“DEMOKRASİYİ FAZLA ABARTIYORSUNUZ”…

RUSYA VE ÇİN POLİTİKALARI

VAN 21.05.2016 09:37:37 0
“DEMOKRASİYİ FAZLA ABARTIYORSUNUZ”…
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Hala anlamayanlara Noam Chomsky’nin şu görüşünü gerekirse döve döve ezberletin… “Artık Demokratlar ya da Cumhuriyetçiler yok. sadece ‘ıIımlı Cumhuriyetçiler var”. Bu durumda House of Cards’ın Başkanı Frank Underwood’un sözleriyle bitirebiliriz; “Amerikan demokrasisini fazla abartıyorsunuz”…
Yenişafak/ Nedret ERSANEL
ABD ve Türkiye de dahil yayınlandığı ülkelerde, özel bir izleyici kitlesi bulunan-belki bağımlıları demek lazım-‘House of Cards’ dizisi bu sezon finalini heyecanlı bir eşikte bıraktı…
Washington ve Beyaz Saray’daki ‘entrikaları’ benzeri görülmemiş sahnelerle yansıtıyor dizi. Öyle ki, Başkan ile eşinin özel hayatı ve onlara katılanlara ilişkin örnek vermek gerekiyor ama hiç girmeyelim. Zaten vakt-i zamanında benzer ve gerçek bir Oval Ofis skandalını hep birlikte izlemiştik…
Yine de senaryonun yırtıcılığı adına başka sahneleri paylaşmak mümkün; Başkan ayaklarını masaya uzatmış, elinde bir kitap var, kapı çalınıyor, başkan kitabı bırakıp kapıya doğru yöneliyor, kamera onu takip edecek sanıyorsunuz ama pan yapıp masanın üzerindeki kitabı size gösteriyor, Kuran!
Aynı bölümden bir başka sekans; Başkan kilisede tek başına ve Hz. İsa heykelinin önünde duruyor, yüzüne doğru yaklaşıp yazmamızın dahi uygun olmayacağı bir hareket yapıyor, vb…
Hasılı bu garip dizi, sezon finalini daha da ilginç ve kısa süre sonra “gerçekten gerçek olabilecek” bir durumla yaptı…
Dizide ABD’de Başkanlık seçimleri zamanı geldi ve bu Başkan, eşini Başkan Yardımcısı adayı göstererek kampanyaya girişti. Yani ABD ve “dünyayı” yönetmeye karı-koca aday oldular.
HİLLARY VE BİLL CLİNTON
Malum, ‘gerçek’ ABD’de de şu an Başkanlık seçimleri süreci yaşanıyor. Hillary Clinton da en güçlü Başkan adayı…
Ve evvelsi gün Amerikan basınından küresel kamuoyuna şu haber servis edildi; “Hillary Clinton ekonomiyi Bill Clinton’a teslim edecek.” (17/05, VOA.)
Bill Clinton’un kim olduğu malum. ABD’de hâlâ güçlü bir politik figür. Lewinsky skandalına rağmen büyük oy potansiyeline sahip olduğu biliniyor. Özellikle de ülkenin güney bölgelerinde. Zaten Hillary’nin bu açıklamasının asıl nedeni o.
Öte yandan Bill Clinton’un Kabine’ye girip girmeyeceği ayrı bir konu. Bir kabinede iki Başkan? Hem de karı-koca?.. Sık rastlanan bir durum olmadığını kabul etmeliyiz.
“Başkan Yardımcısı” ilan edilmesini kimse zaten beklemiyor. Büyük sürpriz olur. Ama kamuoyunun nasıl ikna edileceği dizide anlatılıyor. Kısaca; “ölümü gösterip, sıtmaya razı etme” meselesi.
Bill kabineye giremese de, “First Gentlemen” olması kafi. Beyaz Saray’da iki başkan olacak nihayetinde. Dizinin iddiasının tuttuğunu kabul edebiliriz.
