktan endişe ettiğim için, ümmetin en büyük virüsü olan milliyetçilik, ulus-devlet belasının küresel güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü ve böylece biricik memleketimizin parçalanmasını arzu ettiklerini bildiğim için, Diyarbekir’i en az İstanbul kadar sevdiğim için, birini ötekine tercih etmek istemediğim için feryat ediyorum.