1
Türkiye yeniden seçime gidiyor.
7 Haziran seçim sonuçları hiçbir partiye tek başına iktidar imkanı vermediği gibi, bir koalisyon kurulmasının da mümkün olmadığının görülmesinden sonra, ortaya çıkan belirsizliğin ve çözümsüzlüğün giderilmesi için yeniden seçim kararı alınmış durumda.
Kuşkusuz yeni seçim için, siyasi partiler yeni duruma göre yeni stratejiler ve taktikler geliştirerek bunlara uygun söylemlere başvuracaklar.
7 Haziran sonuçlarını düzeltip temize çekmesi beklenen 1 Kasım için; siyasetçiler, yazarlar, araştırmacılar vs. görüşlerini ve düşüncelerini ortaya koyacaklar. Ama asıl sözü vatandaş söyleyecek kullanacağı oy vasıtasıyla.
Araştırmacıların söylediğine göre, şimdilik seçmen davranışında 7 Haziran sonuçlarını radikal bir biçimde değiştirecek farklılaşma söz konusu değil.
Buradan çıkan, her seçimden daha fazla, önümüzdeki seçim sonuçlarının belirlenmesinde siyasi partilerin kampanya döneminde ortaya koyacakları performansın büyük önem taşıdığı.
2
Tek başına iktidarı yakalama şansı sadece Ak Parti’de olduğu için, Ak Parti açısından meseleye bakarsak;
Ak Parti’nin gerekli oy artışını sağlayabilmesi için;
Aday listelerinin gözden geçirilmesi,
Kampanya söyleminin 7 Haziran uygulamasını kritik ederek yenilenmesi,
Teşkilatların daha fazla çalışmak için motive edilmesi,
Terörle mücadele mecburiyetini tam bir inandırıcılıkla seçmene anlatabilmesi gibi gerekçeler belirleyici olacaktır.
Ama bütün bunlardan öte, Ak Parti’nin tek başına iktidar olabilmesi, 7 Haziran’da HDP’ye oy veren dindar Kürtlerin 1 Kasım’da ne yapacağına bağlı.
3
Ak Parti, daha önceki seçimlerde Ak Parti’ye oy verdiği halde 7 Haziran’da MHP’ye oy veren milliyetçi oyların bir kısmını geri kazanacağı ihtimaliyle yetinemez.
Ne yapıp-etmeli 1 Kasım’da Kürt oylarının hiç değilse bir kısmını geri almalıdır.
4
Özellikle bu şartlarda bunun kolay olmadığı ortada.
Mesele zor zamanlarda, zor işleri başarabilmekte.
Bu veçhesiyle 1 Kasım, hem Ak Parti’nin kurumsal olarak, hem Ak Parti liderliğinin sınanacağı bir seçim olacak.
Hayırlısı.