Daha önce yazmıştım.. Bana göre dış politika ve savaş söz konusu olduğunda Hillary Clinton, Trump’tan daha tehlikeli bir Başkan adayı.
Örneğin Libya’da yaşananlar yüzünden Obama’yı sürüklediği durum onun için önemsiz ve bu ülkeye müdahalenin iyi sonuçlanacağına hala inanıyor.
Şu sıralar Obama yönetiminin Libya’ya müdahaleyi yeniden gündeme getiren açıklamaları düşünüldüğünde sersemletici bir durum bu…
İki basit alıntı durumu izah eder; 1. “Obama: En büyük hatam Libya’ydı”. (Tarih: 11/04, BBC.) “Libya’ya müdahale tartışılıyor”. (Tarih: 17/05, Sabah.)
BAŞKAN’IN (KOCASININ) ADAMLARI
Ortadoğu’da da Hillary rüzgarı yerleşik hali savurabilir.. Clinton, Suriye’de ‘uçuşa yasak bölge ve insani koridorlar oluşturma fikrine sıcak bakabilir! Hatta Esad rejimini de harcayabilir. (Bu aynı zamanda muhaliflere ‘ihtiyaç duyulan silahlar’ı vermek demektir.)
Aynı durum Ukrayna için de cari.. Ukrayna silahlı kuvvetleri de istediklerine kavuşabilir.
Türkiye’yi ilgilendiren taraf, Clinton Başkan olursa ABD dış politikası olacağından, Beyaz Saray dış politika danışmanları ve Dışişleri Bakanlığı ekibi önemli. Tek tek kimler olacağını ve geçmişlerini, eğilimlerini yazacak durumdayız, fakat erkendir. Ama şunu yazalım, bu isimlerin hepsini Bill Clinton yönetecektir. İki, bu isimleri “tanıyoruz”, bildik tipler.
Pentagon, yani Savunma Bakanlığı için ise Hillary Clinton’un kimlerden akıl alabileceğini şimdiden yazsak iyi olur. E. Orgeneral Jack Keane ve John McCain! Mesaj yerine ulaşmıştır sanırım.
RUSYA VE ÇİN POLİTİKALARI
Hillary Clinton’un Rusya’dan hazzetmediği sır değil. Hatta Trump’a fark atar. Çin’le ilişkilerde ise Clinton zaten iki ülke arasında yeni bir dengenin kurulması gerektiğini alenen yazmış biri. Yani şu anki dengeyi tutan kilit taşı anlaşmalar bozabilir. Tek bilinmez eşinin bu duruma ne diyeceği? (Hillary seçilirse Amerika’yı anlamak isteyenler iyice zorlanacaklar. Karı-koca ilişkilerini çözmemiz, hatta atasözümüzü çiğneyip araya girmemiz gerekecek.)
Bölgemizin genel durumu açısından ise bugünkü kadar bile gündemde olmama ihtimali var. İran’ın işi zorlaşabilir. Yaptırımların gevşemesi yavaşlayabilir. ‘2008’de Obama yerine Hillary seçilseydi bir İran anlaşması hiç olmazdı’ iddası sağlamdır.
Türkiye? Herkesin merak ettiği bu elbette ama cevabı basit.. Hillary kazanırsa, 2023 hedefine büyük kolaylık geleceğini söyleyebiliriz.
Peki Trump seçilirse?..
Hala anlamayanlara Noam Chomsky’nin şu görüşünü gerekirse döve döve ezberletin…
“Artık Demokratlar ya da Cumhuriyetçiler yok. sadece ‘ıIımlı Cumhuriyetçiler var”. (‘Chomsky: The Majority of Today’s Elected Democrats Are Moderate Republicans‘, 15/05, Alternet.)
Bu durumda House of Cards’ın Başkanı Frank Underwood’un sözleriyle bitirebiliriz; “Amerikan demokrasisini fazla abartıyorsunuz”…