Çözüm süreci yoluna kararlı bir şekilde devam ediyor!

Akşam Gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, MİT'in görev alanını genişleten yeni yasayı, 'çözüm masasına yasal güvence' olarak tanımladı.

VAN 21.02.2014 11:57:17 0
Çözüm süreci yoluna kararlı bir şekilde devam ediyor!
Tarih: 01.01.0001 00:00

İşte Tayiz'in yazısı:

Kürt siyasal hareketi uzun süredir İmralı'da yapılan görüşmelerin yasal dayanaktan yoksun olduğuna dikkat çekerek, hükümetten hukuki düzenlemeler yapmasını talep ediyordu. Görüşmeleri yürüten isim olarak Abdullah Öcalan bile yaptıkları görüşmelerin yasal olmadığını ve suç işlediklerini dile getiriyordu. Hükümetin de farkında olduğu bu yasal boşluğu giderecek adım sonunda ortadan kaldırılıyor. AK Parti'nin Meclis'e sunduğu yasa teklifiyle İmralı ve Kandil ile yapılan, yapılacak olan görüşmeler MİT'in görev alanı içine alınıyor.

MİT Yasası'nda yapılacak değişiklik, PKK ile geçmişte yapılan görüşmeleri de kapsıyor. Oslo'da PKK yöneticileriyle yapılan müzakereler yargının konusu olmaktan çıkıyor. 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve PKK ile müzakereleri yürüten MİT mensupları hakkında başlatılan soruşturma son anda engellenmişti; ancak Cemaat, Oslo görüşmelerini soruşturma konusu yapacağına dair tehditlerini sürdürmüştü. BBC'ye demeç veren Fethullah Gülen de, İmralı'daki görüşmeleri yürütenlerin, gelecekte yargılanabileceklerini ima ederek, tehditte bulunmuştu. Meclis'e sunulan yasa teklifinde yer alan "milli güvenlik ve ülke menfaati için yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş ile tüm örgüt, oluşumlar ve kişilerle doğrudan ilişki kurabilecek"ibaresi, Oslo görüşmelerini MİT'in görev alanına dâhil ederek yargının konusu olmaktan çıkarıyor.

MİT Yasası'nda yapılacak değişiklikle 2012'nin son aylarında başlayan ve devam eden çözüm süreci de yasal güvence altına alınıyor. Teklifte yer alan "MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle görüşebilecek"ibaresiyle, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler, MİT'in görev alanına dâhil ediliyor.

Bu teklifle "çözüm sürecinin yasal dayanaktan yoksun olduğu" eleştirileri karşılanmış görünüyor. Ayrıca yargı üzerinden çözüm sürecini hedefleyen girişimlerin önünü alıyor. Bu da siyasilerin olduğu kadar bürokratların da kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak bir gelişme.

Ancak daha önemlisi bu teklifle çözüm sürecinin "yasal" bir süreç olarak tescillenmesi. PKK lideri Abdullah Öcalan veya KCK ile temas kurmak, müzakereler yürütmek devlet için illegal bir durum olmaktan çıkıp legal bir görevin kapsamı içine alıyor. Öcalan'ı "baş müzakereci", KCK'yı ise "taraf" haline getiriyor.

Çözüm sürecinin "yasal güvence altına alınmasını" talep eden Kürt siyasal hareketinin beklentilerinin bu adımla tümden karşılandığını söylemek zor. BDP'nin Meclis'e sunduğu"Toplumsal Barış ve Müzakere Kanun Teklifi" daha kapsamlı talepler içeriyordu. Ancak mevcut düzenleme, Kürt tarafının hükümetten yakmasını beklediği "yeşil ışık" olarak görülebilir.

AK Parti'nin Meclis'e sunduğu teklifle İmralı'daki çözüm masasının güvence altına alındığını söyleyebiliriz. Hükümetin çözüm sürecindeki kararlılığını göstermesi bakımından bu teklif ayrıca çok önemli. Sürecin başladığı ilk günden beri hükümetin attığı en stratejik adımlarından biri olarak görülebilir. Bu gelişme, birinci yılını geriden bırakan çözüm sürecinin yoluna kararlı bir şekilde devam ettiğini gösteriyor.