Dininizin sahibi kim?

Sevtap Mendi

VAN 15.08.2017 13:02:48 0
Dininizin sahibi kim?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Bir insanın dini hiç kimsenin,hiçbir zümrenin çıkarına teslim edilmeyecek kadar önemli olmalıdır çünkü, inancımız hem bu dünyamızı hem de ahiretimizi şekillendiren en önemli etkendir. Bir insanın, Allah’ın insana en büyük nimeti olan aklını, ve düşünme kabiliyetini başkalarına özellikle de din sömürücülerine kiraya vermesi büyük bir talihsizliktir.

Günümüzde din sömürücülerini anlamak çok zor değildir aslında.Eğer birileri Allah’ın kitabını anlayamayacağınızı, Kur'an'da yazılanları düşünmemeniz gerektiğini ve Kur'an'ın inanç alanında yetersiz bir kaynak olduğunu söylüyorsa; sizi kendi tekelindeki bir dine çağırarak, imanınızı ve aklınızı bize teslim edin demek istiyordur.Din sömürücülerinin gerçek gayeleri Allah’ın dinine hizmet etmek olsaydı hiç şüphesiz insanları Allah’ın kitabına ve akletmeye çağırırlardı.

Dini kendi tekellerine almaya çalışanların Allah’ın kitabından öncelediği kaynakları Peygamberimizden sonra çıkarılmış uydurma hadisler ve rivayetlerdir. Oysa, Peygamberimizin vefatından  sonra  Arap gelenekleri ve fethedilen yerlerin farklı kültür ve inanç özellikleri İslamiyetin içine taşınmış, hakikat ve batıl olan birbirine karışmıştır. Bu nedenle günümüze kadar sirayet eden hadis, sünnet, rivayet adı altında din havzasındaki bilgilerin doğruluğunun test edilmesi gereken tek kaynak Allah’ın kitabı olmalı değil midir? Bütün bu alanlardan günümüze kadar gelen birikimlerin Kur'an'ın hakemliğinde ayıklanması gerekmez mi? Yoksa Allah bizlere din konusunda yetersiz bir kitap indirdi de gerisini siz mi tamamlayın dedi. Allah’ın kitabı için Allah’ın neler söylediğinin delilleri vahyin hakikatlerindedir,bu konudaki bazı hakikatler Kur'an'da şu ayetlerle ifade edilmektedir:

 

Soru: Allah tarafından korunmuş olan tek kitap hangisidir?

Cevap: ’’Elbette bu uyarıcı mesajı kaynağından indiren Biziz,onu koruyacak olan da kesinlikle Biz olacağız’’ (Hicr,9)

Soru: Kur'an-ı Kerim nasıl bir kitaptır? 

Cevap: ’’Öyle bir kitaptır ki bu,her hükmünde tam isabet sahibi ve herşeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri şüpheden arındırılmış ve hayatta karşılığı olan doğru hükümlerle sabitlenmiş,dahası çok boyutlu ve anlaşılır kılınmış ki,Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz’’ (Hud,1,2)

Soru: Allah dinle ilgili konularda kitabında eksik bir şey bırakmış olabilir mi?

Cevap: ’’Bu gün dininizi sizin için kemale erdirdim ve size olan nimetimi tamamladım’’ (Maide,3)

Soru: Kur'an-ı Kerimi nasıl okumalıyız?

Cevap:’’Ve oku Kur'an-ı sindire sindire’’ (Müzemmil,4)

Soru: Kur'an-ı Kerim anlaşılması zor bir kitap mıdır?

Cevap: ’’Ve doğrusu Biz bu Kur'an-ı  ders alınsın diye kolaylaştırdık; öyleyse yok mudur ders alan’’(Kamer,17)

Soru: Dinle ilgili ihtilafa düşülen konularda başvurulacak kaynak ne olmalıdır?

Cevap: ’’Biz sana ilahi mesajı,sadece üzerinde anlaşmazlığa düştükleri  (inançla ilgili) meselelerin çözümlerini kendilerine sunasın, inanıp güvenecek bir topluluk için de bir yol haritası ve bir rahmet olsun diye indirdik’’(Nahl,64)

Soru: Peygamber Allah’ın dinine kendiliğinden bir şey ekleyebilir miydi?

Cevap: ’’Ve eğer Peygamber kısmen dahi söylemediğimiz sözler uydurarak Bize isnat etseydi onu sağ kolundan şiddetle yakalar ve şah damarını kesip koparırdık da, sizden hiç kimse buna engel olamazdı’’ (Hakka,44,45,46,47)

Soru: Çoğunluğun gittiği yol her zaman doğru yol mudur?

Cevap: ’’Eğer yeryüzünde yaşayan kitlelerin ardına düşersen seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar yalnızca batıl inancın peşinden giderler onlar sadece kitle psikolojisiyle hareket ederler’’(Enam,116)

 

İslamiyetin tek sahibi Allah’tır.Allah hesap gününde bizleri başkalarının değil,kendi kitabından sorguya çekecektir.Bu nedenle Allah adına konuşan ve hüküm veren herkesin Allah’ın kitabından konuşması gerekir.

Peygamberimizin ruzi mahşerde ümmetinden şikayeti ellerinde Kur'an oldukları halde Kur'an-ı hayat kitabı olmaktan çıkaranlara yönelik olacaktır.

‘’Ve o gün Rasül diyecek ki, ya Rabbi benim kavmim bu kurana devri geçmiş, işlevi kalmamış bir kitap muamelesi yaptı’’ (Furkan,30)

Allah’ın kitabı ile arasına aracı koyanlar, din önderlerine sorgusuz sualsiz itaat edenler ve taklit ehli bir iman sahibi olanlar  ise büyük pişmanlık duyacaklardır;

‘’Vah n’olaydım! Keşke falan kimseyi kendime yol gösterici bir dost tutmamaydım. Doğrusu bana vahiy ulaştıktan sonra beni ondan uzaklaştırdı’’ (Furkan,28)

Aklımızı, gönlümüzü ve imanımızı sadece vahyin hakikatlerine arz edenlerden olmak duası ile inşallah…

‘’Onlara Allah’ın indirdiklerine uyun! Denildiği zaman, hayır biz atalarımızın üzerinde bulunduğu geleneğe uyarız derler. Ya ataları hiç akıllarını kullanmamış ve doğru yolu bulamamışsalar?’’ (Bakara,170)